Gündem
  • 11.6.2008 15:30

ÖLÜME MAHKUM NADİR'İN SON İSTEĞİ KIZI OLDU

ANTALYA'da 2002 yılında eşi Nermin Şahin’i öldürdüğü için 20 yıl hapis cezasına çarptırılan, cezaevindeyken siroz hastalığına yakalanan ve sağlığı giderek kötüleşen 47 yaşındaki Nadir Şahin’in, tek isteği kızı Ceren’i görmek.

Mersin’in Anamur İlçesi’nde sahil lokantaları ve gazinolarda şarkı söyleyerek geçimini sağlayan Nadir Şahin, 1989 sonunda gittiği Antalya’da 1990’da Beyaz Baston Körler Derneği etkinlikleri sırasında tanıştığı Nermin Şahin ile evlendi. Bu evliliklerinden bir kız çocukları olan çift, kızlarına Azize Ceren adını verdi. İlk yıllarda mutlu beraberlikleri olan çiftin, daha sonra yaşadıkları ekonomik sıkıntılar ve Nadir Şahin’in işsizliği nedeniyle aralarında anlaşmazlık yaşanmaya başladı. 2002’de eşinin terkettiği Nadir Şahin, barışmak istediği Nermin Şahin’i, kendisine bağırıp, hakaret etmesi üzerine bıçakla öldürdü. Antalya Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Şahin, 14 Ekim 2005’te önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Tahrik altında cinayeti işlediği, samimi ikrarı ve olaydan üzüntü duyduğu göz önünde bulundurularak 20 yıl hapse indirildi. Yasaya göre, verilen cezanın 12 yılını hapiste geçirecek olan Şahin, önce Antalya, daha sonra Isparta Kapalı Cezaevi’ne konuldu.

SİROZA YAKALANDI

4 yıl önce cezaevinde rahatsızlanınca götürüldüğü Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi’nde tedavi görmesine rağmen şifa bulamayan Nadir Şahin’ın sağlık durumu son bir yıl daha kötüye gitti. Hastalığı nedeniyle özel izinle birer hafta memleketi Mersin’e gönderilen Şahin, Mersin E Tipi Cezaevi’ne nakledildi.

Sağlığı her geçen daha kötü olan Şahin, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Adalet Bakanlığı’na halen Antalya’da teyzesi Yaşar Kağnıcıoğlu’nun yanında kalan, şu anda 17 yaşında olan kızı Azize Ceren’i ölmeden önce son bir kez görmek istediğini belirten birer mektup yazdı. Benzer bir mektubu da Mersin’deki çocukluk arkadaşı Selahattin Bulut’a gönderen Nadir Şahin, mektupta kendi fotoğrafının yanına kızının fotoğrafını çizip, üzerine de, “Ey benim kara kızım, ey benim yürek sızım, hem baharım hem de yazım, inan sensiz çok yalnızım, ne bu sevgi benden geçer, ne bu ateş içimde söner, sabret bekle beni yavrum, elbet bir gün bu hasret biter. Unutulmak topraktan daha ağır örtüdür” diye yazdı.

Mersin Cezaevi’nde de son aylarda sık sık fenalaşması nedeniyle Devlet Hastanesi’ne götürülüp, tedavi gördükten sonra cezaevine tekrar gönderilen Şahin’in geriye kalan cezasının af kapsamına alınması istendi. Bu amaçla, İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun, Şahin’in hastalığıyla ilgili raporunun da bulunduğu dosya Adalet Bakanlığı kanalıyla af istemiyle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e gönderildi. Gül’ün onayı halinde cezaevinden kurtulacak olan Şahin’in arkadaşı ve yakınları, “En büyük isteği ölmeden önce kızını görebilmek. Umarız, Cumhurbaşkanımız affa izin verir ve onun çıkıp, kızıyla kucaklaşmasını sağlar” dedi.

Güncellenme Tarihi : 15.5.2016 08:44

İLGİLİ HABERLER