
ÖZKÖK'TEN TÜRBANLI KADINLARA: 'BİREY DEĞİL MİSİNİZ?'
ERTUĞRUL ÖZKÖK'ÜN HÜRRİYET'TEKİ YAZISI:Türbanlı kadın sakız çiğner mi
"ÇAYDAN kucakta kadın geçirme" olayı, dini ağırlıklı medyanın kimyasını iyice bozdu.
Bu olayı "İslami omerta" olarak nitelemem de çok ağırlarına gitti.
Yazılarından "türban cephesinde bir gedik açılacağı" korkusu açıkça okunuyor.
O nedenle dünden itibaren, "türbanlı kadınlara dersler" okulu "yeni müfredat programını" açıklamaya başladı.
Türbanın, ahlak ve dinin zırhı olmadığının anlaşılması korkusuyla neler yazılıyor neler, bir görmelisiniz.
* * *
Türbanlı kadınlar neler yapmamalı?
Bakın bu kesimin önde gelen bir yazarı neler diyor.
Ama dikkat...
Yazan kadın değil, erkek bir yazar.
Ders 1:
"Başörtülü veya çarşaflı kısacası tesettürlü bir kadın sokakta, parkta, otobüs, tren, dolmuş veya otobüste sakız çiğneme veya sigara içme özgürlüğüne sahip olamaz."
Yanlış anlamayı önlemek için üstüne basa basa şöyle diyor:
"Hayır mecburiyet de değil, buna eli mahkûmdur."
Kendi yazdığı özgürlük anayasasının birinci maddesi böyle.
* * *
Altında, başörtüsünü masum bir inanç sembolü olarak sunmaya çalışan Başbakan ve çevresini bile çıldırtacak bir tarif:
"Başörtüsü ve çarşaf bir semboldür. Evet İslam’ın sembolüdür. Onu başında taşıyan her kadın ve kız, bir tercih koymuştur ortaya.
Sıradan bir kadın/kız olmadığını, bir misyon yüklendiğini bütün dünyaya deklare etmiştir."
Hani üniversite kapısındaki o kızların başındaki türban masum birer inanç sembolüydü?
O tırnak içine aldıkları, siyah karakterlerle gözümüzün içine soktukları "misyon" acaba nedir?
Devam edelim.
"Misyon" sahibi türbanlı kız veya kadınlar başka neler yapmayacak?
"Televizyon ekranına çıkıp şakır şakır göbek atmayacak."
Bitmedi.
"Bilmem hangi şarkıcı bozuntusunun konserine gidip ona sarılmaya çalışmayacak."
"Çıktığı erkekle sokakta el ele tutuşup sigara içmeyecek."
* * *
O söylememiş ama bir "türban kanunu" da ben ekleyeyim.
Cemaat içinde omerta yemini edeceksin.
Kocan seni aldattığı zaman, sevgilisiyle onu kurtarmaya çalışacaksın.
Asla ve asla sesini çıkarmayacak, dilsiz bir eş olarak köşende oturacaksın.
Evet, kimyası bozulan bu çevrenin dili de bozuluyor.
Küfrün bini bir para gidiyor.
Türban cephesinin çökmesi, kadınların dağılması tehlikesine karşı erkek cemaati gardını alıyor.
Erkek imamlar, dişlerini göstermeye başlıyor.
* * *
Bakın aynı yazıda türbanlı kadına nasıl bir tehdit var:
"O halde söylemlerine de, eylemlerine de dikkat etmek zorundadır. Çünkü ’kendisi’ değildir artık. ’Sıradan bir fert’ olmaktan çıkmıştır."
Evet gardı düşen erkek cemaati, o acı gerçeği demir bir yumruk gibi türbanlı kadının suratına indirmektedir:
"Sen bir fert olamazsın."
İsterseniz bugünün Türkçesine de çevireyim.
"Kadının birey olma hakkı yoktur."
* * *
Şimdi türbanlı kadınlara sormak istiyorum.
Gerçekten birey değil misiniz?
Ben panik halindeki bu erkek yazarların görüşlerinin samimi inançları olan, türbanı misyon olarak görmeyen kadınların çoğu tarafından paylaşılmadığını düşünüyorum.
Umarım düş kırıklığına uğramam. Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 03:21