Gündem
  • 22.11.2006 02:31

PAPA PANİĞİ: 'AKP, KIZGIN TOPU SEZER'E VERİP KAÇIYOR!..'

ERTUĞRUL ÖZKÖK'ÜN HÜRRİYET'TEKİ YAZISI:  

Nerede o Kasımpaşa cesareti



DÜNKÜ Milliyet Gazetesi’nde Papa’nın ziyareti ile ilgili şu haber vardı:

"Papa gelirken Türkiye boşalıyor."

Bütün Hıristiyan dünyasının yakından izlediği bir ziyaret başlamak üzere.

Ama Türkiye’nin başbakanı NATO toplantısı için yurtdışına çıkıyor.

Din konularından sorumlu Devlet Bakanı
Mehmet Aydın, "Almanya’ya resmi ziyarete gidiyor."

İstanbul Belediye Başkanı yurtdışında olacak.

Anlayacağınız AKP Hükümeti ve Belediyesi, "kızgın topu" Cumhurbaşkanı’nın eline verip dışarı kaçıyor.

Yukarıdaki isimlere bir diyeceğim yok.

Ama Milliyet’in listesinde bir isim daha var ki bu beni şaşırttı.

Aynı tarihlerde Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de Letonya’da olacakmış.

O nedenle Gül’ün görüşmesi de mümkün olmayacakmış.

* * *

Bu son ismi okuyunca bir an durdum ve geçen haftaya döndüm.

Çünkü o haftadan aklımda kalan bir cümle vardı.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan bir soru üzerine şu açıklamayı yapmıştı:

"Sayın Bakan’ın Papa ile görüşüp görüşmeyeceğini bilmiyorum."

Ancak özel konuşmalarda bu görüşmenin gerçekleşmesine çalışıldığı belirtiliyordu.

O halde o günden beri ne oldu da, Gül’ün Papa ile görüşmesi imkánı yaratılamadı?

Sadece zamanlama sorunu mu?

Ne Ankara’da, ne Avrupa’da bu açıklamaya inanacak tek kimse bulabilirsiniz.

Bu işe önem veren bir dışişleri bakanı bu imkánı ne yapar yapar yaratır.

Öyleyse başka bir şey olmalıydı.

* * *

Dün sabah gazetelere bakarken bir gazetenin manşeti dikkatimi çekti.

Saadet Partisi’nin yayın organı Milli Gazete’nin manşeti şöyleydi:

"Miting hazırlıkları sürüyor."

Saadet Partisi bu pazar günü "Cahil ve Sinsi Papa Gelmesin" mitingi düzenliyordu ve bu mitinge 1 milyon kişinin beklendiğini yazıyordu.

"Acaba Ankara’dan kaçışın gerçek nedeni bu muydu?"

Öyle ya, daha geçen hafta İspanya Başbakanı Zapatero ile İstanbul’da medeniyetler ittifakı bildirisi yayınlayan, bu bildiride dinler arasındaki diyaloğun artırılmasını savunan Başbakan Erdoğan, böyle bir fırsatı kaçırır mıydı?

Acaba, seçim yaklaşırken AKP’nin üst yönetiminde Saadet Partisi korkusu mu belirmeye başlamıştı?

* * *

Ben bu konuda farklı düşünüyorum.

Papa’nın Türkiye ziyareti, Müslümanların ve Hıristiyanların bütün dünyaya sağlam ve ortak bir mesaj vermesi için çok etkili bir fırsat olabilir.

Dünyanın böyle kuvvetli bir mesaja her zamankinden daha çok ihtiyacı var.

Başbakan Erdoğan gibi, diyaloğun öncülüğünü yapan siyasetçiler, Mehmet Aydın gibi modern İslam’ın serinkanlı ve akılcı duruşunu temsil eden insanlar Papa ile mutlaka görüşmeli, görüş alışverişinde bulunmalı, şahsi dostluk kurmalıdır.

Amaç dünyayı giderek daha tehlikeli bir noktaya götüren dini fanatizmin önlenmesi ise, bu görüşmeden kaçmak en yanlış harekettir.

Başbakan’ın "Kasımpaşa" cesaretine, işte böyle anlarda ihtiyaç vardır.

Hiç korkmasın, Papa ile görüştüğü takdirde kaybedeceği tek şey, üç beş fanatiğin oyudur.

Zaten o oylara da ihtiyacı yoktur.

* * *

Bu önemli bir ziyarettir.

Papa ile birlikte yüzlerce gazeteci Türkiye’ye gelecek.

Bütün dünyanın gözü burada olacak.

Bu ziyareti iç siyasetin küçük korkularına teslim etmek, Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasetçilerine yakışmaz.

Tam aksine Türkiye, bu ziyaret sırasında Papa ile birlikte hem İslam, hem Hıristiyan, hem de Musevi álemine barış ve birlikte yaşama için çok kuvvetli, yapıcı, inandırıcı mesajlar vermelidir.

<ı>* Dün bu yazıyı tamamladıktan sonra gece; Dışişleri’nin, hem Başbakan, hem de Dışişleri Bakanı için Vatikan’dan randevu konusunda girişimde bulunduğu bilgisi geldi. Umarım bu son dakika randevusu gerçekleşir.
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 00:02

İLGİLİ HABERLER