ÖYMEN: İLERLEME RAPORUNDA HAKLI ELEŞTİRİLER DE VAR!..

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, "AB İlerleme Raporunda son derece haksız suçlamalar ve baskıların yanı sıra, haklı eleştiriler de var" dedi.
      Öymen, yaptığı yazılı açıklamada, AB İlerleme Raporunda yer alan haklı eleştirilerin dikkate alınması gerektiğini ifade etti. Öymen, şunları kaydetti:
      "İlerleme raporunda son derece haksız suçlamalar ve baskıların yanı sıra, haklı eleştiriler de var. Ama, rapora konmuş haklı eleştirileri de dikkate almalıyız. Kıbrıs, askerle ilişkiler, azınlıklar, ekümenik ve 301. madde konusundaki eleştirilere katılmıyoruz.
      Kıbrıs konusunda AB Türkiye’ye büyük haksızlık yapıyor. Türkler’in kabul ettiği, Rumların reddettiği Annan Planı kabul edilseydi, AB’nin gündeminde Kıbrıs diye bir konu olmayacaktı. Rumların reddetmesi dolayısıyla bugün ortaya çıkan açmazın bedelini Türkiye’ye ödetmek istiyorlar. Haksızlık buradadır. Türkiye’nin üyeliğini askıya almaya varacak baskılar yapıyorlar. Bunu çok haksız, çok insafsız buluyoruz."

     "HAKSIZ VE YANLIŞ GÖRÜYORUZ"
      AB ilerleme raporunda yer alan "askerlerin siyasete etkisi" bölümünü "haksız ve yanlış gördüklerini" vurgulayan Öymen, "(Türkiye’de siyaseti askerler yönetiyor) tarzındaki değerlendirmeleri kabul etmiyoruz" dedi.
      Aynı şekilde AB’nin azınlıklar konusunda, özellikle İstanbul-Rum azınlığı konusundaki taleplerinin, baskılarının sürdüğünün anlaşıldığı yönündeki görüşünü dile getiren Öymen, şöyle devam etti:
      "Lozan’dan beri gelen politikalarımızı değiştirmemiz isteniyor. Patriğe ’ekümenik’ sıfatı verilmesi gibi konularda, ayrıca Heybeliada Ruhban Okulu konusundaki talepler, baskılar devam ediyor. Öte yandan, 301. madde bir düşünce özgürlüğü konusu haline getirilmiştir. Halbuki 301. maddenin içinde düşünce özgürlüğünü kısıtlayan hiçbir hüküm yoktur. Eleştirilerin bu madde kapsamına girmediği açıkça belirtilmiş, sadece hakaret suçu yasaklanıyor.
      Raporda haklı bulduğumuz konuların başında ise, milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması isteği geliyor. Hükümet bu konuda hiçbir şey yapmadı. Kapsamlı bir adalet reformu, Adalet Bakanı ile müsteşarın, Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulundan çıkarılması istekleri de haklıdır. Buna benzer haklı eleştiriler var. ’Hükümetin reform süreci yavaşlamıştır’ diyor. Doğrudur.
      Gerçekten biz de bunu kaydediyoruz." Tarım, eğitim, sağlık, gıda güvenliği, vergi ve ekonomiye yönelik birçok eleştirinin de raporda yer aldığına işaret eden Öymen, bu eleştirilerin çoğunu paylaştıklarını, bunların Türkiye’nin sorunları olduğunu ifade etti. Öymen, şunları kaydetti:
      "Hükümet, bu sorunları çözmek için ciddi bir çaba içine girmemiştir.
      Meclis’e getirilen reform paketi, son derece eksiktir, cılızdır, yetersizdir.
      Bir de ilerleme konusunda eksik olan unsurlar var. Türkiye’de demokrasiden, insan haklarından bu kadar bahseden, bu konularla çok ilgili görünen AB, demokrasiyi en çok tehdit eden laiklik karşıtı akımlar konusunda bir tek kelime söylemiyor. Bu, son derece şaşırtıcıdır.
      Sonuç olarak, rapor, Türkiye’nin üyeliğinin askıya alınmasını önermiyor.
      Bunu zirveye bırakıyor. Özellikle, Kıbrıs konusunda zirveye kadar hükümete baskı yapacakları anlaşılıyor. Biz, hükümetin bu baskılara direnmesini tavsiye ediyoruz."