EDA HAN
ANKARA- Kapatılan DEP'in eski milletvekilleri Leyla Zana, Orhan Doğan, Selim Sadak ve Hatip Dicle'nin yeniden yargılandığı davaya bugün devam edildi.
Ankara 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) görülen davanın bugünkü duruşmasında, Ahlatlı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Ejder Paçal'ın talimatla alınan ifadesi okundu. Paçal, verdiği ifadede, Zana'nın 1991 yılında PKK'nın Beka Vadisi'nde bulunan kampına geldiğini ve burada bir süre kaldığını söyledi. Kendisinin o dönemde Öcalan'ın korumalığını yaptığını belirten Paçal, Zana'nın kampta bulunan kadın militanlarla konuşmalar yaptığını ve Öcalan'ın militanlara verdiği derslere katıldığını ifade etti. Öcalan'ın Zana ile Kürtler'in Meclis'e girmesini istediğini ve bu nedenle SHP ile ittifak kurmasını istediğini kaydetti. Duruşmada talimatla alınan ifadeye sanık avukatlarının itiraz ettiği, Paçal'ın 1994 yılında çıkan Pişmanlık Yasası'ndan yaralandığını, yasa kapsamında tanık koruma kapsamında yüzünün değiştiğini bu nedenle o kişinin Paçal olup olmadığından şüphe duyduklarını söyledikleri belirtildi. Mahkemede söz alan avukat Yusuf Alataş, 1994 yılında yapılan yargılamada tanıkların mahkeme huzurunda dinlenmemesi ve tanıklara soru sorulmasına izin verilmemesi nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Türkiye'yi mahkum ettiğini belirterek, bunun için tanıkların talimatla ifade alınmasının yerine mahkemeye getirilmesi gerektiğini söyledi. Paçal'ın ifadesi alınırken Diyarbakır'da bulunan bir avukat arkadaşının görevlendiğini söyleyen Alataş, ''Bu kimse Paçal'ın kim olduğunu bilmez. Biz de gitsek tanımayız. Tanık, Pişmanlık Yasası'ndan yararlanmış ve koruma kapsamında estetik olmuş. Ayrıca bu kişi güvenlik güçleriyle birlikte operasyonlara katılmış, devlet tarafından kol saati ve farklı hediyelerle ödüllendirilmiştir'' dedi. Alataş, Paçal'ın bahsettiği dönemde Zana'nın seçim kampanyasında olduğunu ve müvekkilinin seçim kampyanyası nedeniyle mitinglerde olduğunu belirterek, mahkeme heyetinden, İçişleri Bakanlığı'na bir yazı yazılarak o dönemde Zana'nın yurtdışına çıkıp çıkılmadığının sorulmasını, Diyarbakır Valiliği'ne yazı yazılıp o tarihlerde Zana'nın hangi mitingte olduğunu öğrenilmesini karar verilmesini talep etti. Alataş, ayrıca Muzzaffer Arıkan ve Ahmet Türk'ün hazır olduğunu ve tanık olarak duruşmada dinlenilmesini talep etti. Savcı Dilaver Kahveci ise Türk'ün daha önce bu dosya kapsamında yargılandığını ve tanık olarak dinlenilmesi talebenin reddini istedi. Bunun üzerine tekrar söz alan Alataş, konuyu ayrıntılarıyla incelediklerini, yeniden yargılanma yapıldığını bu nedenle daha önce sanık olan kişilerin tanık olarak dinlenilmesinin hukuka aykırı olmadığını savundu. Ara karar veren mahkeme heyeti, Türk'ün tanık olarak dinlenme talebini reddederken, Arıkan'ın dinlenmesine karar verdi. Ara kararın ardından söz alan Alataş, müvekkilleri için yedi aydır infazın durdurulması taleplerinin mahkeme tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden reddedildiğini belirterek, bunun uluslararası hukuka aykırı olduğunu ifade etti. Alataş, müvekkillerinin serbest bırakılmasını istedi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:52