
Ömer Tuğrul İnançer’den sert İlber Ortaylı tepkisi
İlber Ortaylı ile gündeme düşen tokalaşmasıyla ilgili konuşan yazar ve müzisyen Ömer Tuğrul İnançer, sosyal medyada kendisine yöneltilen eleştirilere tepki gösterdi. Ömer Tuğrul İnançer, "Eskiden ağzı olan konuşur diyorduk şimdi sosyal medyası olan yazıyor” dedi.
Yazar ve Müzisyen Ömer Tuğrul İnançer özel bir haber sitesine verdiği röportajda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İnançer, “Sosyal medya denilen alet hep dedikodu mevzusu olarak çalışıyor, hâlbuki hayırlı olarak da çalışabilir. Bilgilerin paylaşılması olabilir. Eskiden ağzı olan konuşuyor denilirdi şimdi de sosyal medyası olan yazıyor. Neresi doğru neresi yanlış bilinmiyor.” ifadelerini kullandı.
İlber Ortaylı açıklaması
İlber Ortaylı ile gündeme düşen tokalaşmanın geçen sene olduğunu söyleyen Ömer Tuğrul İnançer, “Biz onunla epey zaman evvel Bursa’daki kitap fuarında karşılaşmıştık. Nedense bu sosyal medya denilen alet hep dedikodu mevzusu olarak çalışıyor, hâlbuki hayırlı olarak da çalışabilir. Bilgilerin paylaşılması olabilir.
Eskiden ağzı olan konuşuyor denilirdi şimdi de sosyal medyası olan yazıyor. Neresi doğru neresi yanlış bilinmiyor. İlber hocanın gösterdiği nezaketi, ayrıca orada konuştuk, kendisi kitap imzaladı. O kitap zaten bende var yok önemli değil ki o da bir ikram. Bunun konuşulacak münakaşa edilecek ne hali var? Münakaşa ve kavgasını yapanlar terbiye fukarası. Öte yandan bu hale özenenler de olmuş.” şeklinde konuştu.
“Orada sünnet-i seniyyeyi işledim”
Görevli olarak İspanya’ya gittiğinde Kraliçe Sofia’ya reverans yaptığı için daha önce tepki aldığını belirten İnançer, “Kraliçe kulise geleceğim diye haber gönderdi, nezaketti. Gelince ben de revarans yaptım. Sonra vay efendim başımdaki sikkeyle Müslümanları İspanya’dan kovan kraliçenin önünde eğilmişim, olmuş 500 sene… Kastilya kraliçesi pasaklı Elizabeth’in işlediği günahın Sofia ile ne alakası var.
Ebu Cehil’in oğlu İkrime (r.a.) Efendimize kumandanlık yapıyordu. Babasının günahından ona ne? Ayrıca Allah-u zülcelal Kitab-ı Kerimi’nde buyuruyor ki, ‘Size düşmanlık yapmış olmak için gelmeyen bir gayrimüslime ikram etmeniz Allah’ın hoşuna gider.’ Bu mealde ayet var, kraliçe bize tebrike geliyor, düşmanlığa değil. Orada ne ikram edebiliriz? Meyve yok, çay yok. Saygı gösterdik. Anlamıyor, orada sünnet-i seniyyeyi işledim.”
“Müslümanlığı tapınma dini haline indirgedik”
İnsanların kurbanı et bayramı haline getirdiğine dikkat çeken İnançer, “Kurbandaki esas gayeyi unutmuşuz, birtakım ritüelleri yerine getirmekle vazifemizi yapmış addediyoruz. Bir yaşama dini, tarzı olan Müslümanlığı ibadet ritüellerini yerine getirme yani tapınma dini haline indirgedik. Müslümanlık tapınma dini değildir. Hayatın içinde tapınma zaten vardır, ama hayatını Allah’la yaşamak, Peygamber’i yaşamak Müslümanlıktır.” dedi.
Güncellenme Tarihi : 10.8.2019 16:48