
MERKEZ BANKASI'NDAN SONRA 'BDDK VE SPK' SÜRPRİZİ
DEVLET ARIK
ANKARA -Erdoğan, Merkez Bankası'nın İstanbul'a taşınma kararını 'Başkent tuğla tuğla taşınıyor. Rejim elden gidiyor' diye eleştiren CHP lideri Deniz Baykal'a da sert tepki göstererek, "Türkiye Cumhuriyeti'nin rejimi bir tuğlanın taşınması kadar basitse valla bunun üzerinde iyi düşünmek lazım. Ama değil, çok güçlü. Ülkemizde öyle bir hava meydana getiriyorlar ki sanırsınız İstanbul Misak-ı Milli sınırları içinde değil" diye konuştu.
Partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan Başbakan Erdoğan, bütçe sonuçlarını açıkladı. Bütçe sonuçlarının hükümet adına yüz ağartıcı olduğunu belirten Erdoğan, sonuçların 2007 hedefleriyle uyumlu sonuçlandığını, mali disiplinle, titizlikle uyulan bir bütçe olduğunu kaydetti. Bütçe açığı hedefinin 16.8 milyar YTL olduğunu, yıl sonunda bütçe açığının sadece 13.9 milyar YTL düzeyinde kaldığını açıklayan Erdoğan, "Böylece AK Parti hükümetlerinin uyguladığı 5. bütçe, bundan öncekiler gibi hedefin altında
bütçe açığı oldu. Bu her iktidara kolay kolay nasip olan başarı değildir" diye konuştu.
2007 bakımından bütçe açığının gayri safi milli hasılaya oranının yüzde 2.7 olması öngörülmüşken, elde edilen sonuçlar itibarıyla bu oranın yüzde 2.1 düzeyinde kaldığını belirten Erdoğan, bu oranın 2002 yılında yüzde 14.6 oranında olduğunu hatırlattı. Türkiye'nin bütçe açıklarının azaltılması bakımından gösterdiği başarı açısından örnek gösterilen ülke haline geldiğine dikkati çeken Erdoğan, Türkiye'nin 2005 ve 2006'da bütçe açığı bakımından Maastricht kriterini karşıladığını söyledi. Erdoğan, 2007
yılında da bu kriteri karşıladıklarını bildirdi. Kamu kesimi borçlanma gereğinin ortadan kalkması sonucu kamu kesiminin net borç yükünün de hızlı bir düşüş trendine girdiğini ifade eden Erdoğan, 2002 yılında milli gelire oranı yüzde 78.4 iken 2006'da bu oranın yüzde 45'e indi, 2007'de ise yüzde 40'ın altına ineceğini tahmin ettiklerini söyledi. Maastricht kriterlerine göre, kamu borç stokunun gayri safi yurtiçi hasılaya oranının yüzde 60'ı geçmemesi gerektiğini anlatan Erdoğan, kamu borç yükünün de
2007 sonu itibarıyla yüzde 60'ın altına inmesini beklediklerini açıkladı. Erdoğan, bu şekilde daha AB'ye girmeden Maastricht kriterlerinin maliye politikasına ilişkin bütçe açığı ve kamu borç yüküne ilişkin her iki kriterini tutturduğunu kaydetti.
ABD KAYNAKLI DALGALANMA
Başbakan Erdoğan, konuşmasında piyasalardaki ABD kaynaklı dalgalanmayı da değerlendirdi. Türkiye ekonomisinin bugün dayanıklı ve dirençli bir yapıya kavuştuğuna işaret eden Erdoğan, geride bırakılan 5 yıl içinde çeşitli küresel ve ulusal dalgalanmalar yaşandığını, ancak Türkiye'nin bu dalgalanmaların tamamını başarıyla atlattığını vurguladı. Türkiye'nin bu ekonomik yapıya kavuşmasında makro dengelerde elde edilen başarının payının büyük olduğuna dikkati çeken Erdoğan, yapısal reformların da Türkiye'nin
hızlı ilerleyişinde etkili olduğunu kaydetti. Ekonomiyi korunaklı bir hale getirdiklerini, ancak bu kazanımları kalıcı kılmanın daha önemli olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
"Tüm bu reformlar sayesinde, Türkiye dalgalanmaları ve şokları atlatabilmekte, ekonomimin temel dengeleri her türlü tahribattan sağ salim çıkabilmektedir. Şimdi bu günlerde ABD kaynaklı ve giderek küreselleşen bir ekonomik dalgalanmadan, şundan tüm kesimlerin emin olmasını istiyorum. Türkiye ekonomisi daha öncekilerde olduğu gibi bu dalgalanmadan da en az etkiyle çıkmayı başaracaktır. Ekonominin yapısı bu tür şokları kaldırabilecek güçte olduğu gibi, gereken şartlarda gerektiği zaman ilgili kurumlarımız
önlemlerini alarak, uygulamaya koyacaktır. Türk ekonomisinin yaşadığı bu köklü ekonomik dönüşüm, İstanbul'un da tıpkı New York, Frankfurt, Londra gibi finans merkezi olması yolunda önemli mesafe kaydetmesini sağlamıştır. Bugün özellikle bankacılık sektöründe İstanbul, Avrupa'nın en önemli kentleri arasında yerini almaya başlamıştır."
MERKEZ BANKASI'NIN İSTANBUL'A TAŞINMA KARARI
Başbakan Erdoğan, genel merkezi Ankara'da olan özel bankaların artık tamamen İstanbul'a taşındığını, kamu bankalarının da önümüzdeki dönemde idari merkezlerini İstanbul'a taşıyacağını söyledi. Bu değişimi ve finansal dönüşümü görerek, Merkez Bankası'nın da İstanbul'a taşınmasının uygun olacağını düşündüklerini ifade eden Erdoğan, "Bununla ilgili çalışmalarımızı başlattık" dedi. Bankaların, ticaret merkezlerinin, borsanın, finans sektöründe faaliyet gösteren uluslararası ve ulusal şirketlerin İstanbul'da
olduğunu anlatan Erdoğan, Merkez Bankası, SPK ve BDDK'nın İstanbul'da faaliyet göstermesinden daha tabii bir şey olmayacağını kaydetti. Dünya ülkelerinden örnekler de veren Başbakan Erdoğan, Merkez Bankası'nın taşınmasının operasyonları, alacağı kararlar, kararların etkinliği açısından son derece yerinde bir karar olduğunu bildirdi. Merkez Bankası'nın taşınma kararına karşı belli kesimlerden bildik itirazların ayyuka çıktığına dikkati çeken Başbakan Erdoğan, "AK Parti ne yaparsa yapsın hiçbirine iyi
dediklerini duydunuz mu? Bunun kararını kim verecek? Halkım verecek. Çünkü biz ülkemiz ne kazanacak, halkımız ne kazanacak, bunun hesabıyla yatıp kalkıyoruz. Muhalefetin böyle derdi yok ki. Ankara'nın içi boşaltıyormuş. Bankaların merkezinin oraya gitmesi, burada şubelerin kalması neyi değiştiriyor. Bizim için önemli olan vizyon ortaya koymamız. Nedir o? Bu ülkede siyasi merkez Ankara'dır, idari merkez Ankara'dır ama ticaret merkezi İstanbul'dur, diye vizyon koymak istiyoruz. Yaptığımız budur. Bunu farklı
yerlere çekmek çok ciddi bir yanlıştır. Bunların her zamanki fıtratları bu" şeklinde konuştu.
Muhalefetin 'Başkent tuğla tuğla İstanbul'a taşınıyor' eleştirilerine de cevap veren Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
"Yanlarına da bazı figüranlar bulmuşlar. O figüranlarla beraber bu oyunu oynamaya devam ediyorlar. Bunu alıp nereye getiriyorlar. 'Rejim elden gidiyor'. Eğer Türkiye Cumhuriyeti'nin rejimi bir tuğlanın taşınması kadar basitse valla bunun üzerinde iyi düşünmek lazım. Ama değil, çok güçlü. Ülkemizde öyle bir hava meydana getiriyorlar ki sanırsınız İstanbul Misak-ı Milli sınırları içinde değil. İşi bu noktaya getiriyorlar. Böyle muhalefet olur mu, muhalefet anlayışı olur mu? Anlayan da anlamayan da, işi
olan da olmayan da, ilgili de ilgisiz de mikrofonun kameraların karşısına geçip akla hayale gelmez açıklamalar yapıyor. Merkez Bankası faaliyet alanlarına ilişkin tek bir söz söylemez, hiçbirisi. Merkez Bankası ne ile meşgul sorun, bunu da bilmezler. Sorun bakın bilmezler bunu."
CHP'YE İŞ BANKASI ÖRNEĞİ İLE CEVAP VERDİ
Merkez Bankası'nın İstanbul'da olmasının bağımsızlığını daha da pekiştireceğini söyleyen tek bir kişinin olmadığına vurgu yapan Başbakan Erdoğan, muhalefetin bu yöndeki eleştirilerine de, "Daha bağımsız olacak. Daha rahat hareket edecek. Taşınmayla alınacak kararlarda etkinlik sağlayacağını söyleyen kimse yok. Finansal açıdan getirisi ve götürüsünden bahseden yok. Temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp kullandıkları kelimeler var. Onları ısıtıp ısıtıp gündeme sunuyorlar. Başka bir şey yok" sözleriyle cevap
verdi.
Erdoğan konuşmasında, CHP'nin eleştirilerine karşılık İş Bankası yönetiminin 2000 yılında İstanbul'a taşınma örneğini de veren ve bu kararın altında imzası bulunan CHP'lileri açıkladı. 25 Şubat 1999 tarihinde Atatürk'ün kurduğu ve idare merkezini Ankara olarak belirlediği, yüzde 28.1 hissesini de CHP'ye bağışladığı Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu'nun 29 Mart 2000 yılında İstanbul'a taşınma kararı aldığını hatırlatan Başbakan Erdoğan, alınan karar doğrultusunda İş Bankası yönetiminin 27 Ağustos 2000'de
İstanbul'a taşındığını söyledi. Bu kararın altında imzası bulunan İş Bankası Yönetim Kurulu üyesi CHP'lilerin Enis Tütüncü, Mustafa Özyürek ve Mustafa Timisi olduğunu açıklayan Erdoğan, Atatürk'ün bizzat Ankara'da kurduğu bankanın sessiz sedasız İstanbul'a taşındığını kaydetti. Dönemin genel başkanı Altan Öymen'in de görkemli açılış töreninde yerini aldığını anlatan Erdoğan, ana muhalefet partisine yönelik tepkisini şöyle dile getirdi:
"Yanlış karar mı? Elbette hayır. İş Bankası'nın ne kadar isabetli tercih yaptığı bugün ortadadır. Ancak o g kaün bu taşınma kararına imza atan CHP'nin bugün Merkez Bankası'nın taşınmasını rejim meselesine dönüştürme çabası son derece yanlıştır. Benim Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e karşı farklı yaklaşımım olduğunu söyleyen Sayın Baykal, o zaman böyle düşünüyorsan buradan hareketle seni nereye koyacağız? Benim muhabbetimi, Ankara'ya olan muhabbetimi sende ölçecek bir mikyas var mı? Bunlar tabii çelişki,
samimiyetten uzak yaklaşım tarzları. İş Bankası'nın yüzde 28.1 hissesine sahip olacaksın, yönetim kurulunda 4 temsilci bulunduracaksın, senin temsilcilerin bu karara imza atacaklar, bütün bu süreçte sesini çıkarmayacaksın, şimdi Merkez Bankası'nın taşınmasına itiraz edeceksin. Lütfen biraz samimiyet. Hani başkent tuğla tuğla İstanbul'a taşınıyordu? Hani rejim tehlike altına giriyordu? Lütfen biraz sağduyu. AK Parti bir şey yaptığı zaman bu kadar önyargı bu denli ön kabul olmaz."
Erdoğan, Merkez Bankası'nın İstanbul'a taşınacak olmasının Türkiye açısından son derece isabetli bir karar olduğunu da sözlerine ekledi.