KAYNAK : Haber Vitrini
AK Parti, işsizliğeve inşaat sektöründeki krize önlem olarak 15 bin kilometrelik otoyol projesini gündeme getirdi. Gerçekleşmesini de 3-4 yıla bölecek. Bu proje, 8-10 milyar dolarlık bir yatırım ile piyasalara hareket getirecek.
Ancak 15 bin kilometrelik otoyol programında, ANAP Genel Başkanı, eski Başbakan ve eski Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın Projesi diye tanımlanan 'Karadeniz Otoyol' yatırımı şimdilik konuşulmuyor. Sebebi de, 1 milyar 45 milyon dolarla ihaleye çıkan ne var ki 'fiyat artışları' sonucu 1 milyar 800 milyon dolar olan projenin fizibilitesinin yanlış olması. Bayındırlık Bakanı Zeki Ergezen, bu konuda bürokratlarına bir ev ödevi verdi. 'Projeyi inceleyin, yanlışını-doğrusunu belirleyin, bu konuda kısa sürede bir rapor hazırlayın' dedi. Bir anlamda Karadeniz Otoyol Projesi ön soruşturmaya tabi tutuldu. Devamında da, geniş bir soruşturmaya gider. TBMM'de Araştırma-Soruşturma Komisyonu bile kurulabilir. O zaman iş büyür.
Toplam 715 kilometrelik otoyol için 2 yıl önce peş peşe ihaleler yapıldı. 6 konsorsiyumda toplam 16 firmaya iş bağlandı. Yan firmalarla birlikte bu sayı 23'e çıktı. İhale bunlar arasında paylaşıldı. Eskalasyon denilen 'fiyat artışı'sonucu 1 milyar 800 milyon dolarlık işin, şimdiye kadar 725 milyon dolarlık kısmı gerçekleşti. Yaklaşık 400 km'lik işin geriye 315 kilometresi kaldı. Ama en zor kısmı bu bölüm. Yani işin maliyetini 2-3 milyar dolara bile yükseltir. İşi alan firmaların hepsi büyük firmalar. Türkiye'nin hatta dünyanın dört bir yanında otoyol yatırımlarına imza atmışlar. Dünyanın dört bir yanından kredi aradılar. Buldular da. Bunlarla yapabildikleri kadar işi yaptılar. Ne var ki, Karayolları'ndan ödeneklerini alamadılar. Halen bu proje için, firmalara 1.7 katrilyon lira borç bulunuyor. 2003 yılında bu rakam faizleriyle birlikte 2.5 katrilyon lira olacak. Projenin geri kalan bölümü, IMF'nin 'dış kredilerinizi dondurun. Hazine Müsteşarlığı onay vermesin' engeline takıldı. Şimdi de, yatırımın öncelikli o lup olmadığı engeli ortaya çıktı. Bu bakımdan da proje, 2003 yılı yatırım programına alınmadı. Ortaya çıkacak 'rapor ve soruşturma' sonucunu bekleyecek.
Bakan Şener, Tütün Üst Kurulu'na el attı
Tütün Üst Kurulu zor durumda. Öncelikle Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Abdüllatif Şener'e 'bağlı' kurum haline geldiler. Sonra aylardır Başbakanlık'ta bekleyen yönetmelikler geri gönderildi. Sebebi de 'Maliye Bakanlığı ile Tekel Genel Müdürlüğü'nün görüşleri'nin dikkate alınmaması. Böylelikle 'nasıl olsa çıkar' diyerek yapılan işlemler tehlikeye girdi.
Özellikle de British-American Tobacco firmasından alınan para sorun yaratacak. Zira bu firmadan çıkacak yönetmelik çerçevesinde 500 milyar lira tahsil edildi. Bu konuyu geçtiğimiz günlerde yazmıştım. İş aceleye getirilmişti. Yönetmelik ortada yoktu ama para kasaya girdi. Sonra da çok acil ihtiyaçmış gibi gidildi ve 250 milyar lirasıyla Üst Kurul'un 7 üyesine 7 tane Volvo alındı. Yani usulsüz alınan paranın yarısı usulüne uygun olarak 'makam araçlarına' yatırıldı. Başkan ve üyeler artık işlerine Volvo konforuyla gidip-geliyorlar.
Yapılan işlemler kağıt üzerinde kılıfına uyduruldu. Kendilerine göre doğru. Ama yönetmelik Başbakanlık'tan dönünce işler değişti. Şimdi ilgili bakanlık ve kurumların görüşleri aranılacak. Yani olaya objektif bakılacak. Bir oldubitti olmayacak. Maliye Bakanlığı bu anlamda 'karşı'. Yani Üst Kurul'un çalışmasını düzenleyecek yönetmeliklerin yanlış olduğunu belirtiyor. Aynı şekilde Tekel Genel Müdürlüğü'nün de karşı görüşleri var. Bu anlamda, 13 yönetmelik 'der-dest' Tütün Üst Kurulu Başkanı'nın masasına kondu. 'Doğru biçimde gönderin' denildi. Yani Abdüllatif Şener olaya el koydu. Sonuç Üst Kurul'un 'istifasıyla' bile sonuçlanabilir
(Ömer Faruk Günel/ Star)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:56
