
MİLLİYET'İN MANŞETİ, DÜNYA BASININDA...
İngiltere'de yayımlanan Times gazetesi, Ağca'nın serbest bırakılmasının Türkiye'de büyük tartışmalara neden olduğunu, Milliyet'in tahliye gününde "Utanç günü" manşetiyle çıktığını belirtti. İngiliz Daily Telegraph da Milliyet'in, Ağca'nın serbest bırakılmasını kınayanların başında geldiğini yazdı.
'Milli katilimiz'
Türkiye'de yayımlanan gazetelerin çoğunun tahliye kararını eleştirdiğini yazan Guardian, Milliyet'in Ağca'nın tahliye edildiği günü "utanç günü" ilan ettiğini kaydetti. Guardian ayrıca, Abdi İpekçi'nin kızı Nükhet İpekçi İzet'in Milliyet'te yayımlanan mektubundaki "Ağca bence sadece babamın katili değil. Ben onu bizim 'milli katilimiz' olarak görüyorum" sözlerine yer verdi.
Fransız haber ajansı AFP de, "Ağca'nın tahliyesinin Türk basınında utanç ve öfke yarattığını" belirterek, Milliyet'in dünkü baskısında "Bu utanç Türkiye'ye yeter" ifadesini kullandığını duyurdu.
"Papa'yı neredeyse öldüren adam" başlığını kullanan İngiliz Independent gazetesi de Ağca'nın tahliyesine iki sayfa ayırdı. Ağca'nın Papa 2. Jean Paul'e suikast girişimini 20. yüzyılın çözülememiş en büyük gizemlerinden biri olarak niteleyen gazete, suikast planının ardındaki gerçekleri sorguladı. Yazıda, "Türk vatandaşı bir adi suçlu neden Katoliklerin dini liderini öldürmek istedi? Kendisine bakılırsa, tek başına hareket ediyordu. Ama bu mümkün müydü?" ifadeleri yer aldı. Suikastlerle ilgili olarak gazetedeki ifadeler şöyle devam etti:
Türkler planladı
"Washington ve başka Batı başkentleri bunun arkasında Bulgar istihbaratının eliyle Sovyet istihbarat teşkilatı KGB'nin olduğuna kendilerini inandırdılar. Bu senaryo mükemmel işledi ve Reagan'ın Sovyetlerin 'şer imparatorluğu' olduğu imajını destekledi. Dahası, kimilerine göre, dikkatleri CIA ile Türk aşırı milliyetçileri arasındaki bazı nahoş bağlardan da uzaklaştırdı... Papa 2. Jean Paul'ü öldürmek için bir plan vardı ise bunu yapanlar neredeyse kesin olarak Türk radikallerdi. Bu kişilerin belki Ankara'nın istihbarat teşkilatıyla bağlantıları vardı ama kontrolü altında değildiler. Bu anlamda belki de CIA'nın sonunda Usame Bin Ladin ile karşı karşıya kalması gibi, gizli operasyonlarda kullanılan kişilerin öngörülmemiş hareketlerinden kaynaklanan bir 'geri tepme' yaşanıyordu."
İngiltere'de yayımlanan Daily Telegraph gazetesi de Ağca'nın, karanfillerle ve sevinç gösterileriyle karşılandığına dikkat çekti. Gazetenin "Neden yaptı?" başlıklı baş yazısında, Ağca'nın Papa 2. Jean Paul'e suikast girişiminin 20. yüzyılın en büyük "polisiye filmlerinden biri" olduğu belirtildi. Gazete, Ağca'nın geçmişini araştıran İtalyan yetkililerin, "Da Vinci Şifresi" kitabıyla rekabet eder nitelikle bir siyasi entrika ağıyla karşılaştıklarını yazdı.
Yine mavi kazak
ABD'nin saygın gazetelerinden Washington Post da Ağca'yı cezaevi çıkışında "gençlik yıllarından kalma aşırı milliyetçilerin" sarı ve kırmızı karanfillerle karşıladığını yazdı. Gazete ayrıca, Ağca'nın Papa 2. Jean Paul'le İtalya'daki cezaevinde görüşmesinde olduğu gibi yine mavi kazak ve rengi solmuş jean pantolon giydiğine dikkat çekti.
Haftalık haber dergisi Time da, haberi internet sitesinden "Papa'yı öldürmeye teşebbüs eden adam serbest" başlığıyla verdi. Dergi, Ağca'nın tahliye edilmesinin Papa suikastının arkasında kimlerin olduğunu ortaya çıkaracağının şüpheli olduğunu yazdı.
Time, Ağca'nın cezaevi çıkışında, kapağında yer aldığı Time dergisini gösterdiğini de vurguladı.
'Vatikan'la teması kimler sağladı?'
<ı>ROMA AAı>
Abdi İpekçi'nin kızı Nükhet İpekçi İzet, İtalya'da yayımlanan Corriere della Sera gazetesine verdiği demecinde, 27 Aralık 1983'te Papa İkinci Jean Paul'ün Rebibbia Cezaevi'nde Mehmet Ali Ağca'nın kafasının okşanmasına karşı duyduğu tepkiyi dile getirdi.
İpekçi, "Babamın katilinin başının, Papa tarafından kameralar karşısında hafifçe okşandığını görmek bizleri yaralamıştı. Biz intikam peşinde değildik, sadece kanlı bir olayın aydınlatılmasını istiyorduk" dedi.
Corriere della Sera muhabirinin, "O suikasttan babanızın sağ olarak kurtulması halinde Papa gibi, onun da Ağca'yı bağışlayacağını söylemiştiniz" demesi üzerine İpekçi şunları kaydetti:
"Babam hayatta kalsaydı, Ağca'nın eline kimin silah tutuşturduğunu öğrenmek isterdi. Bir başka önemli soruyu da gündeme getirirdi: Suikast sonrasında Ağca'nın aile bireylerinin ve avukatlarının Vatikan'la temasa geçmelerini hangi çevreler sağlamıştır?"
(milliyet)