Medya
  • 17.1.2008 10:56

MİLLETVEKİLİ İLE GAZETECİ NEDEN KAVGA EDER?

MUSTAFA MUTLU-VATAN

MİLLETVEKİLİ İLE GAZETECİ NEDEN KAVGA EDER?

 

DTP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, dün Meclis kulisinde bir gazeteciyle tartışmış...

Doğaldır bu tür tartışmalar, gazetecilerle siyasetçiler arasında...

Bir haber ya da yorum yazarsınız; siyasetçinin ayağına basarsınız...

O da gördüğü yerde can havliyle bağırır. Efelenir. Hatta saldırır!

Çok yaşadım bunları çok...

Siyasetçiyle de kavga edersiniz sendikacıyla da dernek başkanıyla da iş adamıyla da...

Magazin yıldızıyla da futbolcuyla da hakemle de hâkimle de...

Ama dediğim gibi, bu kavgaların hepsinin tek bir nedeni vardır:

Yazdığınız yazı!

Eğer yazdıklarınızda çarpıtma, arkadan vurma, aşağılama, hakaret yoksa; saldırılara aldırmaz, yolunuza devam edersiniz...

Dünkü kavgayı farklı kılan ise “çıkma” nedeni:

Muhabir arkadaş, milletvekili beye selam vermemiş; o da “Vay nasıl olur da sen benimle selamı sabahı kesersin” diye üzerine yürümüş!

Vekil bey hızını alamamış, muhabir arkadaşın görev yaptığı gazetenin Meclis’teki bürosuna giderek Ankara Temsilcisi’ne şikâyet etmiş meslektaşımızı:

“Ben sizin arkadaşınızım” diye yakınmış!

***



İşte; “sihirli” kelime bu:

“Arkadaş...”

Bir gazeteci, bir siyasetçiyle ya da herhangi bir haber kaynağıyla “arkadaş”, “sırdaş”, “dost” ya da “kanka” olur mu?

Mesleğimizdeki genel eğilime göre, “Elbette olur...”

Üstelik haber kaynaklarıyla ne kadar yakınlık kurarsanız, o kadar haber atlatırsınız!

Ama her şeyin bir bedeli vardır:

Arkadaşlığın da!

Eğer bir “haber kaynağıyla” arkadaş olursanız, başı derde girdiğinde aleyhinde haber yazamazsınız...

Hele hele “Sana şirin gözükmek zorunda değilim” diyerek sıyrılamazsınız işin içinden!

Sıyrılmaya çalışırsanız; “Haber yapayım” derken “haber” olursunuz...

***



Gururla söylüyorum:

Hiçbir haber kaynağıyla “hesap verecek” boyutta bir “arkadaşlık” kurmadım.

Belki “çok özel” sırlarını bilmem onların, sık sık haber atlatamam sayelerinde ama...

Kalemim özgürce dolaşır bu yüzden...

Ve bir gazetecinin olmazsa olmazıdır özgürlük!

Ekonomideki, siyasetteki, spordaki, magazindeki “arkadaş, sırdaş, kanka” meslektaşlarıma şiddetle tavsiye ederim!

*****



SATMAK

Marmaris Kaçakçılık Bürosu’nda görev yapan bir eğitmen, ilçeye 3 kilo 925 gram esrar sokmaya çalışan üç uyuşturucu satıcısına yardım etmek suçundan gözaltına alınmış...

Kızmayın genç polise; çünkü bu ülkede para için herkes her şeyini satıyor!

Gazeteci; haberini ya da yorumunu...

Aydın; namusunu, onurunu, düşüncesini...

Kimi siyasetçiler; ülkenin geleceğini...

Bir narkotikçi de niyetini bozduğunda “kendi elindekini” satacaktı elbette...

Yeter ki bir kez raydan çıkmaya görün, her şeyi satarsınız!

Vatan, millet, ahlâk, şeref laftır o aşamadan sonra...

Kızmayın narkotikçiye...

Bugüne kadar kimlerin, neler sattıklarını düşünün önce!

*****



GÜNÜN SORUSU

Okurlarımızdan Okan Dursun soruyor:

Ya bir gün, “Siz Müslüman değil misiniz? Velev ki İslam devletine dönüştük, ne olmuş yani” deseler, bunu da sineye çekecek miyiz?

*****



Bir zahmet artık Nâzım’ı rahatsız edin Ertuğrul Bey!

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, dün doğumunun 106’ncı yılı nedeniyle anılan şair Nâzım Hikmet’in mezarının Türkiye’ye getirilmesi konusunda, “Nâzım Hikmet gibi büyük şairi, bu saatten sonra yattığı topraklarda çok da rahatsız etmemek gerekir” demiş...

Sonra da bu sözlerine kendisi bile inanmamış olsa gerek ki, “Belki önümüzdeki yıllarda, Moskova’ya gittiğimde temaslarda bulunarak somut bir adım atılmasını sağlayabiliriz” diyerek, ilk cümlesiyle çelişmiş!

***



Nazım’ın bedenini ülkesine getirmekle, onu asla “rahatsız” etmezsiniz Ertuğrul Bey...

“Anadolu’da bir köy mezarlığına gömün beni

ve de uyarına gelirse,

tepemde bir de çınar olursa

taş maş istemez hani”

diyen bir Anadolu sevdalısı, asla rahatsız olmaz bu yolculuktan!

Tam tersine, onlarca yıldır yalnızlık çeken ruhunu huzura kavuşturursunuz...

Haydi, bir an önce düğmeye basın artık!

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 14:17

İLGİLİ HABERLER