Gündem
  • 12.3.2008 15:48

ORAKOĞLU SES KAYITLARINI ANALİZ ETTİ: GENELKURMAY'IN BEYİN MERKEZİ DİNLENİYOR!

Türkiye, Youtube'a kimin, neden koyduğu belli olmayan seslerle çalkalanıyor. Bu seslerin 'ortam dinleme' ile gizli kaydedildiği belirtiliyor. Kamuoyu ortamdan rahatsız, ama seslerin sahibi olduğu iddia edilenler, çalıştıkları kurumlar ve savcılar sessiz.

Amiral, general, savcı ve eski YÖK Başkanı'na ait olduğu iddiasıyla Youtube üzerinden paylaşıma açılan ses kasetlerinin, 'ortam dinleme' yöntemiyle kaydedildiği ortaya çıktı. NTVMSNBC 11 yıl önce, 28 Şubat dönemindeki kaset savaşlarına benzetilen bu seslerin yankılandığı ortamı; o dönemde ortaya çıkan 'Telekulak' skandalıyla anılan Emniyet'in eski İstihbarat Dairesi Başkanı Bülent Orakoğlu'na sordu.

Orakoğlu, sesler doğruysa Genelkurmay'ın beyin merkezinin dinlendiğinin ortaya çıktığına dikkat çekerek “Neden kimse harekete geçmiyor” diyor. Bildirici “intikam” amaçlı olduğunu, yeni kasetler çıkarsa şaşırmayacağını söylüyor. Kayıtların telefon konuşmalarıyla değil, 'ortam dinleme yöntemi' ile kaydedildiğini söyleyen Telekomünikasyon İletişim Başkanı Şimşek “Savcılar, Youtube'dan bilgileri alabilir” diyor. Avukat İlkiz ise bu konuda hukuk sisteminin hazır olmadığına dikkat çekiyor. Görüşler şöyle:

ORAKOĞLU: NEDEN KİMSE HAREKETE GEÇMİYOR?
2007 yılı içerisinde çıkarılan internet iletişim suçlarıyla ilgili yasa biraz eksik. Ülkenin genel güvenliğini ilgilendirecek kapsamda değiştirilmesi gerekiyor. Youtube'da yayınlanan ses kayıtları 'ortam dinleme yöntemi' ile kaydedilmiş. Telefonların profesyoneller tarafından dinleme cihazı haline getirilmesi, böcek yerleştirilmesi, şirketlerin bile ekonomik savaşlarda birbirine karşı kullandığı çeşitli uzaklıklardan lazer yöntemiyle ortam dinlemesi mümkün. ABD'de dinleme cihazları açık olarak satılıyor, küçücük bir kulaklığı kulağınıza yerleştirmeniz sesleri almanız için yeterli. Ne kadar çok para verirseniz, o kadar çok uzağı dinleyebilirsiniz. Bu konuda asıl önemli olan sesler ismi geçen kişilere mi ait? Bu kişilerin Cumhuriyet Savcılığı'na başvurması gerekir. Ayrıca, savcıların sözü edilen konuşmalarda bir suç unsuru varsa bu kişilere karşı kendiliğinden harekete geçebilir.

Genelkurmay açıklama yapmalı, ama yapmıyor
Önemsediğim konu Genelkurmay Başkanlığı Elektronik Sistemler (GES) Komutanı Tuğgeneral Münir Erten'e ait olduğu öne sürülen sesin Youtube'da yayınlanması. GES, Genelkurmay'ın elektronik beyni gibidir. Komutanın böyle bir konuşmayı yapması bana mantıklı gelmiyor. Ama ses kaydı, şahısların kendi şikayet konusu olmayı aşmış durumda, kayıtlar Türkiye'ye ciddi zarar verebilir. Genelkurmay, olayın aydınlatılmasında aktif rol oynamalıdır. Bu yayınlar Genelkurmay'a ait değilse, çok ciddi, açıklanmalıdır. Aitse de idari ve cezai yönden işlemler yapılmalıdır. Bunların hiçbirinin yapılmadığını görüyoruz.

IP numaraları bulunmalıydı, geç kalındı
Genelkurmay'a ait olduğu iddia edilen kaydın dış operasyon olabileceğini de düşünüyorum. Bir komutanın PKK propagandalarına hizmet edebilecek açıklamalar yapması bana şüpheli geliyor. Genelkurmay 2. Başkanı da açıkladı, seslerle ilgili çok ciddi oynamalar yapılabiliyor. Genelkurmay'ın bu kez dinleme olayını ciddiye alıp açıklama yapacağını düşünüyorum. Seslerin Youtube'a nasıl yüklendiği IP numarası üzerinden çok kolaylıkla bulunabilir. Şimdiye kadar bulunmalıydı, geç kalındı. Teknolojinin baş döndürücü hızla geliştiği günümüzde insanların seslerini dinlemek, görüntülerini çekmek çok kolay. Kayıtların Youtube'a verilmesi ilginç. Kayıtları alan kimdir, asker mi, polis mi? İlk aydınlatılması gereken nokta budur. Devletin şeffaf olarak bunların arkasında kim varsa ortaya koyması gerekiyor.

İstihbaratta dini cemaat yapılanması yok
Peşpeşe ses kayıtları ortaya çıkmışken hazır, Türkiye bunlarla ilgili ne gibi işlemler yapıyor? Bunu da sorgulamalıyız. Dinlemelerin arkasında kimin olduğunu bulabilmemiz için öncelikle bizim objektif araştırma yapmamız gerekiyor. Herhangi bir dini cemaat veya bir başka grupla ilgili açıklama yapmadan önce konunun tüm detayları ortaya çıkmalı. Araştırmaları yapmadan, daha önce seslendirilmiş bir takım iddiaları tekrarlarsak çözüme ulaşamayız.

Örneğin Ergenekon örgütünün devlet içinde çok ciddi uzantıları var ama bu operasyon bile o dini cemaatle ilişkilendirilmeye çalışıldı. Eski başkan olarak söylüyorum, Emniyet istihbaratı içerisinde böyle bir dini yapılanma olduğu kesinlikle yalandır. Emniyet istihbaratı 3 bin kişiliktir, o yönde görüşü olan insanlar olabilir, ancak bu organize bir yapılanma değildir.

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 13:02

İLGİLİ HABERLER