NEW YORK TİMES TRABZON'A TAKTI!..

ABD'nin New York Times gazetesi, Agos gazetesi genel yayın yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesi olayına adı karışan sekiz zanlının, Trabzon ve çevresinden çıktığını ve bu zanlıların, bölgede işlenen ve aşırı milliyetçilikten kaynaklanan başka suçlarla bağlantı içinde olduklarını yazdı.

Şebnem Arsu imzalı yazıda, renkli alışveriş merkezleri ve şık kafelerin varlığına rağmen, fakirlik, işsizlik, ve iş imkanlarının sınırlılığının Türkiye'nin birçok şehrinde olduğu gibi hareketli bir kent olan Trabzon'da da, özellikle gençler arasında sıkıntılara sebep olduğu iddiaları yorum şeklinde ifade ediliyor.

Karadeniz insanının dinamik, enerjik ve güçlü kahramanlık hislerine sahip olduğu görüşü aktarılan yazıda ayrıca, bölgede yaygın olan kabadayılık ve maçoluk kültürünün, Trabzon'daki gençler arasında öfkenin kaynağı olduğu öne sürülüyor.

Trabzon'da eskiden yoğun Rum, Ermeni ve Abhaz nüfusunun yaşadığı belirtilen yazıda, 1920'den sonra nüfus dengelerinin Türk ve Müslümanlar lehine değiştiği ve o dönemden beri halkın güçlü milliyetçi ve dini değerlere sahip olduğu yorumu yapılıyor. Silah sahibi olmanın da kentte onur ve kişisel cesaretin işareti olduğu belirtiliyor.

Dink'in 17 yaşındaki Ogün Samast tarafından öldürülmesinden önce Trabzon'da, batıyı simgeleyen bir hedef olarak seçilen bir McDonald's restoranının bombalandığı, bir grup solcu protestocunun linç edilmesine teşebbüs edildiği, iki profesörün ve bir papazın öldürüldüğü hatırlatılan yazıda, Dink ve Papaz Andrea Santoro'nun katillerinin, 16 ve 17 yaşında liseden terk iki genç olduklarına dikkat çekiliyor, bu gençlerin cinayete yönlendirilmiş olma ihtimalinin altı çiziliyor.

Şehirdeki gençlerin görüşlerine de yer verilen yazıda, Ogün Samast'ı basit şeyler için kavga çıkaran biri olarak tanımlayan bir gencin, ''Ogün'ün, Dink'in kim olduğunu bildiğini bile sanmıyorum, çünkü ne gazete okurdu, ne de siyasetle ilgilenirdi'' dediği aktarılıyor.
Aynı gencin, ''Gençler için hiçbir sosyal etkinliğin, iş imkanının olmadığı ve etraftaki herkesin kavga çıkarmaya bayıldığı bir yerden başka ne bekliyorsunuz?'' şeklindeki sözlerine de yer veriliyor.

Yazıda, 'Trabzon'da bile', bölgede yüzyıllar boyunca birlikte yaşamış farklı millet mensupları arasında birlik duygusunu canlandırmaya çalışan insanlar olduğu ve Dink'in öldürülmesinin ardından şehirdeki tarihi bir binada, yerel bir tiyatro grubu tarafından bir Ermeni komedisinin sahnelendiği belirtiliyor.

Grubun daha önceki oyunlarının büyük ilgi görmesine rağmen söz konusu komedi için seyirci bulamayan oyunun yönetmeni Necati Zengin'in, ''İnsanlar güvenliklerinden endişe ettikleri için gelmedi. Şunu anlamalıyız ki eğer Ogün ve diğerleri tiyatroya giden insanlar olsalardı Hrant Dink bugün hayatta olurdu'' şeklindeki sözlerine de yer veriliyor.