Gündem
  • 20.4.2005 12:29

ÖZKÖK'TEN İLGİNÇ ÇIKIŞ: "TÜRKİYE NE İSLAM DEVLETİDİR, NE DE İSLAM ÜLKESİDİR"

İSTANBUL - Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Harp Akademileri Komutanlığı'nda yaptığı yıllık değerlendirme konuşmasında, Yunanistan'dan bayrak krizi ile ilgili resmi özür beklendiğini söyledi, Türkiye'nin 'ılımlı İslam modeli bir ülke' gibi gösterilmesine sert tepki gösterdi. Özkök'ün yıllık değerlendirme konuşmasında verdiği önemli mesajlar şöyle: * Laiklik: "Türkiye ne İslam devletidir, ne de İslam ülkesi" * Ege: "Yunanistan'ın savunma harcamaları dikkat çekici" * Irak: "Kerkük patlamaya hazır problem sahası" * PKK: "ABD gerekli hassasiyeti göstermiyor" * Ermenistan: "Bu ülkenin tutumu kaygı verici" * Kıbrıs: "Kıbrıs'ın stratejik önemi azalmadı" Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Harp Akademileri Komutanlığı'nda yaptığı yıllık değerlendirme konuşmasının ilk bölümünde, Büyük Ortadoğu Projesi'ne atıfta bulunarak, bu proje çerçevesinde Türkiye'nin bölgedeki stratejik konumu nedeniyle adının anıldığını söyledi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bir kısım çevreler, Türkiye'yi bu projede 'ılımlı İslam modeli bir ülke' olarak tanımlamak istediler. Türkiye'nin nüfusunun yüzde 99'a yakını Müslüman'dır. Ancak Türkiye, laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir. Türkiye ne İslam devletidir, ne de İslam ülkesidir. Türkiye'yi model olarak göstererek, nüfusunun büyük bir bölümü Müslüman olan ülkelerin kolaylıkla demokratik bir yapıya dönüştürülebileceği sonucunu çıkarmak da, yanıltıcı olabilir. Burada unutulan veya gözden kaçırılan husus, laikliğin Türkiye demokrasisinin gelişmesinde itici güç olmasıdır. '' Orgeneral Hilmi Özkök, laikliğin Türkiye'de geçirdiği tarihsel sürecin gözardı edilmemesi gerektiğini vurgulayarak, laiklik sürecini yaşamayan, bu deneyime sahip olmayan ülkelerin demokratik bir yapıya kolaylıkla ulaşabileceğini söylemenin bir iddiadan ileriye geçemeyeceğine dikkat çekti. Genelkurmay Başkanı Özkök, şunları kaydetti: ''Laiklik ilkesi, Türkiye Cumhuriyeti'ni oluşturan tüm değerlerin kilit taşıdır. Türkiye, bu nitelikleriyle Türkiye Cumhuriyeti olarak model gösterilebilir. Ancak başka ülkelerin kabul edeceği bir ılımlı İslam devleti modeline dönüştürülmek istenmesi halinde, bu yaklaşıma ulusça karşı çıkılacağı asla gözden kaçırılmamalıdır.'' YUNANİSTAN, RESİM ÖZÜR DİLEMELİ Yunanistan'da Harp Okulu öğrencilerinin maruz kaldığı "bayrak skandalı" ile ilgili konuya da değinen Org. Özkök, "İki ülke arasında güven artıcı önlemler alınmıştı. Ancak Harp öğrencilerinin ziyareti esnasında meydana gelen olaya ilişkin resmi özür dilenmesi ve sorumluların ortaya çıkarılmasını bekliyoruz. Aksi taktirde ilişkileri yeniden gözden geçirmek gerekebilir" dedi. Yunanistan’ın savunma harcamaları açısından Avrupa Birliği ülkeleri içerisinde ilk sırada yer aldığına dikkat çeken Özkök, Yunanistan’ın Ege’deki adaları silahlandırmaya devam ettiğini hatırlattı. Türk-Yunan dostluğunun gelişmesine önem verdiklerini dile getiren Özkök, Ege’yi uluslararası deniz yolları ve hava sahasıyla herkesin denizi olarak gördüklerini söyledi. Yunanistan’la Türkiye’nin savunma harcamalarını da karşılaştıran Genelkurmay Başkanı Özkök, Türkiye kişi başına milli gelirinin 164 dolarını savunma harcamalarına aktarırken, bu rakamın Yunansitan’da 709 dolara çıktığını vurguladı. ERMENİSTAN Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Türkiye'nin Ermenistan ile ilişkilerini normalleştirme arzusunda olduğunu belirterek, ''Ancak bunun için Ermenistan'ın uluslararası temel hukuk kurallarına uyması, komşuluk ilişkilerinin gereklerini yerine getirmesi gerekmektedir'' dedi. ''(Yakın çevremize nasıl bakıyor, ülkemizin güvenlik kaygıları hangi noktalarda yoğunlaşmaktadır?) sorularına cevap arayalım'' diyen Özkök, Ermenistan-Türkiye arasındaki ilişkileri değerlendirdi. Ermenistan'ın tutumunun kaygı verici olduğunu vurgulayan Orgeneral Özkök, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Türkiye, Ermenistan ile ilişkilerini normalleştirme arzusundadır. Ancak bunun için Ermenistan'ın uluslararası temel hukuk kurallarına uyması, komşuluk ilişkilerinin gereklerini yerine getirmesi gerekmektedir. Ermenistan, Türkiye'nin toprak bütünlüğünü tanımamakta, uluslararası arenada asılsız Ermeni soykırım iddialarının tanınması için girişimlerde bulunmakta, BM Güvenlik Konseyi kararlarını hiçe sayarak Azerbaycan topraklarının önemli bir bölümünü işgal altında bulundurmaktadır. Asılsız soykırım iddialarının siyasi ve hukuki boyutu, Lozan Antlaşması ile kapanmıştır. Antlaşma ile Türkiye Cumhuriyeti'ne herhangi bir yükümlülük intikal etmemiştir. 1915'te cereyan eden olaylarda, Osmanlı Devleti'nin vatandaşı durumunda bulunan çok sayıda Türk ve Ermeni yaşamını yitirmiştir. Bir savaş içinde bulunan Osmanlı Devleti, kendine karşı isyan eden, isyancı devletlerle işbirliği yapan, yerli Türk halkına karşı katliamlar başlatan ve bağımsızlık için silahlı siyasi faaliyetlere başvuran bir kısım Ermeni kuruluşlarından dolayı, Türk toplumunun misillemesinden Ermeni toplumunu koruyabilmek için 1915 Mayıs ayında tehcir hareketini başlatmıştır.'' ''SOYKIRIM İDDİALARINDA BULUNANLARIN HİÇBİR DAYANAĞI YOK'' Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Osmanlı Devleti'nin, içinde bulunduğu bütün zor şartlara rağmen bu hareketin güvenli ve sağlıklı yapılabilmesi için o günün şartlarında mümkün olan bütün tedbirleri aldığına işaret ederek, şunları kaydetti: ''Soykırım ise bilindiği gibi 'ulusal, etnik, ırksal ya da dinsel bir grubu toptan ya da onun bir bölümünü yok etmek niyetiyle, yani böyle bir özel kasıt ile eylemlere başvurulması' şeklinde tanımlanmaktadır. Dolayısıyla asılsız soykırım iddialarında bulunanların hiçbir dayanağı yoktur.'' Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 11:56

İLGİLİ HABERLER