MİLLİ GAZETE'DEN ERDOĞAN VE GÜL'E : ARTIK HAYIRLI BİR AYRILIŞINIZ TÜRKİYE'Yİ KURTARACAKTIR

ANKARA/Milli görüş'ün sesi durumundaki Milli Gazete, tezkerenin reddedilmesi üzerine Erdoğan ve Gül'ü hedef alan bir yorum yayınladı.Gazetenin yorumunda, "Sizin “hayır” oylarınız en başta Sayın Gül ve Erdoğan’ı tarihi bir sorumluluktan, uhrevi bir mesuliyetten kurtarmışken, bu eyleminiz onların da akıllarını başlarına almalarını sağlayacak büyük bir vesile olmuşken; gördüğümüz o ki, her ikisi de çok başka limanlara yelken açmaktan geri durmuyorlar. “Hayır” oylarınız o teknedekileri batmaktan kurtarmıştır. Hayırlı bir ayrılışınız ise Türkiye’yi kurtaracaktır" dedi. İŞTE GAZETENİN YORUMU AKP’liler için tarihi karar vakti Türkiye Büyük Millet Meclisi 1 Mart 2003 tarihinde benzeri ancak kuruluş yıllarında görülebilen önemde bir oturum yaptı. Sonuç ülkemize ve insanlığa hayırlı olsun. Millet olarak bu oturumdan çıkartacağımız çok önemli dersler var. Şimdi esas görev sağduyu sahibi AKP milletvekillerine düşüyor. Sonuçları dünki gazetelerden birinin yazdığı gibi “İşte AK Parti farkı..” vs. diye okuyup teselli bulmak mümkün değil. Çünkü son bir aydır herşey milletin gözleri önünde cereyan etti. Bu oylamayla AKP grubu çok büyük bir yara almıştır. Parti yöneticilerinin tezkere lehindeki gayretleri ortadadır. Oylanan hükümet tezkeresidir. Bu sonuç mevcut hükümetin bir dakika geçirmeden istifa etmesini gerektiren bir sonuçtur. Bütün bunlar bir yana, biz burada o tarihi oturumda akl-ı selim yolunu seçen AKP’lilerin üzerine düşen önemli göreve dikkat çekmek istiyoruz. Elbette CHP’liler de milletin teşekkürünü hak etmişlerdir ama, asıl sonucun alınmasında sözünü ettiğimiz AKP’lilerin çok büyük önemi vardır. Parti yöneticilerinizin “CHP’lilerle birlikte hareket ettiniz” azarlarını ciddiye almayın. Herkes çok iyi biliyor ki sizler CHP’liler gibi hareket etmediniz; CHP’liler de sizinle birlikte milletin arzusu istikametinde hareket etti. Verdiğiniz “hayır” oyları sadece Türkiye için değil “savaş değil barış diyen” bütün insanlık için barışa giden yolda atılan ilk adım olmuştur. Oylama esnasında olduğu gibi, şimdi, oylama sonunda da lütfen parti taassubuna düşmeden yürümeye dikkat ediniz. Bu tarihi oylamayla savaş önlenmedi ama savaşın önlenebileceği gösterildi. Türkiye kurtulmadı ama kurtulabileceğine dair umutlar yükseldi. Sizler adı her ne olursa olsun kişisel ilişkileri bir kenara bırakıp hakkı tutma cesareti gösterdiniz. Burada kavi durmalısınız. Bireysel olarak her bir oyun önemi elbette büyüktür ama esas önemli olan parti yönetiminin tavrı, hükümetin icraatlarıdır. Gelişmeler gösteriyor ki, hükümet icraatlarıyla “savaşa hayır” anlamı taşıyan oyları değersizliğe itmektedir. Sizin Meclis’te “hayır” demenizden çok kısa bir süre sonra ABD, İskenderun limanına indirdiği mühimmatı tırlara yükleyip Diyarbakır istikametine start alıyordu. Bu çok önemli bir gelişmedir. Sizin “hayır”larınızı Başbakan, ABD elçisine, “Bu gelişmeyi iplerin kopması şeklinde yorumlamayın” diye izaha çalışırken, parti genel başkanı, “Savaşa hayır diyenler maaşlarını üç gün geç alınca tavır değiştiriyorlar” sözleriyle küçümsüyordu. Hepiniz çok iyi bilinizki bu süreç devam edecek. Bugün olmazsa yarın, değilse sonraki gün bunlar basiretsiz tavırlarıyla Türkiye’mizi büyük bir badireyle karşı karşıya getirecekler. Sizlerin verdiği “hayır” oyları uçurumun kenarından itilmek üzere olan Türkiye’yi tam orada tutmuştur. Ellerinizi çektiğiniz an... Türkiye’yi o uçurumun kenarından uzaklaştırmanız gerekmektedir. İyi bilinizki bunun tek yolu adeta bir ABD teknesine dönüşen AKP’yi terk etmenizdir. Sizin “hayır” oylarınız en başta Sayın Gül ve Erdoğan’ı tarihi bir sorumluluktan, uhrevi bir mesuliyetten kurtarmışken, bu eyleminiz onların da akıllarını başlarına almalarını sağlayacak büyük bir vesile olmuşken; gördüğümüz o ki, her ikisi de çok başka limanlara yelken açmaktan geri durmuyorlar. “Hayır” oylarınız o teknedekileri batmaktan kurtarmıştır. Hayırlı bir ayrılışınız ise Türkiye’yi kurtaracaktır. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:28