
NEDİM ŞENER DURUŞMADA EŞİNE SARILIP AĞLADI
Ergenekon soruşturması kapsamında Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan gazeteci Nedim Şener, hazırladığı bir haberde, eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'ya ilişkin soruşturmanın gizliliğini ihlal ettiği gerekçesiyle yargılandığı davanın Bakırköy Adliyesi'ndeki duruşmasına getirildi.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 30 Eylül 2010'da Milliyet gazetesinde yayımlanan "Şenay Avcı: Kimlikler görev gereğiydi" başlıklı haberde, Avcı'nın şüphelisi olduğu, İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturmanın gizliliğinin ihlal edildiği iddia ediliyor.
Şener'in bu suçtan TCK'nın 285/1 ve 3. maddeleri uyarınca 1.5 yıldan 4.5 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. Duruşma 31 Mayıs'a ertelendi.
Meslektaşları ve yakınları Şener'e destek için saat 09.00'dan itibaren Bakırköy Adliyesi önünde toplandı. Orhan Dink, Ertuğrul Mavioğlu, Sedat Ergin, Uğur Dündar ve Osman Kavala da Şener'e destek için adliye önüne geldi. Adliye kapısında alkışlarla karşılanan Şener, meslektaşlarının ve sevenlerinin desteğini görünce çok mutlu oldu.
NEDİM ŞENER DURUŞMADA EŞİNE VE ORHAN DİNK'E SARILARAK AĞLADI
Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Nedim Şener ve avukatları hazır bulundu. Duruşma salonuna Nedim Şener'in getirilmesiyle birlikte duruşma salonu önünde bekleyen gazeteci arkadaşları 'Nedim seni seviyoruz' diyerek Nedim Şener'i alkışladılar. Duruşma salonuna getirilen Nedim Şener, eşi Vecide Şener'e ve Orhan Dink'e sarılarak ağladı.
"ERGENEKON DAVASININ SANIĞI OLARAK KARŞINIZDA BULUNUYORUM"
Ergenekon Soruşturması kapsamında 43 gündür tutuklu bulunan Nedim Şener, suça konu yazının eser sahibi olduğunu belirtti. Nedim Şener , "Ergenekon davasının sanığı olarak karşınızda bulunuyorum" demesi üzerine mahkeme başkanı Rüveyde Çakmak Kaner de "Hayır, siz gizliliği ihlal etmek suçundan buradasınız" dedi. Nedim Şener ayrıca komplolara ve iftiralarada kurban gittiğini sözlerine ekledi.
"HANEFİ AVCI'NIN EŞİ ŞENAY AVCI İLE GÖRÜŞTÜM"
Araştırmacı gazeteci olduğunu ifade eden Nedim Şener, emniyet mensubu olan şüpheli Hanefi Avcı'nin evinde vahim silahlar ele geçirildiği şeklinde basında haberler çıktığını hatırlattı. Nedim Şener, "Konuyu araştırmak için Hanefi Avcı'nın eşi Şenay Avcı ile görüştüm. Şenay Avcı ile yaptığımız görüşmede silahların eşinin görevi dolayısıyla ve istihbaratçı olması sebebiyle devlet tarafından kendisine verilen silahlar ve kimlikler olduğunu beyan etti. Bende bu beyanının dayanaklarını sordum. O da arama sırasında düzenlenen tutanakları faksladı" dedi.
"BİR GAZETECİ OLARAK GERÇEĞİN ORTAYA ÇIKARILMASI İÇİN YAZIYI KALEME ALDIM"
Nedim Şener savunmasına şöyle devam etti: "Bu tutanakları incelediğimde basında ruhsatsız olarak lanse edilen silahın tutanağın 1. sırasında yer almasına rağmen ruhsatın 34. sırada yer aldığını, dolayısıyla bu eşleştirme yapılmadan dikkatsizlik sonucu sanki ruhsatsız silahmış gibi kamuoyuna duyurulduğunu tespit ettim. Bir gazeteci olarak gerçeğin ortaya çıkarılması suretiyle adaletin sağlanmasını hedeflediğim için bu hususu suça konu yazıda kaleme aldım. Yazıda tek amacım ve hedefim buydu"
"BERAATİMİ İSTİYORUM"
Soruşturmanın gizliliğini ihlal etmek gibi bir kastının olmadığını savunan Nedim Şener, suçsuz olduğunu belirterek beraatine karar verilmesini istedi. Avukatları Şehnaz Yüzenden, Yücel Döşemeci ve Günay Erkan, Nedim Şener'in suçsuz olduğunu belirterek, beraatini istediler. Mahkeme Başkanı Rüveyde Çakmak Kaner, dosyanın karara bağlanması için incelenmesine karar vererek duruşmayı 31 Mayıs'a erteledi. Mahkeme Başkanı Rüveyde Çakmak Kaner Nedim Şener'e "bir sonraki duruşmaya gelmek istemiyorsan sizi duruşmaya çağırmayız" demesi üzerine Şener, 'Çağırın gelirim' diye cevap verdi.
İDDİANAME
Nedim Şener'in soruşturmanın gizliliğini ihlal etmek suçundan 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapsi isteniyor. Nedim Şener 6 Mart 2011'de Ergenekon Soruşturması kapsamında tutuklanmıştı. Nedim Şener, 43 gündür Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor.
"Nedim Şener arı kovanına çomak soktu"
Duruşmanın ardından "Ahmet ve Nedim'in arkadaşları, meslektaşları" grubu adına yapılan basın açıklamasında şöyle dendi:
"Şener'in iyi bir gazeteci olduğu için tutuklandı. Onun iyi bir gazeteci olduğunu yalnız biz değil uluslararası basın örgütleri ve insani yardım kuruluşları da söylüyor. Uluslararası Basın Enstitüsü'nün (IPI) 60 kişilik "Dünya Basın Özgürlüğü Kahramanı" listesinde onun ismi de var. Hrant Dink ve Abdi İpekçi'nin hemen yanı başında. Hollandalı insani yardım kuruluşu Oxfam Novib, geçen yıl PEN İfade Özgürlüğü Ödülü'nü Şener'e verdi.
Peki Şener neden şimdi cezaevinde? Arı kovanına çomak soktuğu, doğru bildiğini söylemekten geri durmadığı için. "Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları" kitabında Trabzon Emniyeti'nden İstihbarat Daire Başkanlığı'na gönderilen "Dink öldürülecek" raporunun gizlendiğini yazdı. Cinayette ihmali bulunan polisleri teşhis etti. Zor günler ondan sonra başladı. Hakkında 28 yıl hapis istemiyle iki dava açıldı. Ama o yılmadı.
Dink Davası'nın Ergenekon Davası'yla birleştirilmesini savundu. Çünkü varlığı iddia edilen derin devlet örgütünün bu cinayette parmağı olduğunu düşünüyordu. Şener'in ısrarlı haberleri, yazıları ve takibi sonucu Cumhurbaşkanlığı Denetleme Kurulu harekete geçti ve iki eski polis şefinin cinayetle ilgili davada tanık olmasını istedi. Hakkında gizli kapılar ardında söylenen "Ayağını denk alsın" tehditlerine pabuç bırakmadı ve bu kez de "Ergenekon Belgelerinde Fethullah Gülen ve Cemaat" isimli kitabı kaleme aldı.
Posta gazetesinde 1 Mart'ta yayınlanan son köşe yazısında "Her an bir kazaya ya da iftiraya kurban gidebilirim" demişti; iki gün sonra gözaltına alındı. Savcılık ifadesi ve mahkeme kayıtları, Şener'in gazetecilik faaliyetleri nedeniyle tutuklandığını gösteriyor. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde bu kabul edilemez.
Basın özgürlüğünün ayaklar altına alınması yalnız gazetecilere pranga vurmak değildir. Aynı zamanda toplumun haber alma hürriyeti de engelleniyor. Biliniz ki yansak da dokunacağız! Ve unutulmamalı ki adalet bir gün hepimize lazım olacak."
GAZETECİ SEDAT ERGİN: HERKESE EŞİT ADALET İSTİYORUZ
Şener’in tutuklanmasını protesto eden arkadaşları ve meslektaşları "Dokunan yansa da dokunacağız" sloganıyla bir araya gelerek Şener’e destek verdi. Grup adliye önünde pankart açarak "Ahmet, Nedim onurumuzdur" diyerek bağırdı.
Adliye önünde basın açıklaması yapan Gazeteci Sedat Ergin, "Adalet arıyoruz. Adalet istiyoruz. Çünkü evrensel hukuk normlarının uygun herkese eşit adalet istiyoruz tutuklu bulunan tüm gazeteciler için eşit adalet istiyoruz. Adalet bir gün hepimize lazım olacak" dedi.
BEN BUNA İSYAN EDİYORUM
Uğur Dündar ise "Nedim Şener bu ülkenin bankaları kaynakları hortumlanırken, ülkenin dışına milyarlarca dolar kaçırılırken, mafyalar çeteler yargısız infazlarına faili meçhullerine devam ederken bunların kitaplarının yazmış, naylon holdinglerin halkı tüyü bitmemiş yetimi nasıl sömürdüğünü tüm Türkiye’ye anlatmış, çok değerli dünyaca saygın gazeteciden biridir. Nedim’i bir takım insanlar eleştiriyor. Türkiye soyulurken, Türkiye’nin bankaları hortumlanırken mafyalar çeteler Susurluk çeteleri faili meçhul cinayetlerini işlerken tek satır yazı yazmayan bu insanların Nedim’i Ahmet’leri sorgulamaya hakları var mı? Ben buna isyan ediyorum" dedi.
Şık "Araç yok" diye getirilmemişti
Şener'le aynı gün 6 Mart 2011'de Ergenekon Örgütü'ne üyelik ile yardım ve yataklık suçlamasıyla tutuklanan gazeteci Ahmet Şık, Kadıköy Adliyesi'ndeki duruşmasına "ring aracı olmadığı" gerekçesiyle getirilmemişti.
Şık, Kadıköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde, gazeteci Ertuğrul Mavioğlu'yla birlikte yazdıkları "Ergenekon'da Kim Kimdir? Kırk katır Kırk Satır- Kontrgerilla ve Ergenekon'u Anlama Kılavuzu" adlı iki ciltlik kitap nedeniyle, "soruşturmanın gizliliğini ihlal" gerekçesiyle 4.5 yıl hapis istemiyle yargılanıyor.