Gündem
  • 8.7.2006 10:01

OKTAY EKŞİ DİYANET İŞLERİ BAŞKANI'NIN YERE GÖĞE SIĞDIRAMADI

Bir çağdaş adam.../OKTAY EKŞİ


GÖREVE geldiği günden beri, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu’nun, çağımızın değerleriyle çatışan tek cümlesine tanık olmadık.

Kuran’ı veya Hazreti Muhammed’in sözlerinden oluşan "hadisleri" kaynak gösteren pek çok bilim ve din adamının bildiğini Bardakoğlu bilmiyor mu?


Hem onları biliyor, hem de çağımızı.

Nitekim Bardakoğlu, kimsenin itiraz etmediği "başörtüsü" yerine çok kişinin itiraz ettiği "türban"ı hiçbir zaman "İslami inancın vazgeçilmezi" olarak savunmadı. Öyle sanıyoruz ki bunu, türbanın bir inanç sorunu olmaktan çıkartılıp bir "siyasal kavga" aracı yapıldığını gördüğü için yapmadı.

Bardakoğlu biliyorsunuz Hazreti Muhammed’in söylediği ileri sürülen hadislerin hangilerinin doğru, hangilerinin uydurma olduğunu ortaya çıkartacak bir çalışmayı başlatmak gibi cesur bir adım attı. Maksadı özellikle "kadına yönelik şiddeti" Hazreti Muhammed’in de desteklediği anlamına gelen hadislerin gerçeğe uygun olup olmadığını ortaya çıkarmaktı.

O örnekte de görüldüğü gibi Bardakoğlu, "İslami" değerlerle "çağdaş insani değerleri" çatıştırmaya değil, tam tersine bu iki değerler dünyasını barıştırmaya, bağdaştırmaya hep itina etti.

Bardakoğlu’nun dikkate değer kişiliği, arkadaşımız Okan Konuralp’e verdiği son demeçle bir kere daha karşımıza çıkınca, yukarıdaki satırları yazmaktan kendimizi alamadık.

Bardakoğlu dindarları, sırf zevk için avlanmaktan kaçınmaya çağırmış. Sözlerinin çok da sağlam bir mantığı var:

"Avcı dernekleri işlevlerini yeniden gözden geçirmelidir. 21. yüzyılda insanlık zevk için hayvan öldürmeyi terk etmelidir.

(...) Şartları bir kez daha açıklayayım; elinizde son derece gelişmiş silahlarla yaptığınız avcılıkla neyi ispat edeceksiniz? Zaten hayvanların yaşam alanı iyice daraldı, bir de biz avlanarak o dar alanda hayvanlara dünyayı cehennem ediyoruz."

Bardakoğlu
bir İslam toplumu olarak bu konulardaki durumumuzu da tüm açıklığıyla ortaya koymuş:

"İslam dünyası çevre bilinci ve hukuku açısından çok iyi bir durumda değil. Bunu kabul etmemiz gerekiyor. (...) Bir zamanlar insanoğlu ile hayvanların şartları daha yakınmış birbirlerine. (...) Öncelikli olarak ihtiyacı olduğu için avcılık yapmıştır insanoğlu. Ama şimdi dakikada yüzlerce mermi atan otomatik tüfeklerle (...) insanoğlunun doğaya çıkıp hayvanların gücüyle yarışmasını anlamak mümkün değil! Eşit şartlarda değilsiniz ki."

Gerçekten "avcı"lar yaptıklarını bir de "etik" açıdan sorgulamalıdır.

Bardakoğlu, "Kurban Bayramı’nda kurban kesilmesinin bir ibadet olduğunu" vurguladıktan sonra, "ancak kurban kesiminin çevre bilinciyle" yapılmasını tavsiye etmiş. Ama "kurban" konusunda da çağdaş bir mesaj vererek:

"Şahısların karşılanması sırasında ya da bina açılışlarında ’kan akıtmak hayırdır’ anlayışıyla kurban kesilmesini tekrar düşünmeliyiz. Kurban keseceğinize, öğrencilere burs verin, fakir doyurun" demiş.

Şimdi lütfen söyleyin, bu adam mı iyi Müslümandır, suratında "sevgi"den eser olmayan sakallı, cüppeli, kirli, poturlu, takkeli yobazlar mı? Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 04:28

İLGİLİ HABERLER