Global Menkul Değerler A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman, ''Mesut Yılmaz'la akrabalığımdan ileri gelen artı bir değerimiz olmadı, eksi bir değerimiz de olmadı'' dedi.
Global Menkul Değerler'in 2002 yılı değerlendirmesi ve 2003 yılı projeksiyonlarının ele alındığı sohbet toplantısında konuşan Kutman, bankacılık sektöründe yaşanan yapılanmanın aracı kurum sektöründe de olacağı görüşünde olduğunu bildirdi.
Komisyonların serbest bırakılması kararının otomatikman kendileri dahil sektördeki tüm aracı kurumların marjlarını ciddi şekilde etkileyeceğini ifade eden Kutman, şunları söyledi:
''(Birlikten güç doğar) atasözünü baz alarak biz her türlü birleşme ve satın almaya her zaman açık olduğumuzu geçtiğimiz 3 senedir bildiriyoruz. (Zorda kalacaklar biz alacağız) anlamında değil. Bu sektörde konsolidasyon eninde sonunda gelecek. Bazı aracı kurumların biz veya başkalarının, banka satın almaya doğru gittiğini veya büyük aracı kuruluşlarla bankalar arasında birleşme olduğunu önümüzdeki 3 yıl içinde mutlaka göreceğiz. Bizim genel stratejimiz, piyasadaki bu konsolidasyonda önemli bir rol oynamak'' diye konuştu.
MEYVELERİ 2003-2004'TE TOPLAYACAĞIZ
Mehmet Kutman, 2003'ün aracı kurumlar açısından müstesna bir yıl olacağını, faiz oranlarının tek haneli rakamlara düşmesi durumunda piyasanın enstrüman arayacağını ve hisse senetleri piyasasına yöneleceğini kaydetti.
2003 yılına çok büyük umutlarla girdiğini belirten Mehmet Kutman, şöyle devam etti:
''Ağacın meyvelerini 2003 ve 2004'te toplayacağımıza inanıyorum. Zaten toplayamazsak, dünya, bu kadar hata yapmaya, bu kadar rayından çıkmaya kesinlikle izin vermez.
2003 yılı Türkiye'nin damgasını bütün dünyaya vuracağı bir yıl olacak. Dünya jeopolitik haritasının yeniden oluşumunda, Ortadoğu ve Ortaasya'nın oluşumunda masaya lider partner olarak oturacağız. Bu çok önemli bir faktör. Türkiye kısa vadede bunun meyvelerini mutlaka görecektir.''
MESUT YILMAZ'LA AKRABALIK
Kutman, bir gazetecinin Mesut Yılmaz ile akrabalığı dolayısıyla geçmişte bazı iddiaların ortaya atıldığını ve Ak Parti hükümetinin işbaşına gelmesinin ardından bu doğrultuda Global'le ilgili soruşturmalara başlanıldığını belirtmesi üzerine, herhangi bir soruşturmanın söz konusu olmadığını söyledi.
''Bizim hükümetle işimiz olmaz. Bizim hükümetin yaptıklarıyla işimiz olur'' diyen Mehmet Kutman, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Türkiye'nin ihtiyacı olan tek parti ve çok kuvvetli bir lider altındaki tek parti hükümetidir. Türkiye geçtiğimiz 12 yılda, en azından ben Amerika'dan döndüğümden beri çok çekti, hakikaten çok çekti.
Bizim Mesut Yılmaz'la akrabalığımdan ileri gelen artı bir değerimiz olmadı, eksi bir değerimiz de olmadı ama... Bizim ilişkilerimiz, özel sektördeki her firma Ankara ile olan ilişkilerini nasıl değerlendiriyorsa biz de öyle değerlendiriyoruz. Yalnız bizim bu hükümetle bir şey daha var, tek parti ve güçlü bir lider altındaki tek parti olduğu için biz hakikaten bu oluşuma inanan bir şirketiz. Şahsen ben inanıyorum en azından. Yabancı yatırımcılar nezdinde bunun Türkiye için çok olumlu bir süreç olduğunu çok açık bir şekilde belirtiyoruz. Geçmişe dönük şöyleydi böyleydi, bunların zaten ne yararını gördük, ne bir zararını gördük açıkçası. Kamuoyu yüzünden belki bir zararını gördük ama onun haricinde ne bir yararını ne bir zararını gördük.'' Hükümetin dün açıklanan memur maaş artış oranları doğrultusunda, IMF programının rayından çıkmayacağı görüşünde olduğunu anlatan Kutman, Türkiye'nin notunun savaş sonrası yükseleceğine ve makro alanda problemlerin geride bırakılacağı düşüncesinde olduğunu ifade etti.
AK Parti'nin ''tecrübesizliğinin'' dezavantaj oluşturup oluşturmayacağının sorulması üzerine de Kutman, kendi şirketine eleman alırken bile, piyasa ve sektör dışından, tecrübesiz kişileri tercih ettiğini söyledi. Kutman, ''Bu, onların en büyük avantajı. Kimseye borçlu değiller, kimseden alacaklı değiller'' dedi.
Kutman, Hükümet Programı ve Acil Eylem Planı'nı çok dikkatli okuyunca söylenenlerin çok doğru olduğunu kaydetti.
Kutman bir soru üzerine, Türkiye'nin Irak'ta yaşanacak olayların dışında kalma şansı olmadığı görüşünü savunarak, ''Bu savaşın dışında kalma şansımız yok bizim. AB kapısındayız. ABD'ye hayır derseniz tüm ilişkilere kapanmış olacaksınız. Dünyada tek başına kalamazsınız. Ama umarız ki Türk askeri fazla rol almasın'' dedi.
NEMALAR ÖZELLEŞTİRME KUPONU OLARAK VERİLEBİLİR
Mehmet Kutman, bu yıl yabancılara en çok neyi açıklamakta zorlandığının sorulması üzerine, şunları söyledi:
''Ben şahsen 2002'de çok üst düzeyde yaptığım görüşmelerde önceki hükümetin son 5-6 aylık tutumunu izah etmekle çok güçlük çektim. Bazıları (Niye intihar etmeye bu kadar gönüllüler) gibi sorular yöneltti. En güçlük çektiğim nokta, hükümetin son döneminde olaylara yaklaşımıydı, tabii bir de bankacılık krizi.'' Borsa'nın şeffaflık ve yüksek volatilite gibi yapısal sorunları çözülmeden yabancı yatırımcı gelmeyeceğini de anlatan Kutman, ''Bu altyapıyla geleceğine inanmıyorum. Bu volatilite ve şeffaf olmayan proses, yabancı yatırımcıları ciddi boyutta ürkütüyor. 2003'te Borsa'nın çıkışı yurtiçi yatırımcıdan olacaktır. 2004'e ise AB mevzuatına ne kadar uyum gösterirsek o kadar yabancı yatırımcı gelecektir'' dedi.
Zorunlu tasarruf nemalarının ödemelerinin bir kısmının özelleştirilecek kurumlara ait hisse senetleriyle ödenmesi önerisinde de bulunan Kutman, ''Nemaların bir kısmı özelleştirme kuponu olarak verilebilir'' dedi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:00
