Medya
  • 4.6.2002 15:23

MİLLİYET GAZETESİ'NDE BÜYÜK KAVGA...

KAYNAK : Haber Vitrini ANKARA/Milliyet Gazetesi'nin 'Ombusdman'ı Yavuz Baydar, bir okuyucusundan gelen; 'Başbakanla sık sık görüşen Fikret Bila,Ecevitin sağlığı konusunda doğru bilgi vermiyor" eleştirisini yayınlayıp bu görüşe katıldığını bildirince Milliyet Gazetesi'nde ortalık karıştı.Aynı gazetede çalıştıkları Baydar'a köşesinden cevap veren Bila,""Ombusdman"ımız Yavuz Baydar’ın da kafası karışmış! Bu kafa karışıklığını gidermenin en sağlıklı yolu Yavuz Baydar’ın Başbakan Ecevit’le röportaj yapmasıdır. Bir taraftan televizyon gazeticiliği yaparken, bir taraftan da Milliyet gibi bir gazetede ombusdmanlığa kadar yükselebildiğine göre bunu başarmak onun için zor olmasa gerekir! " dedi. İŞTE MİLLİYET GAZETESİ OMBUSDMANI YAVUZ BAYDAR'IN YAZISI Başbakan’ın sağlığıyla ilgili ‘bilgilendirme’ sürecine yansıyan tavır, okurları da etkiliyor. Hangi haber doğru? Kime inanmalı? Sorular muhtelif, yanıtlar zor Başbakan’ın sağlık durumu kaçınılmaz bir biçimde gündeme yerleşti. Okurların pek çoğu ülke yönetimindeki kişilerin sağlık durumlarının "doğru bilgilenme hakkı" içinde görülmesini, buna göre davranılmasını istiyor. Kimileri Reagan örneğini veriyor, kimileri ise Andreas Papandreu veya Mitterrand’ın hastalığı sırasındaki yoğun haberleri hatırlatıyor. Bu yönde eleştiriler de var. Hakan Gönenç, Ankara’dan yazmış. "Biz her gün düzenli olarak Milliyet alan bir aileyiz. Bu tercihimizin başlıca nedeni, gelişmeleri tarafsız ve seviyeli bir şekilde okurlarına yansıtması ve yazarlarının tartışılmaz kariyerleridir" diye başladığı yazısını, "ancak" diye sürdürüyor: "Son zamanlarda Başbakanımızın ortaya çıkan sağlık sorunlarıyla birlikte Milliyet’e olan bakış açım değişmeye başladı. Ecevit’e verilen kortizonlu ilaçların etkisiyle kilo alması ardından Sayın Fikret Bila, onunla röportajlar yaptı. Sağlık durumunun iyi olduğu, seçimlere yeniden girebileceği söylendi. Sayın Ecevit yarı mobilize, konuşamaz, yürüyemez bir haldedir. Türk halkı ise tam mobilize ve her şeyi görüyor. Bir okurunuz olarak gerçekleri yazmanızı bekliyorum." TV ekranlarına yansıyan Ecevit görüntüsü üzerine gazeteye gelen tepkilerden sadece biriydi bu da. Ecevit’in sağlık durumuyla ilgili "tıbbi denetim" boyutu, uzunca bir süre hem bizim hem de okurların kuşkusunu kabartacağa benzer. Okurumuz Baykul Özdem bu çerçevede, 28 Mayıs tarihli Milliyet’te yer alan ‘İş Görür’ Raporu manşetiyle ilgili bazı sorular göndermiş. Gazetede bu yazıyı okurken, aynı anda Başbakan’ın üç yıllık icraatla ilgili basın toplantısını izliyordum. Başbakan bu raporla ilgili soruya ‘hayır’ yanıtını verdi. Manşet gerçekten de bu rapor görüldükten sonra mı atıldı? Varsa içeriği neden yayınlanmadı?" Yorum: Bu konuda herkes öyle dertli ve dolu ki. Okurlar bu soruları sormakta haklı da, acaba gazetecilerin ne sıkıntılar çektiğinin farkındalar mı? Ecevit’in sağlığı konusunda halkın haber alma hakkı hiçe sayılmış durumda. Muhabirler, Konut’un önünde 24 saat nöbette. Spekülasyonun haddi hesabı yok. Ülke yönetimini birinci derecede ilgilendiren bu konuda, her gün tek elden sağlıklı bilgi vermek yerine sürdürülen suskunluk, gazeteci - okur ilişkisi bakımından hiç de iyi değil. Milliyet muhabiri Elçin Ergün, "hastane süreci hepimizi zor durumda bıraktı. Hangi bilgi doğru, hangisi yalan, bize bunları anlatacak bir kişi dahi bulamıyoruz, herkes topu başkasına atıyor. Hiç bu kadar zorlanmamıştık" diyor. Özdem’in sorguladığı İş Görür Raporu ile ilgili haberde, "Başbakan’ın sağlık durumunun işine engel olmayacağı" şeklinde bir ifade var. Muhabirimiz raporun varlığından yüzde yüz emin. Başbakan’ın yalanlaması bir şey ifade etmiyor. Bu süreçte - Ecevit evine kapanıncaya kadar - Bila’nın Başbakan’la görüşebilme imkanına sahip olması, gazetecilik açısından önemli. Bunu okurların göz ardı etmemesi gerek. Ecevit’le doğrudan, düzenli iletişim kurabilen ender gazetecilerden biri, Bila. Bir gazete için büyük avantaj. Ama, sağlık sorunu sürecinde, Ecevit çiftinin uzun bir süredir gerçekleri saklamaya çabaladığı yolunda kamuoyunda köklü bir kanaat de var. Öteki bilgi kanalları kapatılıp, haberlerin ağırlık noktası gelişmede taraf olan bir siyasinin kendisiyle ilgili görüşlerine kayınca, kuşku ortamı besleniyor. Her ne kadar Ecevit, sağlığıyla ilgili bazı konuları Bila aracılığıyla aktarmış olsa dahi, okur kuşkuları sürüyor. Sorunun özünde siyasetçiye güvensizlik var: Açıklığın gereğini anlayamayan bir siyaset anlayışı egemen Ankara’ya. İçinde yetişktiiği gazeteciliğin sorumluluk duygusunu iyi bilmesi gereken Ecevit gibi siyasetçi, son derece duyarlı bu dönemde sağlığıyla ilgili olarak halkı düzenli olarak tek elden, nesnel bir ağızdan doğru bilgilendirmeyi seçseydi veya seçmesine ısrarla yardımcı olunsaydı, ne gazeteciler bu kadar zorlanacaktı, ne de okurlar. Yaşanan, "şeffaflaşamama" sorununun tipik örneği, ne yazık ki. İŞTE FİKRET BİLA'NIN CEVABI Rahatsızlığı nedeniyle Türk ve dünya basınının kendisiyle görüşmek ve görüntülemek için birbiriyle yarıştığı bir dönemde Başbakan Ecevit’le röportaj yapmayı ve evinde görüntülemeyi başarmış olmamızdan rahatsız olanlar var. Ecevit’ten rahatsız olan bir okurumuzun, "Fikret Bila neden Ecevit’le görüşüyor ve neden manşet yapılıyor" anlamına gelen mektubunu sayfasına alan "Ombusdman"ımız Yavuz Baydar’ın da kafası karışmış! Bu kafa karışıklığını gidermenin en sağlıklı yolu Yavuz Baydar’ın Başbakan Ecevit’le röportaj yapmasıdır. Bir taraftan televizyon gazeticiliği yaparken, bir taraftan da Milliyet gibi bir gazetede ombusdmanlığa kadar yükselebildiğine göre bunu başarmak onun için zor olmasa gerekir! Tabii, gazeteciliğin ne olduğunu ve Ankara’nın nerede bulunduğunu biliyorsa! Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 17:04

İLGİLİ HABERLER