Öldürülüp parçalara ayrılmıştı.. İstenen cezalar belli oldu

İstanbul Esenyurt’ta komşuyla ilişki yaşadığı iddia edilen Süleyman Akbaba'nın (48) öldürülüp parçalara ayrıldığı korkunç cinayetin davasında mütalaa açıklandı.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 14 Temmuz 2020'de Büyükçekmece'de temizlik işçileri tarafından 7 poşet içerisinde bulunan ceset parçalarının 11 Temmuz'da eşi tarafından kayıp ilanı verilen Süleyman Akbaba'ya ait olduğunun belirlendiği anlatıldı. Olayla ilgili yakalanan sanığın yaklaşık 1,5 yıl eşiyle ilişki yaşadığını iddia ettiği Akbaba'yı öldürmeyi planladığı ve olay tarihinden bir gün önce araç kiraladığı belirtildi. Sanık Alpaslan'ın eşine maktulü çağırmasını söylediği, maktul eve girdikten sonra sanığın direncini kırmak için önce kafasına bir cisimle vurduğu, sonrasında defalarca maktulü bıçaklayarak öldürdüğü ve cesedi parçalara ayırıp poşetlere koyduğu aktarıldı. Süleyman Akbaba'nın (48) öldürülüp parçalara ayrılmasına ilişkin haklarında dava açılan tutuklu karı-koca hakkında istenen ceza belli oldu.

Bakırköy 23'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Alpaslan Aslan bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanırken, eşi Nubar Aslan bulunduğu cezaevinden getirildi. Duruşmada tarafların Taraf avukatları da hazır bulundu.

"SANIKLAR FİKİR VE EYLEM BİRLİĞİNDE CİNAYETİ İŞLEDİ"

Duruşmada esasa ilişkin mütalaasını açıklayan Cumhuriyet savcısı, sanıkların eylemleriyle fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek maktulü öldürdüğünü belirtti.

Tutuklu sanık Nubar'ın da, Alpaslan ile birlikte asli fail olduğunu ve suça iştirak ettiğini vurgulayan savcı, sanık Alpaslan'ın eşi ile maktul arasındaki ilişkiyi öğrenmesinden kaynaklanan ruhsal durum içerisinde öldürme eylemini gerçekleştirdiğini ve haksız tahrik altında suçu işlediğini ifade etti. Alpaslan Aslan hakkında "Kasten öldürme" suçundan haksız tahrik indirimi ile birlikte 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istendi. Sanık Nubar Aslan hakkında ise "Kasten öldürme" suçundan haksız tahrik indirimi uygulanmadan müebbet hapis cezası ile cezalandırılmaları istendi. Diğer tutuksuz sanıklar İmran Baran ve Ömer Faruk Çiftçi hakkında da ayrı ayrı beraat etmeleri istendi.

"OLAY ANLIK GELİŞTİ"

Tutuklu sanık Nurbar Aslan savunmasında "kasten yapılan bir şey yoktur. Olay bir anlık gelişti" dedi. Mahkeme heyeti sanık ve avukatlarının mütalaaya karşı savunmalarını hazırlamaları için süre vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

KARISI CENAZESİNE BİLE GİTMEDİ

8 farklı kadınla ilişkisi olduğunu öğrenen ve 8 parçaya bölünerek öldürülmesi karşısında Birsen hanım telefon ile yayına bağlandı. Eşinin bedeninin 8 poşete konduğunu televizyondan öğrenen Birsen hanım, çok yıkıldığını, şok olduğunu ve içerleyip kızgın olduğunu belirtti. Kocasının 8 ayrı evli kadınla ilişkisini, eşinin öldürüldükten sonra öğrenen Birsen hanım şunları söyledi. “ben hiç kimseye kızmıyorum, sadece kocama kızıyorum. Süleyman gel evimizi satalım başka şehire gidelim, telefon numaranı değiştir, engelle derdim ama adam beni dinlemedi. Bu kadar iğrenç olayla karşılaşacağım aklımın ucundan geçmezdi. Ben bunları hak etmedim” diyerek kırgınlığını dile getirdi.

Eşinin Cenazesine Katılmadı

Eşinin cenazesine katılmayan Birsen Hanım “asla katılmam, çok şaşkınım ben bunları hak etmiyordum. Ailesi onuda biliyor benide. Ben Allah’ıma güveniyorum. Allah’tan başka kimse yok, alnım açık, yüzüm ak, kalbim rahat. Başka bir şey demiyorum. Sizlere, orda çalışan bütün ekibinize, emniyete, savcılığa, herkese çok teşekkür ediyorum. Allah’ım sizlere kolaylıklar versin. Bizim bu durumumuz bütün dünyaya ibret olsun. 15-20dakikalık bir zevk için hem dünyanı hem ahiretini yakmana gerek yok. Boşanmakta vardı. Boşanmakta istemez di. Bana eğer boşanırsan seni bırakmam derdi. Çok kırgınım, şaşkınım, şoktayım” dedi

Eşini evlendiği günden beri çok seven ve her derdinde yardımcı ve destek olan Birsen hanım, 8 ayrı evli kadınla aldatan eşinin cenazesine bile gitmeyerek tepkisini gösterdi.