MİT'çiler için yakalama kararları ne anlama geliyor?

Milliyet muhabiri MUSA KESLER analiz ediyor...

KCK soruşturmasını yürüten İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'nın, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın ifadesinin Ankara'da alınması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı yazması, diğer 4 kişi hakkında da yakalama kararı alması, MİT'in itirazının dikkate alınmadığını gösteriyor. Yani savcılık soruşturmayı "kendi bildiği gibi" yürütecek.

Son çıkan kararlar gereği eski Müsteşar Emre Taner, yardımcısı Afet Güneş'in de aralarında bulunduğu 4 kişi "görüldüğü yerde" yakalanarak ifade için İstanbul'daki savcılığa getirilecek. Savcılık, Müsteşar Hakan Fidan hakkında ise farklı bir yol izleyecek. Savcılık, Fidan iddialarla ilgili hazırladığı soruları Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderecek. Fidan da Ankara'daki ilgili savcılığa giderek bu soruları yanıtlayacak. Bu sorulara verdiği cevaplar da yine aynı adli kanallarla soruşturma savcılığına gönderilecek. Savcı da gelen ifadeleri soruşturma dosyasına dahil edecek. Ancak Fidan'ın talimatla Ankara'da ifade verecek olması kendisinin hukuki durumunda bir değişiklik oluşturmuyor. Fidan'ın daha önce "şüpheli" olarak ifadeye çağrıldığı belirtilmişti. Fakat çok zayıf bir ihtimal de olsa, Fidan'ın Ankara'da "şüpheli" olarak değil; "bilgi sahibi" olarak dinlenmesi de söz konusu olabilir.