VEHBİ BAŞ
İSTANBUL - İçişleri Bakanlığı'nın koordinatörlüğünde İstanbul Valiliği, Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi'nin işbirliğiyle Büyükşehir Belediye Başkanlığı Afet Koordinasyon Merkezi'nde ''Marmara Bölgesi'nde Depreme Yönelik Çalışmalar''ın değerlendirildiği bir toplantı gerçekleştirildi.
Toplantıya, Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, Tekirdağ, Edirne, Kırklareli, Çanakkale, Balıkesir, Bursa, Bilecik, Kocaeli, Sakarya, Bolu, Düzce ve Zonguldak'ın vali ve belediye başkanları katıldı. Başbakanlık, İçişleri Bakanlığı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden de yetkililer de toplantıda hazır bulundu.
Toplantıda ilk konuşmayı, TÜBİTAK-MAM Başkanı Prof.Dr. Naci Görür yaptı. Görür, Marmara Bölgesi'nde depreme yönelik çalışmaların sürdüğünü belirterek, ''Türk bilimadamlarıyla uluslararası bilimadamları, Marmara Denizi'nin deprem potansiyeli konusunda seferber edilmiş ve Marmara'nın altındaki canlı faylar araştırılmış, haritalamıştır. Bugün Marmara Denizi, dünyanın en iyi bilinen denizlerinden biri haline gelmiştir. Özellikle depremin kaynağına yönelik bilimsel ve teknolojik araştırmalar, dünyanın en ileri ülkesinde dahi ancak bu kadar olabilirdi'' dedi.
ARAŞTIRMALARA BELEDİYENİN KATKISI BÜYÜK
TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi'nin bu çalışmalarında, özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin çok önemli katkıları olduğunu belirten Görür, ''TÜBİTAK bir taraftan bu araştırmaları yönlendirirken, diğer yandan da depremlerin önceden algılanması konusunda da ciddi çalışmalar içine girmiştir. Özellikle Marmara Bölgesi'nin coğrafyası ve jeolojik yapısı bizim yüzümüze gülmüş, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi olarak depremlerin önceden algılanması konusunda da önemli bir aşamaya gelmiş bulunuyoruz'' diye konuştu.
Prof.Dr. Naci Görür, deprem konusunda yapılan çalışmalar ve düzenlenen toplantıya ilk kez hükümet yetkililerinin katıldığını söyledi. Bunun kendilerine büyük bir motivasyon olduğunu belirten Görür, ''İlk kez başbakan yardımcısı ve bakan düzeyinde devletin yetkililerini karşımızda görüyoruz. Onlara ilk kez, yapılan araştırmaları anlatmak durumunda kalıyoruz. Bu bizi cesaretlendirmiştir. Bilim ve yönetim el ele vermek suretiyle Marmara Bölgesi'ndeki depreme karşı hazırlıklarını sürdürmektedir'' ifadelerini kullandı.
AFETİ GEÇİŞTİRMENİN YOLLARINI ARAMALIYIZ
Daha sonra söz alan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, 17 Ağustos'ta meydana gelen depremin ardından zor şartlar altında, imkansızlıklar içinde çalışıldığını söyledi. Gürtuna, ''Beton blokları küçük sopalarla çıkarmaya çalışan insanları görüyorduk. Asker, polis ve belediye personeli seferber oldu ancak, bu tamamen amatörce bir fotoğraftı. Muhtemel bir afeti en az hasarla geçiştirmenin yollarını hep beraber arayalım. İlk defa hükümetten muhataplar görüyoruz. Bu bize büyük mutluluk veriyor. AKOM'u, dünyanın en modern afet yönetim merkezi olarak İstanbul halkının hizmetine sunduk. AKOM'da, ilgili kurumlarca hazırlanan raporlara göre afet senaryoları gözden geçiriliyor, bütün eksiklikler tamamlanmaya çalışılıyor. Çabalarımızı öylesine yoğunlaştırıyoruz ki, bütün arkadaşlarımızın önünde çalışma masalarına bir cümleyi koymalarını istedim. Hedefimiz enkazın altından adam çıkarmak değil, bir tek insanımızı bile enkaz altına düşürmemektir'' şeklinde konuştu.
DEPREM PROJELERİNE ÖZEL ÖNEM VERİYORUZ
İstanbul Valisi Muammer Güler de, depreme karşı hazırlık çalışmalarını, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile koordineli olarak sürdürdüklerini söyledi. Güler, muhtemel depreme yönelik hazırlanan bütün projelere özel bir önem verildiğini de sözlerine ekledi.
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, dünyada hiçbir ülkenin, depremi önleyecek bir tedbir bulamadığını söyledi. Aksu, ''Deprem önlenemez, deprem olacak ama insanları enkazdan çıkarmak anlayışı yerine, afet öncesi yapılacak çalışmalarla afetin zararını en aza indirme anlayışı yer almaktadır. Çağdaş bir afet yönetimi oluşturulmalıdır. Bunun için hükümetimiz çalışmaktadır. Devletimiz ulusal ve yerel düzeyde çağdaş afet yönetim yapısı oluşturulması için gayret içindedir'' dedi.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin ise, Türkiye'nin deprem kuşağında yer aldığını belirterek, ''Depremi önleyemeyiz. Bu nedenle depremle birlikte yaşamayı, en az hasarla kurtulmayı öğrenmeliyiz. Deprem sonrası müdahalede büyük ölçüde rol kat ettik ama afet öncesi hazırlıklar aşamasında Türkiye olarak yapılması gereken çok işimiz var. Devlet planlama yapmalı, kaynak oluşturmalı ama asıl işi yapacak olan yerel yönetimlerdir'' ifadelerini kullandı.
Bu nedenle kamu yönetimi kanun taslağını hazırladıklarını belirten Şahin, ''Meclis tatile girdi. Özel gündemle Bakanlar Kurulu'na getireceğiz ve Ekim ayına kadar da olgunlaştıracağız. Yeni yıla girmeden mutlaka yasalaştıracağız. Türkiye'nin buna ihtiyacı var. Bilim ve yönetim el ele vermek suretiyle etkin projeleri hayata geçireceğiz. Amacımız enkaz altından vatandaş çıkarmak değil, vatandaşı enkaz altına düşürmemek'' şeklinde konuştu.
Yapılan konuşmaların ardından toplantı, basına kapalı olarak devam ediyor.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:28