KAYNAK : Haber Vitrini
ANKARA- Bugün 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın 9. ölüm yıldönümü. Başbakan olduğu günden, cumhurbaşkanlığı makamındaki ölümüne kadar kendisini koruyan ekibin başı olan Musa Öztürk, anılarını, anlattı.
Son seçimlerde ANAP’tan Adana Milletvekili seçilen Öztürk, Güneydoğu sorunuyla ilgili olarak Özal’ın yaklaşımını anlatırken, Hakkâri’de Kürt vatandaşlarına yaptığı ve bugüne kadar sır olarak kalan uyarıyı şöyle dile getirdi:
‘Doğu acından ölür’
"Güneydoğu’ya gittik. Diyarbakır’dan, Hakkâri’ye geçtik. Özal buradaki kapalı bir toplantıda şehrin ileri gelenlerine şunları söyledi: ‘Varsayalım ki, örgütün dilekleri gerçekleşti. Diyarbakır’dan itibaren 6-7 il onlara verildi. Bana bakın ve aklınızı başınıza toplayın. Ayrılıkçı örgütün sloganlarına inanmayın. Hadisenin olacağı şu. Batı olmasa Doğu acından ölür. Diyarbakır’a bir konsolosluk kurulur. Aynı Türk işçilerin Almanya’ya gidişi gibi, vizeyle karşı karşıya kalırsınız. Çukurova’ya çalışmaya gidemezsiniz. Devletin bazı mihrakları benim gibi hoşgörülü de bakmıyor. Bizim bu işlerle alakamız yok deseniz de, bu adamlar buralarda barınıyor. Vali Bey’e söylüyorum. Okulu yanan köye okul, dozer yakılan yere yol yapılmayacak. Öğretmeni öldürülen köye öğretmen, hemşiresi öldürülen Sağlık Ocağı’na hemşire verilmeyecek. Bu kafayla giderseniz Türk devleti çok güçlü. Yaş - kuru denilmez tankla, topla, uçakla dümdüz geçerler. Her şeyin sabrı, sınırı var."
Öztürk, Bulgaristan’daki Jivkof yönetiminin Özal’ın tepkisini çektiğini belirterek bununla ilgili bir anısını da şöyle anlatıyor: "Jivkof’a çok kızardı. Bir gün artık siyasi üslubu bir yana bırakacağını söyledi. ‘İlk karşılaştığımız yerde Jivkof’un kulağının dibine yumruğu vuracağım’ dedi. Kavgacı değildi, korkak da değildi."
‘Demirel’e ılımlı yaklaştı’
Özal’ın, Demirel’e karşı hissi yaklaşmadığını belirten Öztürk, "Uzlaşmak için her şeyi yaptı. Ekrem Ceyhun şahit. 1988’de Süleyman Bey’e haber yolladı. ‘Kavgadan çok çektik. 1989’da Kenan Evren’in süresi doluyor. Kendisini Cumhurbaşkanı yapalım’ diye. Demirel reddetti. O, ‘Türkiye için müşavir gibi çalışmaya hazırım’ derdi."
Öztürk, Özal’la birlikteliğine "kader" diyor. 1978’de Esenboğa’ya, oradan da Elazığ’a sürülen Öztürk, dönemin Ankara Sıkıyönetim Komutanı Nihat Özer’in yardımıyla Esenboğa’da kalmayı başarıyor. Bir akşam şehir merkezine gidecek olan Öztürk, devletin arabası yerine müsait olan bir yolcunun arabasına biniyor. Arabadaki kişi dönemin MESS Başkanı Turgut Özal.(Milliyet
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:30