O gece ne oldu? Kılıçdaroğlu Baykal'a kaset komplocularını genel merkezde ağırladı
Kılıçdaroğlu bombası!.. O gece ne oldu?
Genel merkez politikalarına yönelik eleştirileri nedeniyle partisinden ihraç edilen eski CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş, Veryansın Tv’nin sorularını yanıtladı. Eski CHP lideri Deniz Baykal’a yönelik kaset komplosunun nedenleri ve sonuçlarına Ateş’ten dikkat çeken değerlendirmeler geldi.
Yılmaz Ateş, Deniz Baykal’ın 1 Mart tezkeresinin reddiyle hedef tahtasına oturtulduğunu söyledi. Baykal’ın istifasının ardından Ali Kılıç’ın evinde Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptıkları görüşmenin ayrıntılarını da aktaran Ateş, Kılıçdaroğlu’nun o görüşmede aday olmayacağını söylediğini, Baykal’ın yeniden genel başkan olması gerektiğini savunduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu’nun şart olarak Önder Sav, Onur Öymen ve Mustafa Özyürek’in yönetimde olmamasını istediğini de belirten Ateş, Baykal’ın bu şartı reddettiğini belirtti. Bu görüşmeden kısa süre sonra ise Kılıçdaroğlu adaylığını ilan etti.
1 Mart 2003 tezkeresinin bir amacı da Türkiye’yi işgal ve bölmekti. CHP’nin ve bir gurup Ak Partilinin bu oyunu bozmasını küresel güçler içlerine sindiremediler. Türkiye’nin ulusal çıkarlarından, birliğinden ve bütünlüğünden taviz vermeyen yönetim ve Sayın Baykal o tarihten sonra emperyalist güçlerin baş hedefi oldu. Bir taraftan iftiralar atılırken, bir taraftan da olağanüstü kurultay, genel başkan aday arayışları, kullanışlı eleman, sahte kahramanlar yaratılmaya çalışıldı. CHP içinden işbirlikçiler arandı, bulundukları an düğmeye basıldı. WikiLeaks belgeleri ve Silk Road raporları, Kemal beyin bütün bu oyunların içinde yer aldığını açıkça ortaya koymaktadır. Bunlar görmezden gelinmemelidir.
Deniz Baykal’ın istifa süreci hakkında görüşünüz nedir? Keşke istifa etmeseydi ya da yakın kurmayları olarak, biz daha iyi direnip engelleseydik dediğiniz oldu mu?
Benim ilk günden itibaren değerlendirmem, bu komplonun Sayın Baykal’ın şahsında CHP’ye yapılan uluslararası bir operasyon olduğudur. 1 Mart Tezkeresi’ne hayır diyerek Türkiye’nin işgal ve bölünmesini engellememizin intikamının alınmak istendiğini, o zamanki adıyla F tipi gerici örgütlenmenin Türkiye’yi ele geçirmesinin önünde engel olduğumuz için bu operasyonun yapıldığını söyleye gelmekteyim. Bu görüşümü, Sayın Baykal’ın istifasından bir gün sonra evinde Önder Sav, Onur Öymen ve Mustafa Özyürek’in de katıldığı toplantıda da söyledim. Fakat kendisini etkili-yetkili, CHP’yi kendinden ibaret olarak gören bazı yöneticiler, siyasi tuzağı göremeyerek ihtiraslarına yenik düştüler.
Kimler bunlar, isim verebilir misiniz?
Bu isimlerin hepsini o tarihte basın çarşaf çarşaf yazdı. Tekrar etmeme gerek yok ama başta Önder bey olmak üzere o tarihteki grup başkanvekilleri vs.
Kılıçdaroğlu adaylığını açıkladığı gün CNN Türk’te, “Sırtımızdan hançerlendik, CHP’nin içine tahrip kalıbı sokuldu” dediniz. Neden?
Deniz beyin istifasından sonra Kemal bey, Ali Kılıç vasıtasıyla görüşme talebinde bulundu, genel merkeze randevu verdim. Önder beyin korkusundan gelemedi. Ali beyin evinde buluşmamızı istemiş. Kabul etmedim, Ali çok ısrar edince kıramadım akşam saat 22.30’da Aşağı Ayrancı’daki evinde buluştuk. Ali beyin eşi de vardı. Kemal beye “aday mısınız?” diye sordum, “hayır” dedi. “Peki öneriniz ne?” diye sorduğumda, “Doğru olan Deniz beyin yeniden partinin başına dönmesidir. Siz örgütlere bakarsınız, beni de yanınıza alırsanız genel merkezde görev almak isterim” dedi. Ama üç ismin de listemizde yer almaması gerektiğini söyleyince şaşırdım. Çünkü bu isimleri, siyaseti dizayn etmek isteyen “karar vericiler de” istemiyordu. Deniz bey bu taleplerini ret etti. Bunu Deniz beyle benim dışımda bilen yoktu. Adaylığını açıklayınca, hangi güçlerin organize ettiğini gördüğüm için ifade ettiğiniz değerlendirmeyi yaptım. CHP’nin bugünkü hali de ortada. Kemal beyin eski bir genel başkan yardımcısı (şu anda danışmanı), kararların MYK’da değil dışarıda bir merkezden alındığını, Kemal beyin bu kararları getirip kendilerine kabul ettirdiğini Sayın Şaban Sevinç’e söylemişti.
Baykal’a yaşı ilerlemişti, keşke önceden yerine liderliğe 6 Ok’a sadık, liyakatli genç bir ismi hazırlasaydı yönünde bir eleştiriniz olur mu?
Olmaz. Çünkü Deniz bey o tarihte 72 yaşındaydı, bir. İki, liderler mensup oldukları siyasi hareket içinde, emekleriyle, mücadeleleriyle çıkarlar. Himaye ve gölgede lider yetişmez. Deniz beye yaşından veya pasifliğinden ötürü komplo kurulmadı. Bu ülkenin ulusal çıkarlarını savunduğu için küresel güç ve işbirlikçileri operasyon yaptı. Baykal’ın bu aktif politikaları ve duruşunun derin devleti dahi etkisiz hale getirdiğini, Baykal’ı gönderir, yerine makul birisi CHP’nin başına getirilirse Erdoğan ve iktidarından daha büyük tavizler koparılacağını ABD Ankara Büyükelçisinin 2008’de Dışişleri Bakanına gönderdiği telgraf ve Silk Road raporları ortaya koymaktadır. Raporda açıkça şu senaryo yer almıştır: “Baykal istifa etmek zorunda kalır, Kılıçdaroğlu genel başkan yapılır, CHP politikaları değiştirilir.” Plan aynen uygulanmıştır. CHP’deki bu değişim, partinin veya Türkiye’nin ihtiyacından değil, küresel güçlerin ihtiyacından kaynaklanmış ve yaratılan sahte kahramanlar aracılığıyla hayata geçirilmiştir. CHP, başkalaştırılmıştır. Neo-liberal sağ, gerici politikalara mahkum edilmiştir. Türkiye’nin de CHP’nin de temel sorunu muhalefetin küresel güçler tarafından esir alınmış olması, ulusal milli sorunlarımızı savunamaz konuma düşürülmesidir.
Kılıçdaroğlu, “Baykal’a kurulan komployu ortaya çıkarmak namus borcumuzdur, üzerine gideceğiz” demişti. Size göre bu sözünün gereğini yaptı mı?
Bırakın üzerine gidip komployu ortaya çıkarmayı, birinci mahkeme 12 yıl sürdü, geçen hafta sonuçlandı. Genel başkanına komplo kurulan CHP müdahil olmadı (MHP milletvekilleri davasında müdahil oldu), bir tek duruşmaya, avukat ve milletvekili göndermedi. Kemal bey komployu kuranları genel merkezde kabul edip ağırladı. Kimler olduğu sorulunca da “maskeli oldukları için tanımıyorum” dedi. Üzücü olan Osman Kavala’ya CHP’nin gösterdiği ilginin binde birinin, ömrünü bu partiye vermiş Sayın Baykal’a göstermemesidir. Verilen hüküm sakattır, karar vericilere ulaşılmasına engel oluşturulmuştur. Küresel güçler istemediği için davadan uzak durulmuştur. Ama gün gelecek bu nemalanmaya devam edenler insan yüzüne bakamayacaklardır.
Kemal Kılıçdaroğlu ile Baykal’ı kıyaslayacak olursanız iki lider arasındaki temel fark nedir?
Kemal bey vefasızdır, küresel güçleri, Deniz bey vefalıdır, ulusal çıkarlarımızı, demokratik laik Cumhuriyeti, ülkenin bütünlüğünü önceler.
veryansın tv
Güncellenme Tarihi : 4.5.2022 11:51