Asayiş
  • 1.12.2008 19:19

MUZAFFER ŞENOCAK'IN ÇAPRAZ SORGUSU TAMAMLANDI

İSTANBUL - ''Ergenekon'' Davası'nın öğleden sonraki bölümünde, tutuklu sanık Muzaffer Şenocak'ın çapraz sorgusu tamamlandı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, tutuklu sanıklardan Muzaffer Şenocak'ın çapraz sorgusuna devam edildi.
Duruşmada müdahil Şebnem Korur Fincancı'nın avukatı Özkan Yücel tarafından dinamit lokumu fitillerinin delil torbasında bulunduğunu hatırlatması üzerine Şenocak, bu maddenin dinamit lokumu olmayıp macun olduğunu söyledi.
Depremde toplanan malzemeleri koyduğu torbanın afet merkezine teslim edilip edilmemesine ilişkin soruya da Şenocak, dinamit lokumu olarak gösterilen şeyin çok küçük bir parça olduğunu ifade etti.
Müdahil avukatının sorularına, bazı sanık avukatları tepki gösterdi. Bu nedenle salonda taraflar arasında sözlü tartışma yaşandı. Şenocak'ın avukatı Kenan Aşık, müvekkilinin bu konuda gün içerisinde ifade verdiğini, işleri nedeniyle sırt çantasındaki malzemeleri teslim etmediğini söylediğini hatırlattı.
Avukat Aşık, müdahil avukatlarının duruşmanın başlamasından itibaren sorularıyla konuyu sabote etmeye çalıştıklarını söyledi. Aşık, bunun da bir kötü niyet göstergesi olduğunu ileri sürerken, diğer avukatlar da müdahil avukatlarının sorularının dava konusu suçlamalarla bir ilgisi olmadığını söyleyerek, tepkilerini dile getirdi.
Avukat Özkan Yücel, sanık avukatlarını kastederek, ''Bana işimi öğretmesinler'' dedi.
Avukat Yücel, sorularıyla sanığın beyanlarında çelişki olup olmadığını ortaya çıkarmaya çalıştığını ifade etti.
Yücel, Şenocak'a depremden sonraki arama kurtarma çalışmalarında dinamit kullanıp kullanılmadığını sordu. Bunun üzerine Şenocak, kullanmadığını, kurtarma esnasında dinamit kullanılmayacağını bildirdi. Avukat Yücel'in, frekans kesici cihazı kimden aldığını sorması üzerine de Şenocak, bunları ithal edip sattığını söyledi.
Avukat Yücel, sanığa, Cemil Sarıyer ile ilgili bölümlerin olduğu emniyet ifadesini kabul ettiğini hatırlattı. Bunun ardından, salonda müdahil avukata yönelik tepkiler duyuldu. Sanık avukatı Aşık, müdahil tarafın davayı başka bir yöne çekmeye çalıştığını öne sürdü.
Mahkeme Başkanının, bu soruya cevap vermeme hakkı olduğunu hatırlatması üzerine Şenocak, soruyu yanıtlamadı.
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese ayrıca, yasaların belli olduğunu, müdahil tarafın soru hakkı olduğunu da söyledi.
Müdahil avukatı Ayşe Batumlu söz alarak, mahkeme başkanından, sanık avukatlarına, ''yaptıkları müdahaleler üzerine dışarıya çıkarılacakları'' yönünde uyarıda bulunmasını istedi. Mahkeme Başkanı da avukatları bu konuda uyardı.
Tutuklu sanıklardan Oktay Yıldırım, 19 aydır tutuklu olduğunu, 1 aydır da ızdırap içerisinde bulunduğunu ifade ederek, 22 gün süren duruşmalar boyunca her sanık kendisini savunurken, iddianamenin paramparça edildiğini, iddiaların ayaklar altına alındığını ve sahte evrakların ortaya konulduğunu öne sürdü.
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, sanığa bağırarak konuşmaması uyarısında bulundu. Yıldırım da ''15 yaşında asker, 39 yaşında sanık olan yüreğim konuşuyor şu an, izin verin'' dedi.
Hastaneye gitmeyip, 15 dakikada bir yürümesi gerektiği için dışarıya çıktığını ifade eden Yıldırım, ''Salonda yaşanan çarpışmayı gördüğümde, bu düzene, sisteme, hukuka inanıyorum. Ancak, müdahil vekillerinin her duruşmada hazırladıkları sorularda, ne terör örgütü ne de silahlı eylem var. Bizi insanların ellerinde, dillerinde, kalemlerinde oyuncak etmeyin, bizi yargılayın. 19 aydır yargılanmak için bekliyoruz'' dedi.
Sanık Mehmet Zekeriya Öztürk, müdahil avukatlarının fikriyatının belli olduğunu belirterek, ''Dağda alamadıkları intikamı, burada devam ettirmeye çalışıyorlar'' diye konuştu.
Bunun üzerine müdahil avukatlarından Ayşe Batumlu, kendileriyle ilgili bu suçlamalar hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istedi.
Müdahil avukatı Özkan Yücel, Muzaffer Şenocak'a daha sonra bazı sorular yöneltti. Şenocak da sorular üzerine daha önce bu konuları detaylı anlattığını dile getirdi. Yine avukatların itirazları üzerine Mahkeme Başkanı, avukatları dışarı çıkarılacakları konusunda uyardı.
Şenocak, duruşmanın bu bölümünden sonra avukatların sorularına yanıt vermedi.
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Şenocak'a Fikret Emek ile nerede tanıştığını sordu. Muzaffer Şenocak, Emek ile 2004 yılında Botaş'ta Başmüfettiş olan Mustafa Karbeyaz aracılığıyla tanıştığını yineledi.
Üye Hakimlerden Hüsnü Çalmuk'un, frekans kesici cihaz olan jammerin çalışıp çalışmadığını sorduğu Şenocak, bu cihazın portatif olduğunu ve çalıştığını dile getirdi.
Şenocak'ın çapraz sorgusunun ardından duruşma, tutuklu sanık Aydın Yüksek'in savunmasının alınmasıyla devam etti.

Güncellenme Tarihi : 15.5.2016 03:44

İLGİLİ HABERLER