BİLGİN ŞAŞMAZ
ANKARA - Tüketici Hakları Derneği (THD) Genel Başkanı Turhan Çakar, genetik yapısı değiştirilmiş ürünlerin ''ani ölümler''e varan riskler taşıdığını, genetik yapısı değiştirilmiş ürünlerin önemli bir bölümünün ABD ve Arjantin'den ithal edildiğini belirterek, tüketicilerden, risk grubunda bulunan mısır ve soyanın içine girdiği ürünleri satın alırken 2 kez düşünmelerini istedi.
Dernek Başkanı Turhan Çakar, THD yöneticileriyle Dernek Genel Merkezi'nde bir basın açıklaması yaptı. Açıklamasında, genetik yapısı değiştirilmiş ürünlerin ve gıdaların insanlığa getireceği geri dönüşü mümkün olmayan zararların, yetkililerin bile farkında olmadığını üzülerek görmekte olduklarını kaydeden Çakar, ''Genetik yapısı değiştirilmiş ürünlerin ithal yolu ile ülkemize girdiği ve hatta ülkemizde de üretilmekte olduğu konusunda duyumlar almaktayız. Bu kaygılarımızı ve kuşkularımızı ortadan kaldıracak belgeleri göstermesini beklediğimiz ilgili kamu kuruluşlarının ne yazık ki bu konuda alınmış önlemleri bulunmamaktadır'' diye konuştu.
Uluslararası tekeller tarafından ticari ve ekonomik kaygılarla üretilen ve ürettirilen genetik yapısı değiştirilmiş ürünlerin, bilim adamlarınca, tüketiciler ve çevre açısından büyük bir tehlike ve risk oluşturulabileceğinin ifade edildiğini hatırlatan Çakar bu ürünlerin taşıdığı tehlike ve riskleri şöyle sıraladı:
''Genetik yapısı değiştirilmiş gıda maddeleri 'toksik' etkilere , alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Alerjinin muhtemel sonuçlarından biri de ani ölümlerdir. Bu konuda en çok risk altında olanlar da çocuklardır. Antibiyotiğe dayalı genin kullanılması sonucu insanlarda antibiyotiğe dayanıklılığın artıyor. Genetik değişikliğe uğramış gıda maddeleri, gıdanın kalite ve besin değeri azaltabilir. Tarımsal ürünlerin ve gıdaların genetik değişikliğe uğraması insanların beslenme tercihlerini ve geleneklerini olumsuz yönde etkileyebilir. Yerel biyolojik varlığın ve çeşitliliğin yok olması ve zararlı böceklerin direnç kazanması tehlikesi bulunmaktadır.''
''TÜRK ÜRETİCİLER 'KOBAY' DURUMUNA DÜŞÜRÜLDÜ''
Türk tüketicilerin, mısır ve soya ürünlerinin ithal edilmeye başlandığı 1996 yılından bu yana ''kobay'' durumuna düşürüldüğünü ifade eden Çakar, ''Genetik yapısı değiştirilmiş ürünlerin ithal edildiğine ve ülkemizde tüketildiğine ilişkin kaygı ve kuşkularımızın en büyük dayanıklarından birisi de ülkemize ithal edilen mısır ve soya ürünlerinin büyük bölümünün, genetik yapısı değiştirilmiş ürünlerin dünyadaki en büyük üreticisi olan ABD ve Arjantin'den ithal edilmekte olmasıdır. Yetişkinler, çocuklar, gelecek nesillerimiz ve çevremiz büyük bir tehlike ve risk altındadırlar'' şeklinde konuştu.
ABD'de üretilen soya fasulyesinin yüzde 80'inden fazlasının ve mısırın ise yüzde 50'den fazlasının genetik yapısının değiştirilmiş ürün olarak üretilmekte olduğuna işaret eden Çakar, Arjantin ve ABD'den 1996 yılından sonra Türkiye tarafından ithal edilen, soya fasulyesi, mısır, soya yağı, mısır yağı ve soya küspesine ilişkin resmi rakamları hatırlattı. Türkiye'de tüketilen bitkisel kaynaklı ürünlerin yanı sıra, hayvansal ürünlerde de söz kosunu şüpheleri taşımakta olduklarını vurgulayan Çakar, tüketicilere de şu çağrılarda bulundu:
''Mısır ve soyanın girdiği birçok tüketime hazır gıdanın genetik yapısı değiştirilmiş ürünlerden oluşabileceği ihtimalini gözönünde bulundurarak, tüketiciler bu ürünleri gözden geçirsinler. Tüketiciler, satın aldıkları ambalajlı gıda maddelerinin etiket bilgilerine bakarak inceleme yapsınlar. Eğer etiket bilgileri arasında mısır ve soya ürünlerinin yazıldığını görürlerse, o gıda maddesini almamaya ve tüketmemeye özen göstersinler. Hatta, bu ürünleri satın alırken 2 kez düşünsünler.''
Açıklamanın son bölümünde THD üyeleri, mısır ve soyanın girdiği bıza markalara ait mısır gevreği, pudingler, hazır sütlü tatlılar, mısır nişastaları, et suyu tabletleri, hazır çorbalar, tahıllı karışık mamalar, mısır ve soya unları, konserve mısırlar, çeşitli mısır çerezleri, soya ve mısır yağlarını içeren ürünleri imha ettiler.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:31