Gündem
  • 5.10.2011 15:10

ÖCALAN'IN AVUKATLARI İHD'YE BAŞVURDU

ABBAS ULU
Dernek yetkilileri Öcalan'ın hayatından endişe duyduklarını öne sürerken, avukat Cengiz Çiçek, "Türkiye olarak şiddet sarmalıyla karşı karşıya kalabiliriz" dedi.
Bölücü örgüt elebaşısı Abdullah Öcalan'ın avukatları Cengiz Çiçek, Mazlum Dinç, Mehmet Ayata ve Mehdi Özdemir, müvekkilleriyle görüştürülmedikleri gerekçesiyle İHD'ye başvuruda bulundu. Konuyla ilgili düzenlenen basın toplantısında konuşan İHD İstanbul Şubesi Başkanı Abdulbaki Boğan, "Abdullah Öcalan'ın avukatları tarafından derneğimize yapılan başvuruda, İmralı Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde yaklaşık 13 yıldır tutulan müvekkilleri ile yasal görüşme, telefon, telgraf ve mektup haklarının engellendiği belirtilmiştir.
Yine 2011 yılı içinde aile ile görüş hakkı sadece 29 Mart 2011 tarihinde gerçekleşmiş ve yapılan bütün başvurulara rağmen ailesi ile görüşmeleri engellendiği ifade edilmiştir. Görüştürmeme durumuna 'hava muhalefeti' ve 'gemi bozuk' gerekçeleri ileri sürülmüş fakat mektup, telgraf ve telefon haklarına dair hiçbir resmi kurum tarafından gerekçe veya başvurulara cevap verilmediği başvurudan anlaşılmaktadır" dedi.
Boğan, Öcalan ve İmralı cezaevindeki diğer hükümlülerin her hükümlü veya tutuklu gibi kanun önünde eşit hak ve ödevlere sahip olduklarını belirterek, "Yine Ceza İnfaz Yasası tüm hükümlü ve tutuklulara eşit şekilde uygulanmalıdır.
Ailesi ile yaklaşık 10 aydır görüşmenin engellenmesini ise insan hakları hukuku ile bağdaştırmak mümkün değildir. Mevcut durumu, insan hakları hukuku ve ilkelerine göre 'tecrit' olarak tanımlamaktayız. Tecrit insan hakları hukukuna aykırı bir uygulama ve 'insanlık dışı muamele' olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla tecrit işkencedir. Öcalan'ın yaşamına ilişkin avukatlarının ve kamuoyunun tedirginliği ilgililer tarafından giderilememiştir. Bu tedirginliğin gerekçesi, devlet tarafından da bilinçli özel koşullar ve yasal haklarının keyfiyetle kısıtlanması nedeniyledir. Görüşme engeli basından takip ettiğimiz üzere özellikle Kürt kamuoyunda endişeye ve tepkiye yol açmıştır" diye konuştu.
Ulaşım sorunu nedeniyle Öcalan'ın ve diğer mahkumların ulaşılabilir, yasal haklarını eksiksiz kullanabilir bir cezaevine naklinin veya başkaca kamuoyunun beklentilerini karşılayan bir infaz rejimine tabi tutulmasını talep ettiklerini belirten Abdulbaki Boğan, "Adalet Bakanlığı'ndan Abdullah Öcalan'ın yaşamına dair, eğer yaşıyorsa, ileri sürülen gerekçeler dışında avukat ve aile ile görüşme, iletişim ve haberleşme haklarının neden engellendiğinin hukuki gerekçelerle kamuoyunu da rahatlatacak şekilde açıklanmasını; ulusal ve uluslararası hukuk kurallarına aykırı olan fiziki ve kişiye özel uygulamaları ile İmralı cezaevinin kapatılması gerekmekle beraber Adalet Bakanlığı'nın bu konuda bir düzenleme yapıp yapmayacağının kamuoyu ile paylaşılmasını talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Öcalan'ın avukatlarından Cengiz Çiçek, "İnsan Hakları Derneği'ne başvurduğumuz gibi, İmralı Savcısı'na da başvurduk. Bizi görüştürmediler. Daha çok hava muhalefeti ve gemi bozuk gerekçelerini ileri sürdüler. Ailesi ile dahi görüştürmediler. Biz bunun bir siyasi durum olduğunu düşünüyoruz. Abdullah Öcalan, sorunun çözümünde bir parçadır. Abdullah Öcalan'ın bu çözüme dahil olması gerekir. Bir muhataptır Abdullah Öcalan. Son günlerde kimsenin istemediği şiddet olayları yaşanmaktadır. Bu sorunun çözülmesini istiyoruz. Aksi takdirde tekrar Türkiye olarak şiddet sarmalıyla karşı karşıya kalabiliriz. Bir çözüm bekliyoruz" diye konuştu.

Güncellenme Tarihi : 23.3.2016 13:26

İLGİLİ HABERLER