Gündem
  • 8.7.2006 16:20

OK: ''ÖNCELİKLE SİYASETTE ZİHNİYET DEĞİŞİMELİ''

ANKARA - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, sadece siyaset kurumunda değil yargıda da zihniyet değişimine ama öncelikle siyasette zihniyet değişimine ihtiyaç bulunduğunu ifade ederek, ''Önümüzdeki örnek yargıya müdahale kültürünün ne kadar kökleştiğini göstermesi bakımından dikkat çekicidir'' dedi.
     Ok, Türkiye Barolar Birliği tarafından Dedeman Oteli'nde düzenlenen ''Bir Adli Organ Olarak Savcılık'' konulu sempozyumun ''Adil/düzgün yargılanma hakkı ve silahların eşitliği bağlamında savcılık ve savunma'' isimli oturuma başkanlık etti.
     Nuri Ok, oturumun açılışında yaptığı konuşmada, düzenlenen sempozyumda amacın bugün hatta gelecek için en iyi örgütsel yapıda ve işlerlikte olan savcılık kurumunun modelini belirlemek ve yetkililere ulaştırmak olduğunu söyledi.
     Ok, hakimlerin kararlarıyla konuştuğunu vurgulayarak, yargıcın da yargıya, adalete ve topluma karşı sorumlulukları olduğunu kaydetti. Nuri Ok, ''Elbette konuşacaklar, yayın yapacaklar ve bilimsel toplantılarda hukuk ve yargı ve bağlantılı konularda düşüncelerini açıklayacaklardır. Bugün aramızda bulunan hakimler de bu tutum içindeler'' dedi.
     Savcıların düşünce açıklama, konuşma yönünden daha özgür olduklarına dikkati çeken Ok, Avrupa Konseyinin tavsiye kararında özellikle hukuki konuların adaletli yürütülmesi, insan haklarının korunması ve geliştirilmesi hakkında kamuoyu tartışmalarına katılma görevinin ısrarla hatırlatıldığını dile getirdi.
     Bilimsel bir toplantıda hem de savcılık kurumunun konuşulduğu bir toplantıda ''soruşturmada tarafsızlık'' konusunda siyaset ve savcılık kurumu arasındaki ilişkilerde olumsuzluğu değerlendirmenin mutlaka gerektiğini söyleyen Ok, şunları kaydetti:
     ''Bunun tepedekiler tarafından yapılması, tespitin daha da önemsenmesi bakımından gereklidir. Teşekkür edilmese bile suçlanmaması gerekir. Çağdaş devlet yapısı ve çoğulcu demokratik sistemin temelinde erkler ayrılığı ilkesi vardır. Yargının, yasama ve yürütme erkleriyle işbirliği yapması tarafsızlığını kaybetmesi demektir. Bu işbirliği öngörüsü Anayasa'da yargıyı vesayet altına alan hükümlere yer verilmesine yol açmıştır. Bu da özellikle yürütme erkinde yargıya müdahale kültürünü oluşturmuştur, hatta kökleştirmiştir. Sadece siyaset kurumunda değil yargıda da zihniyet değişimine ama öncelikle siyasette zihniyet değişimine ihtiyaç vardır.
     Burada söylenen her sözün her görüşün savcılık kurumunu geliştirmesi için siyaset kurumu dahil her kesim tarafından değerlendirilmesi gereğine ve değerlendirileceğine inanıyorum. Ama ilk muhatabın Adalet Bakanlığı olduğuna da kuşku yoktur.''
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 04:27

İLGİLİ HABERLER