Yaşam
  • 24.1.2011 13:47

MÜNEVVER'İN AİLESİ DOKTOR TAVSİYESİYLE YENİ BİR HAYATA BAŞLADI

Vahşice öldürülen Münevver Karabulut’un ailesi doktor tavsiyesi üzerine kızlarının doğup büyüdüğü evden taşındı. Yeni evlerinin kapısını VATAN’a açan acılı aileyi bir nebze
olsun rahatlatacak tek şey adaletin yerini bulması. Başbakan’a göndermek üzere bir mektup yazan anne Nagehan Karabulut, cinayet dosyasının müfettişler tarafından baştan
ele alınmasını istiyor

Cem Garipoğlu tarafından vahşice öldürüldükten sonra parçalanarak çöp konteynırına atılan lise öğrencisi Münevver Karabulut’un acılı ailesi hayata yeniden tutunmaya çalışıyor. Aile Fulya’daki evlerinden taşınıp Bahçelievler’de kiraladıkları bir evde yeni bir hayata başladı. Kızını büyüttüğü evde, kızıyla yaşadıkları anılar aklına geldikçe ağladığını söyleyen acılı baba Süreyya Karabulut yeni başlangıcı şöyle anlattı: “Biz bitanecik kızımızı o yaşına kadar Fulya’daki evimizde büyüttük. Cinayetten sonra evimize her gittiğimde kızımla yaşadığımız günler aklıma geliyordu. Sürekli ağlıyordum. O evde kızımın kokusunu ve nefesini hissediyordum. Doktorum, başka bir eve taşınmamızı önerdi. Biz de bu daireyi kiraladık. Yine de kızımızın elbiselerinden ayrılamadık. Onlarıda yeni evimize getirip dolabına yerleştirdik. Oğlum Enver’in de pisikolojisi bozulmuştu. Kızımın anısına kapalı tuttuğumuz oda, Enver’in kaldığı odanın hemen bitişiğindeydi. Enver gece uyumaya korkuyordu. Sadece bir tane elbisesini kaldırmadım onu da kızım aklıma geldikçe gidip koklayıp özlem gideriyorum. Ama güzel kızımızı her geçen gün daha çok özlüyoruz. Bayramlarda, kızımı doğum gününde mezarına giderek ona olan özlemimizi gidermeye çalışıyoruz.”

‘Şimdi her şey oğlum için’

Baba Karabulut, “Kızımı Kanada’ya gönderip İngilizce eğitimi aldırmıştım. Kızım Amerika’da Uluslararası İlişkiler okumak istiyordu, olmadı. Oğlumun Amerika’da iyi eğitim alması için çalışıyorum. Kızıma yapamadığımı oğlum Enver’e yaparak acımı biraz olsun dindirmek istiyorum” diyor.

‘Testereyle boğazımı kesmeyi düşündüm’

Garipoğlu Holding’in önünde yaptığı basın açıklaması sırasında testereyi boynuna dayadığı günü hiç unutamadığını belirten Süreyya Karabulut, “Kimse sesimizi duymuyordu. Çok yıprandım. Kimse kendini bizim yerimize koyup acımızı anlayamadı. O gün bin an testereyle boğazımı kesmeyi bile düşündüm” dedi.

Başbakan’a mektup

Anne Nagehan Karabulut, “Mahkeme heyetinin verdiği kararla salıverilen Cem Garipoğlu’nun babası Mehmet Nida Garipoğlu gömleğindeki kan lekelerinin mahkeme tarafından incelenmeden serbest bırakıldı. O cinayetin tek başına Cem tarafından işlendiğine hala inanmıyorum. 11 Şubat’ta dava var. Başbakan Erdoğan’a mektup yazdım. Bu hafta göndereceğim. Davayı yakından takip etmesini isteyeceğim. Müfettişler tarafından mahkemede bulunan kızımın cinayet dosyaları baştan incelenirse, bu cinayetin arkasından çok şey çıkacağı inancındayız. Dava sonuçlansa bile kızımızın katili, en fazla 15 sene yatacak. Ceza yasasının silbaştan değişmesi gerekiyor” dedi.

Çağdaş ULUS/VATAN

Güncellenme Tarihi : 23.3.2016 22:26

İLGİLİ HABERLER