KAYNAK : Haber Vitrini
ANKARA/ Bölücübaşı Abdullah Öcalan, İmralı Cezaevi'nde Türk-Kürt ilişkilerini yeniden sorguladığını söyledi. Öcalan, avukatları aracılığıyla Alman Deutsche Welle Radyosu'nun sorularını yanıtladı. Cezaevinde Çok ciddi bir zihinsel, siyasal örgütsel ve moral sorgulama yaşadığını açıklayan bölücübaşı, idamın kendisini korkutmadığını söyledi.
İşte, bölücübaşı Öcalan'la yapılan ropörtaj:
-3 yıldır cezaevindesiniz. Kendinizi hiç sorguladınız mı?
-Çok ciddi bir zihinsel, siyasal örgütsel ve moral sorgulama yaşadım.
KÜRTLER AYRI DEVLET İSTEMEDİ
-Kimlik açısından şu anda nerede duruyorsunuz?
-Kürtler tarihin hiçbir döneminde ayrı devlet kurmak istemedi. Aksine toplumsal ve siyasal ortak bir yaşam düşünüldü. Malazgirt Savaşı, Türklerin doğuya doğru yayılıp, büyük bir imparatorluk halini aldığı Yavuz Selim dönemi ve cumhuriyetin kuruluşu ile sonuçlanan Kurtuluş Savaşı'nda Kürtler Türklerle ittifak içinde oldu.
‘BEBEK KATİLİ’ SÖZÜNE ÜZÜLDÜM
-Türkler, sizi 'Bebek katili' olmakla suçluyor.
-Bu inanılmaz ağır ve haksız bir suçlama. Böyle bir ifadeye son derece üzüldüm. Savaş döneminde maalesef kontrol dışı bir çok gelişme yaşandı. Ama biz birçok olayın hesabını kendi içimizde sorduk. (Bingöl'de) 33 askerin öldürülmesi olayında da kendi içimizde olayın sorumlularını araştırdık. Ama Genelkurmay da kendi içinde yapmalıydı.
ÖZAL'IN ÖLÜMÜ ARAŞTIRILMALI
-Silahlı mücadeleye karşı olduğunuzu söylediniz, ama silahlar hiç susmadı, neden?
-3 kez ateşkes ilan ettik. Ancak, siyasiler sorumlu davranmadı. Bunun sorumluluğunu iki tarafta aramak gerekiyor. Tansu Çiller ve Doğan Güreş dönemi iyi değerlendirilmedir. O dönem, binlerce köyün boşaltıldığı, yüzlerce faili meçhul cinayetin işlendiği, devlet içinde çeteleşmenin meydana geldiği bir dönemdi. Örneğin Özal'ın ölümü şüphelidir. Bir mahkeme kurulsun, biz yargılanalım ama Çiller de, Güreş de yargılanmalı.
ÇÖZÜMSÜZLÜK SONA ERSİN
-Sonuçta Türkiye sizi idama mahkum etti.
-İdam beni korkutmuyor. Ben yıllarca bu savaşın bitmesi için muhatap aradım. Şimdi bütün mücadelem bu çözümsüzlüğü sona erdirmek.
-100 bin mektubum verilmedi
-İmralı'daki koşullar hiçbir yasal statüye dayanmıyor. Türkiye'de terör suçundan yargılananların yönetmeliğine uygun değil. 100 bin mektubumu bana vermediler. Suç unsuru varsa, vermesinler. Bu mektupların bir kopyası da avukatlarıma gidiyor. Ayrıca başlangıçta 3 günlük gazete veriyorlardı, bunu da 1'e indirdiler. 320'nin üzerinde kitabıma el koydular.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 15:35
