
ÖLDÜRDÜĞÜ KİŞİ RÜYASINA GİRDİ 6.5 YIL SONRA TESLİM OLDU
ADANA’da faili meçhul cinayetler arasında yer alan emekli işçi 75 yaşındaki Rüştü Turaççılar’ın öldürülmesinden 6.5 yıl sonra ortaya çıkan sıhhi tesisatçı 24 yaşındaki Emrah Ahrasoğlu, katil zanlısı olduğunu belirtip teslim oldu. Öldürdüğü Turaççılar’ı rüyasında gördüğü ve vicdan azabı çektiği için teslim olduğunu öne süren Ahrasoğlu hakkında 9 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
DSİ Baraj Çamlığı’nda 2 Mart 2002’de yürüyüşe çıkan vatandaşlar Rüştü Turaççılar’ın bıçaklanarak öldürülmüş cesedini buldu. Emekli işçinin cesedinin yanında, porno dergiler ile gazeteler bulundu. Esrar bulundurmak suçundan sabıkalı Turaççılar’ın ahlaksız teklif kurbanı olabileceği üzerinde durulurken, katil zanlısı yakalanamadığı için dosya faili meçhul cinayetler arasına kaldırıldı.
31 Mayıs 2008’de Emniyet Müdürlüğü Kapı Polis Karakolu’na giden Emrah Ahrasoğlu, Turaççılar’ı kendisinin öldürdüğünü söyleyip teslim olunca dava dosyası 6.5 yıl aradan sonra tozlu raflardan indirildi. Cinayet Bürosu’ndaki ifadesinde, “Olaydan sonra her gün öldürdüğüm kişi rüyalarıma girdi. Son üç gündür de sürekli rüyalarımda gördüm. Vicdanen rahatsız olduğum için kendimi teslim olmak zorunda hissettim” diyen katil zanlısı Ahrasoğlu, cinayet yerini de polislere gösterdi.
Tutuklanan Ahrasoğlu hakkındaki soruşturmayı tamamlayan Cumhuriyet Savcısı, iddianamesini hazırlayarak Adana 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açtı. Savcı, Ahrasoğlu’nun cinayeti tahrik altında işlediği ve yaşının olay tarihinde küçük olması nedeniyle 9 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi. Önümüzdeki günlerde yargılanamaya başlayacak olan Ahrasoğlu, emekli işçiyi nasıl öldürdüğünü tutuklandığı nöbetçi mahkemede şöyle anlatmıştı:
EVDEN KAÇTI, KATİL OLDU
“Olay günü ailemle kavga edip evden kaçmıştım. Galleria arkasında bulunan banklardan birinde yalnız başıma oturuyordum. Yanıma gelen kişi benimle sohbet etmeye başladı. Bu kişiyi samimi bulunca kendisine evden kaçtığımı, kalacak yerimin olmadığını söyledim. Bu kişi de bana kalacak yer temin edebileceğini söyledi. Beni otobüse bindirerek DSİ çamlığına götürdü. Bir çam ağacının altına geldiğimizde ‘biraz dinlenelim’ dedi. Bana ‘5 dakika bekle’ diyerek yanımdan ayrıldı. Bir süre sonra elinde poşetle döndü. Bir bira ve sigara ikram etti. Biradan bir yudum aldıktan sonra ‘Bana bir güzellik yapacaksın’ dedi. Ne demek istediğini anlamadığım için ‘Ne diyorsun?’ dedim. ‘Şimdi görürsün’ diyerek cebinden porno dergi ve gazete çıkardı. Ardından bıçak çıkarıp yanına koydu. Niyetini anladım. Eliyle beni taciz etmeye başladı. ‘Yapma, dur’ diyerek kendisine karşı koymaya çalıştım. Gitmeme izin vermiyordu. Tacizleri devam edince kaçabilmek için bıçağımı çıkarıp rastgele bir el salladım. Karnına isabet etti. Kan akınca kaçtım. Akşam televizyondaki haberlerde öldürdüğüm kişinin Rüştü Turaççılar olduğunu öğrendim. Olay tarihinden bu yana öldürdüğüm kişiyi devamlı rüyalarımda görüyordum. Son günlerde de rüyamdan çıkmıyordu. Vicdanen rahatsız olduğum için teslim oldum. Bu sırla yaşamak beni öldürürdü. Teslim olunca rahatladım. Üzerimden büyük bir yük kalktı. Elinden kurtulup kaçmak için bıçaklamıştım.”