ÖZHAN CANAYDIN'DAN TÜRK FUTBOLUNA YÖNELİK İLGİNÇ AÇIKLAMALAR...
İSTANBUL - Galatasaray Kulübü Başkanı Özhan Canaydın Galatasaray'ın 'Dünya Kulübü' olacağını belirterek, tribün anarşisi ve saha içi şiddetteki artışa şekil bulunmadığı sürece çözüm bulunmayacağına dikkat çekti.
Canaydın, ''Kavganın, küfürün ve şiddetin olduğu bir ortamda spor yapılmasının bir anlamı yok. Senelerdir konuşuluyor hiçbir düzelme yok. Tam tersine büyük bir artış var. Bu gidişle düzelme olacağını da sanmıyorum'' dedi.
Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) yayın organı ''TFF Futbol'' Dergisi'ne açıklamalar yapan Başkan Özhan Canaydın, Galatasaray'ın UEFA'nın öngördüğü futbol kulüplerine özgü tek düzen hesap planını uygulamaya başlayan ilk Türk Kulübü olduğunu ifade ederek, ''2004-2005 sezonunda UEFA kriterlerini uygulamak üzere alt yapımızı hazırlıyoruz'' dedi. Futbolun milyonların ilgi alanı olduğunu vurgulayan Canaydın, basının magazinsel ve sansasyonel habercilik anlayışının 'futbolun bir oyun olduğu yönündeki gerçeği gözden uzak tuttuğunu' ifade etti. Galatasaray'ın en önemli hedefini ''İşleyişiyle ve organizasyonuyla bir dünya kulübü olabilmek ve sportif alanda gerçekleştirdiği büyük başarıları uluslararası ölçeğe taşıyarak bunu sürekli kılacak yapıyı oluşturmaktır'' diyerek özetleyen Canaydın, son zamanlarda artan saha içi şiddet ve tribün anarşisi konusunda şunları söyledi: ''Kulüpler, taraftarlar ve yetkili birimler olarak el ele, ülkemiz futboluna Fair-Play anlayışını sözde değil, gerçekten getirmemiz ve uygulamaya sokmamız gerekmektedir. Bu alanda duyulan tedirginliği anlamakta hala güçlük çekiyorum. Biz Galatasaray camiasının 98 yıllık geleneğinin bugünkü sözcüleri olarak, tek başımıza kalsak da bu konudaki ısrarımızı ve öncülüğümüzü sürdürmeye devam edeceğiz.'' Canaydın, tribün anarşisi ve saha içi şiddette uygulanacak yaptırımın çözüm olmayacağına dikkat ederek, ''Şekil bulunmadığı sürece çözüm bulunacağını düşünmüyorum. Kavganın, küfürün ve şiddetin olduğu bir ortamda spor yapılmasının bir anlamı yok. Senelerdir konuşuluyor, hiçbir düzelme yok. Tam tersin ebüyük bir artış var. Bu gidişle bir düzelme olacağını da sanmıyorum. 2003 yılında hala bunlarla uğraşarak bu ayıbı taşıyoruz zaten. Teknolojinin tavana vurdgu bir zamanda biz hala küfürlerle, kavgalarla uğraşıyoruz'' dedi.
Olimpiyat Stadı'nın sadece olimpiyatların yapılması için düzenlenmiş olmasının bazısıkıntılara yol açtığını kaydeden Özhan Canaydın, ''80 bin kişilik ambiansıyla çok muhteşem oluyor. Fakat seyircilerimiz için uzak olması, hala düzenlenmemesi dezavantaj. Fakat şu durumda yapılabilecek birşey yok. Sözlerin verilmesine rağmen yollar ve ulaşımdaki aksaklıklar giderilmemiş durumda, bu da seyirci potansiyelinde düşmelere neden olabiliyor. Ali Sami Yen Stadı'ndaki o müthiş ambiansı yakalamak mümkün değil. Bir defa mekan müsait değil. Ali Sami Yen'de bir tarih yatıyor. Daha küçük, daha yakın ve daha samimi bir ortam var orada ve onu yakalamak mümkün değil'' diye konuştu.
''ÖNCE KENDİ İNSANINIZA GÜVENECEKSİNİZ Kİ, BAŞKASINA DA GÜVENEBİLESİNİZ''
Türk futbolundaki gelişimi saha içi ve saha dışı ortak çalışmanın bir ürünü olarak yorumlayan Canaydın, yerli ve yabancı teknik direktörler arasındaki farkla ilgili şunları söyledi: ''...Önce kendi insanınıza güveneceksiniz ki, başkasına da güvenebilesiniz. Yabancı uyruklu antrenörlerin Türkiye'ye gelmesinde büyük yarar var ama kendi insanımıza sahip çıkmanın anlamı daha başka. Bu ülke önce kendi evladına ve insanına sahip çıkarak değerini vermelidir. Takımın başına getirmek de birşey değil bence, birşeyler bahşetmiş gibi olunduğunda kendi değerine sahip çıkmakla çok ters. Ben 96 senesinde Galatasaray'a geldiğimde 15-16 antrenör vardı, şimdi baktığımızda bu oran çok düşük. Demek ki Türk antrenörler kabul gördü. Ama iki taraf da kendi içide özeleştiriyi yapmalı ve ortaya iyi şeyler çıkarmalıdır. Ben İtalya'da iken 2 yabancı antrenör vardı, birisi bendim. Şu anda İtalyan liginde hiç yabancı antrenör yok, düşünün. Yabancı antrenör geldiğinde ise hakikaten orayı sallamalıdır.''
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:03