Türkiye'nin ‘‘tehdit altındayım’’ diyerek NATO'da dördüncü maddeyi işletmesi, Fransa tarafından ciddiye alınmadı. Fransa, dün NATO Konseyi toplantılarında ‘‘Türkiye tehdit altında değildir’’ diyerek NATO krizini daha da çıkmaz hale getirdi. Belçika ve Almanya ise Fransa'nın tutumuna göre hareket edeceklerini belli ettiler.
‘Tehdit altındayım' diyerek NATO'nun dördüncü maddesi çerçevesinde başvuru yapan Türkiye'nin 'korunma' talebi, Fransa'ya kilitlendi. Fransa dün NATO Konseyi toplantılarında 'Türkiye tehdit altında değildir’ diyerek NATO krizini daha da çıkmaz hale getirdi.
NATO Genel Sekreteri Lord Robertson, dün sabah saatlerinde olağanüstü toplanan NATO Konseyi'ne, 'Türkiye'ye destek önerisi' sundu. NATO Genel Sekreteri’nin önerisi, 'sadece savunma' içerikli olarak ve Türkiye'ye özgü bir 'ihtiyati planlamanın yapılması' yönünde oldu. NATO ülkeleri ve özellikle de Fransa, Almanya ve Belçika'nın büyükelçileri, bu önerileri kendi başkentleriyle 'istişare' edeceklerini belirttiler ve toplantının akşam saatlerinde yapılmasını kararlaştırdılar.
FRANSA'YA TEPKİ
Ancak, önce Paris'teki bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisinin, daha sonra ise hem Ankara, hem de Brüksel'deki Fransız büyükelçilerinin yaptıkları açıklamalar, Paris'in tutumunda hiçbir değişiklik olmadığını gösterdi. Özellikle de Fransa'nın NATO toplantısında 'Türkiye tehdit altında değildir' gibi bir yaklaşımda bulunması, NATO içerisinde tepki gördü.
Bir NATO yetkilisi, 'Tehdit altında olduğunu en iyi bilecek olan ülke, tehdit altında olduğunu söyleyen ülkedir' diyerek, Fransa'nın bu yaklaşımını eleştirdi. NATO Genel Sekreteri, ‘NATO ciddi bir durumla karşı karşıyadır’ derken, çözüm için çabalarını sürdüreceğini kaydetti. Başkentler arası istişarelerin de devam ettiği, Fransa'nın tutumunu değiştirmesi için dolaylı yoldan girişimlerin sürdüğü bildirildi.
NATO'daki bir Türk yetkili, ‘Türkiye'nin 'tehdit altındayım' diyerek yaptığı bir müracaat vardır. Danışma süreci başlamıştır. Bu müracaattan sonuç almayı bekliyoruz. Danışma süreci henüz bitmedi’ şeklinde konuştu. Türkiye'nin bu müracaatının 10 Şubat’ta yapıldığını hatırlatan yetkili, ‘‘iki günde sonuç almak, iyimser bir beklenti olurdu. NATO içerisinde, Körfez, Bosna, Makedonya hatta Kosova dönemlerinde de bazı tıkanmalar yaşanmıştı. Ancak hep aşıldı. Bu kez de aşılmasını umuyoruz' şeklinde konuştu.
hurriyet
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:20
