
Niran Ünsal: Aydın Doğan‘a dava açacağım...
Müzik sektöründe büyük bir çeteleşmenin var olduğunu iddia eden Ünsal Aydın Doğan'ın sahibi olduğu Netd'ye dava açacağını söyledi..
Yıllardır onu söylediği şarkılarla tanıyoruz. Son 1 yıldır karşımızda çok farklı bir Niran Ünsal var. Ayshe dergisine tesettürlü pozlar verdi, müzik için soyunma diyerek müzik dünyasına adeta savaş açtı. Reklam filmlerinde, kliplerde subliminal mesajlar verildiğini söyledi ve bunun için Cumhurbaşkanı Erdoğan'la bile görüştü. Şimdi ise Müzik sektöründe büyük bir çeteleşme olduğunu ve internet ortamındaki şarkıların hileli tıklandığını söyleyerek Aydın Doğan'a dava açmaya hazırlanıyor.
Ben de Niran Ünsal'ın ne demek istediği ve aldığı radikal kararların sebebini öğrenebilmek için kendisiyle konuştum. Karşımda bu konularla ilgili mücadeleden yılmamış bir kadın gördüm..
İşte o röportaj;
Yaşam tarzınız, hayata bakış açınız, giydiğiniz kıyafete kadar bambaşka bir Niran Ünsal var şu an karşımda? Bir insan bir kitap okuduğunda etkilenir, ne bileyim bir insanla tanışır hayatını değiştirir sizin bu değişiminizin nedeni nedir?
Benim en çok okuduğum kitap Kuran-ı Kerim ben açıkçası ona uygun yaşamaya çalışıyorum. Bunun nedeni ancak bu olabilir.. Başka bir şey olamaz..
Mesela geçen hafta canlı yayında başınızın üzerinde ince bir tül vardı ve insanlar sizi ilk defa bu şekilde gördü?
Artık böyle yaşıyorum bunu ben özel hayatıma da taşıdım. Bu yaşam biçimini bu giyim tarzını kendime benimsemiş durumdayım ve ben artık böyle yaşamak istiyorum.
Ben bunun nedenini merak ediyorum?
Hayatta değişim hepimiz için mümkün olan bir şey. Mesela sen de 5 sene önceki halin gibi değilsin. Ben artık 38 yaşındayım ve belli bir hayat görüşüne sahibim hayatımda daha önce mesela yaptığım hataları tekrarlamıyorum. Bu da insan için önemli bence hayatta değişmeyen tek şey değişim. Konfüçyüs’ün lafıyla devam edeyim. İnsanoğlu değişir, hayattaki her şey değişir.
O FOTOĞRAFLAR BANA AİT DEĞİL
Bu değişiminize sosyal medyadan farklı mecralardan tepkiler geliyor bu tepkileri nasıl karşılıyorsunuz?
Yani genelde olumlu tepkiler geldiği içi bunları yüzdeye vuracak olursak yüzde altmış altmış beş'i olumlu.
Ama olumsuzları da görüyoruz?
Geriye kalan yüzde yirmi daha olayın ne olduğunu kavramaya çalışıyor bence. Diğer geriye kalan kısmı da olumsuz dinlemeden anlamadan direk yargılayan bir kesim de hatta aşağılayan, hakaret eden kendine göre belli yaftalar yapıştırıp hatta ve hatta ileri gidip bana ait olmayan fotoğraflarla benim örtülü resmimi bir araya getirip sanki benim resmimmiş gibi servis yapan kullanıcılar da var sosyal medyada..
Rahatsız oluyor musunuz bunlardan?
Olmuyorum, işin tuhaf tarafı çünkü artık biraz kanıksadım bu durumu. Çünkü yaklaşık on buçuk aydır devam eden bir sivil hareket, müzik için sanat için soyunma hareketi Niran Ünsal sivil hareketinin içeriği müzik için sanat için soyunma. Artık bu bir devrim aslında ama bu devrimi henüz anlamayanlar var, anlayıp destekleyen büyük bir zümre de var. Onun haricinde bir de anlamaya çalışan daha olayın farkında olmayanlar var.
Siz bu başlattığınız hareketi Ulusal Algıyı Koruma Yasası adı verdiniz?
Bu adı ben vermedim bu adı biliyorsunuz 25 kare tekniği dünyada 55 ülkede yasak subliminal teknikler. Bu aklınıza gelebilecek her türü markanın reklamında kullanılmasında da yasak. Fakat bizim ülkemizde maalesef birçok markanın tanıtımında, reklam filmlerinde bu bir şarkıcı da olabilir, birçok ürünün pazarlamasında maalesef kullanılan bir teknik, bir yöntem bu. Aslında bu 2. Dünya Savaşı’ndan bu güne kullanılan geliştirilmiş bir yöntem. Amerikan savaş uçaklarının kendi uçaklarını vurduğunu fark ederek daha sonrasında bir cihaz keşfediliyor Robert Workman tarafından sonrasında askerleri belli bir eğitime tabii tutuyorlar kendi uçaklarını vurmasınlar diye. Daha sonra bu yöntem işe yarıyor. Daha sonrasında Piknik filminde bu subliminal teknikler kullanılıyor. Türkiye’de benim bu hareketimi destekleyen yani video kliplerde, kliplerde, reklam filmlerinde yoğun bir biçimde tüm ürünlerde subliminal mesaj tekniklerinin Türkiye’de yasaklanmasıyla ilgili başlatılan bir sivil hareketti. Tabii ki bunun içinde popüler kültüre hizmet eden şarkıcıların bilinçli ya da bilinçsiz bu işe maalesef hizmet etmesi de söz konusu.
CUMHURBAŞKANIMIZDAN ALLAH RAZI OLSUN
Siz bu yasa taslağını Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da götürdünüz değil mi?
Evet 18 Şubat’ta bizzat kendim götürdüm. Yasa taslağını hazırlayanlar Türkiye’de subliminal mesajlar biliyorsunuz birçok üniversite de ders konusu bu bir bilim dalı aslında. Kıymetli akademisyen, yazar, profesör,birçok akademisyenin 2002-2003 yıllarında hazırladığı bir yasa taslağı. İnsanların söylemek istediği ve söyleyemediği şeyleri ben dile getirmiş oldum. Göz önünde olduğum için de yankısı çok büyük oldu. Niran Ünsal kendiyle ilgili bir şey istemek için gitmedi cumhurbaşkanına. Ülkesi için, yarınları için, yeni nesil için yarınların pedagojik, sosyolojik, psikolojik açısından onları tehdit altına alan birçok şeyin önünü kesmek için Niran Ünsal bir harekete başladı. Ben bireysel bir şey için kimsenin kapısını çalmadım, kimseyi rahatsız etmedim neticede ben maddi olarak manevi olarak kendi adıma hiçbir talep de bulunmadım benim talebim belli ve sayın cumhurbaşkanımız bunları çok iyi biliyor.
Cumhurbaşkanı nasıl karşıladı?
Böyle bir yasa taslağının farkında olmam, kendisine bunu sunmam Türkiye’de bu subliminal mesaj tekniklerini, uygulandığı alanları kendisine aktarmam ve Türk toplumunun inancını örf adet gelenek göreneklerini ciddi anlamda erozyona uğratan sistem olduğu için bunu da ben kendilerine en ince detayına kadar anlattım. Kendisi de zaten konuya vakıf, konudan haberdardı uzun süre takip etmişler. Allah razı olsun Cumhurbaşkanımız olmasaydı kimse bu işe sahip çıkmayacaktı.
Ne tür eleştiriler alıyorsunuz?
Bu süreci insanların Niran Ünsal ne diyor ne demeye çalışıyor, sorgulamaları gerekiyordu. Ya bu kadın 11 aydır bir şeyler söylüyor biz bunu anlamak yerine insanların bir kısmı tabii çok az bir kısım direk yargılama yoluna gitti. Beni kişisel hatalarımla geçmişteki hatalarımla, çocuğumla vurdular, evliliğimle vurdular..
Bu konuyla ilgili bir dernek kurmayı düşünür müsünüz? Ben sizi çok kararlı görüyorum
Yok. Bir dernek kurmak adında bir adım atmadık önemli olan TBMM’nin bu yasanın kabul edilmesi, onaylanması. Yani Ulusal Algıyı Koruma Yasası çerçevesinde Türkiye’de yazılı medya görsel ve işitsel medya ve bunun beraberindeki sanal medya üzerindeki gereksiz fuzuli reklamın önüne geçebilmemizi de sağlayacak. Dolayısıyla da biz çocuklarımızı bir yere kadar koruyabiliyoruz ebeveyn olarak. Biz işin akademik ve psikolojik kısmındayız ben öncelikle bir anne iç güdüsüyle davrandım ama sonrasında Türk halkının desteğini çok büyük bir destek gördüm. Kamuoyu ciddi anlamda hassasiyet gösterip beni sahiplenmişler.. Türkiye bütün dünya ülkeleri açısında çok önemli bir ülke stratejik bir ülke. Her ülkenin ben kendini birçok alanda ispatlamış kendi gücünü elinde tutan birçok ülkenin gözünün Türkiye üzerinde olduğunu düşünüyorum. Bunun sebebi de dünyada iki tane ülke var ki tek dünya düzeni istiyor İsrail ve Amerika dolayısıyla onların yarattığı bir algı operasyonu olduğunun düşünüyorum.
Siyasete atılmayı düşünüyor musunuz? Önceleri sizi bu kadar çok siyasi söylemler içerisinde görmüyorduk?
Hayır düşünmüyorum.. Benim ailemde bir çok görüşe sahip insan vardı MHP’li de vardı, CHP’li de vardı, DSP’li de vardı. Fakat kendi tercihlerimi kendim yapmak istiyordum bu konuyla ilgili. Yani annem CHP’li diye ben de CHP’li olacağım diye bir şey yok. Takım tutar gibi parti tutmayı doğru bulmuyorum. Her insanın, her bireyin sporda sanatta, siyasette insanların farklı dünya görüşüne farklı alanlar da kendini n edinmesi gerektiğinin inancındayım. Biz takım tutar gibi parti tutmamalıyız.
Dünya görüşünüz, yaşam tarzınız müzik hayatınızda da etkisi olacak mı?
Ben yaptığım genel olarak işlerin çoğunda hep başarılı işler yapmaya özen gösterdim. 100’ün üzerinde besteye imza atmışım ve benim bestelerim milyonlara ulaşmış Benim besteci, yorumcu ve yapımcı kimliğim bunlar hep birbirlerini tetikleyen şeyler..
Çıplaklıkla ilgili başlattığınız çalışma sonrasında Demet Akalın’la aranız açıldı diye biliyorum?
Benim aram hiç kimseyle kötü değil çünkü ben bu işe başladığımda hiç kimsenin ismini vermedim fakat daha sonrasında gördüm ki insanlar rahatsız oldular söylemlerimden çünkü ben doğru şeyler söylüyordum. Onlar da bu işe hizmet ettikleri için bilinçli ya da bilinçsiz onu da söylemek isterim benim söylemlerimden rahatsız oldular. Ben doğru olanları söyledim.
AYŞE ARMAN AŞKA GELDİ
Ayşe Arman’a verdiğiniz röportajdan pişman mısınız?
Yok, hayır Ayşe Arman 1 hafta içinde beni iki kere yazdı. O adar aşka geldi ki, o röportaj onu o kadar aşka getirdi ki 1 hafta içinde iki kere yazdı. Yazmaya doyamadı.
Baya zıtlaşmışsınız röportaj esnasında hatta röportaj kaydını internette yayınlamıştı sanırım
Evet paylaşmış. Bende de tüm röportajın video kaydı var arşivimde.
AK PARTİ'YE MAŞALLAH
7 Haziran seçim sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben 13 yıl sora AK Parti hükümetinin %41.5 oy almış olmasını kırk bir kere maşallah diyorum.. (kahkahalar) Şükürler olsun ben iyi şeyler söylemeye özen gösteriyorum ve bu konuda gerçekten bu ülkenin vicdanıyla hareket eden birçok insanı beraberinde akademisyenler beni destekledi Cumhurbaşkanımız beni destekledi dolayısıyla bu proje devlet destekli bir proje haline geldi.
AYDIN DOĞAN'A DAVA AÇACAĞIM
Bir müzik şirketiyle davalık olduğunuz çıktı geçtiğimiz günlerde basında?
Tabii ki karalamak isteyenler var hala bu süreci aleyhime çevirmeye çalışanlar var. Aydın Doğan’ın şirketi bana dava açtı DMC. Gülüyorum bunlara.
Neden açıldı bu dava?
İçeriğini pek bilmiyorum avukatımla henüz görüşme imkanım olmadı ama avukatım bir dava dilekçesi hazırlıyor biz de onlara dava açmaya hazırlanıyoruz. Neticede hukuk savaşı kişilerin kendini yargı önünde belgelerle ispatlama çabasıdır hukuk yargı süreci budur o yüzden de biz hangimiz doğru söylüyor belgeler konuşacak. Ben bunları bir yere kadar götürebilirim ama bir yerden sonra benim fonksiyonum bitiyor.
İnternet ortamındaki hileli tıklanma iddialarına ne diyorsunuz?
Müzik sektöründe illegal gruplaşma, çeteleşme var bunlarla ilgili çok ciddi spekülasyonlar var. İzlenme oranlarının manipüle edilmesi durumu videoların 45 milyon tıklanması gibi şeyler var.
Kimler yapıyor bunları?
Bunu yapanlar bu grubun içindeler 50 ya da 55 şirket yapıyor bu işi. Medya gücücü elinde tutan ve müziği kendi tek elinde barındıran radyosu televizyonu, gazetesi olan müzik yapım şirketleri yapıyor kim yapacak?
Birçok yapımcı da konuştu bununla ilgili sadece ben konuşmadım ayrıca da şimdi insanlar benden cesaret alıp konuşmaya başladı. Bu 51 ya da 55 tane şirket olduğu söyleniyor bu Netd’nin kurucularının. Biri diyor ki 51 biri diyor ki 55 şirket hangisi doğru onu da bilmiyoruz neticede Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.. Bülent Seyhan, Bülent Forta ve Samsun Demir bu haberlerin çıktığı süreç içerisinde hemen televizyona çıktılar. Canlı yayında sorulan “Gerçekten Bülent Seyhan böyle şeyler olabilir mi izlenme oranların da bu mümkün mü?” şeklinde soru soruluyor. Bülent Seyhan “Böyle manipülasyonlar olabilir” diyor yok demiyor yani. Bülent Seyhan MÜYAP başkanı gülerek izledim gerçekten programı gerçek bir kara komedi vardı sahnede bunu da sanattan anlayan insanlar çok net görebilirler.. STAR