Palu Davası'nda şok!.. Evim bombalandı
Ve merakla beklenen dava başladı! Tuncer Ustael kendini böyle savundu...
Müge Anlı ile Tatlı Sert programında Türkiye’nin tanıdığı Palu ailesi ile ilgili son dakika gelişmeleri yaşanıyor. Palu ailesinin ortaya çıkışı Havva Palu'nun kızı Meryem ve torunu Melike Tanhal'ın 11 yıl önce ortadan kaybolması sonucu Müge Anlı ekibine başvuruda bulunmasıyla başladı. Günler boyunca süren yayınlar sonucunda korkunç detaylar tek tek ortaya çıkarken, suçlular canlı yayında gözaltına alınmıştı. Gelen son dakika haberine göre, Kocaeli'de 12 yıl önce kaybolan ve öldürüldüğü ileri sürülen Meryem Tahnal'ın kızı Melike Tahnal'ın Sakarya'da öldürülmesine ilişkin, kamuoyunda "Palu ailesi" olarak bilinen 4 sanığın yargılanmasına başlandı.
Sakarya 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Melike Tahnal'ın başka suçtan tutuklu bulunan teyzesi Emine Ustael ile anneannesi Hava ve teyzesi Ayşe Palu, cezaevindeki SEGBİS arızası nedeniyle katılamadı. Tahnal'ın eniştesi Tuncer Ustael, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlandı. Duruşmada, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatları hazır bulundu.
Kimlik tespiti ve Ferizli Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianamenin özetinin okunmasının ardından sanık Tuncer Ustael'in savunmasının alınmasına geçildi.
Sanık Ustael, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini belirterek, Melike Tahnal'ı öldürmediğini öne sürdü.
Olay tarihinde Ferizli ilçesinin Kusça Mahallesi'nde yaşadıklarını, Melike'nin de kendileriyle kaldığını, annesi Meryem'in kayıp olduğunu belirten Ustael, "Melike'ye sahip çıktım, yanıma aldım. Onlara sahip çıktığım için Meryem'in eşi olan ve öldürülen Ahmet Tahnal'ın ailesi bana husumetli oldular ve çocuğumu kaçırdılar. Buna rağmen Melike'yi kollamaya devam ettim. Ahmet Tahnal'ın yakınları ben evde yokken Melike'yi almışlar. Savcılığa gittim ve kayınvalideme 'Neden çocuğu verdiniz?' diye bağırdım." ifadelerini kullandı.
Ustael, Melike'nin ölü mü sağ mı olduğunu bilmediğini savunarak, "Ancak Kusça'dan alındığını biliyorum. Palu, Tahnal ve Şipşak ailelerinin işlediği suçları öğrendim. Bütün suçları benim üzerime yıkmaya çalışıyorlar. Cinayetlerin gerçekleştirildiğine ilişkin elimde 11 hafıza kartı vardı. Evime bomba attılar, evim kullanılamaz hale geldi. Bu sırada hafıza kartlarını kaybettim, böylece delillerim yok oldu. Melike'yi ben öldürmedim. Şu anda yaşamak da istemiyorum. Zaten ölüm grevine çıktım. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatime karar verilmesini talep ediyorum." diye konuştu.
Mahkeme başkanının, sanığa daha önceki ve mahkemedeki beyanlarının çelişkili olduğunu belirtmesi üzerine Ustael, duruşmadaki ifadesinin doğru olduğunu, yalan beyanda bulunmadığını iddia ederek, "Maktulün öldürüldüğü, Hava ve çocuklarının kefenlediği, beraber gömdüğümüze ilişkin beyanım olmadı." dedi.
Söz alan Ustael'in avukatı, sanığın savunmalarına iştirak ettiğini belirterek, eksik hususların giderilmesini talep etti.
Diğer sanık avukatları da müvekkillerinin savunması alındıktan sonra beyanda bulunacaklarını belirterek, eksikliklerin giderilmesini istedi.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da sanığın savunmalarını kabul etmediklerini, şikayetçi olduklarını belirterek, dosyaya katılmak istediklerini kaydetti.
Görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı, dosyadaki eksik hususların tamamlanması talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, Ayşe ve Hava Palu ile Emine Ustael'in SEGBİS ile savunmalarının alınabilmesi için tutuklu bulundukları cezaevine müzakere yazılmasına, maktulün annesi Meryem Tahnal'ın ölümüne ilişkin bu dava sanıklarının Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde de yargılandığı ve her iki dosya arasında fiili ve hukuki irtibat bulunmasından dolayı birleştirme konusunda bu mahkemeden muvafakat istenmesine karar verdi.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının davaya katılma talebinin kabulüne de karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı 12 Mart 2021'e erteledi.
Güncellenme Tarihi : 29.11.2020 00:18