Gündem
  • 3.5.2004 17:40

PAPADOPULOS: TÜRKİYE BİZİMLE İYİ OLMADAN AB'YE İYİ OLAMAZ!

Rum basınında yer alan haberlere göre, Papadopulos, İrlanda'da yaptığı açıklamada, ''Kıbrıs sorununa yakın zamanda bir çözüm görmediğini'' ifade ederek, ''Kıbrıs için en kötülerin artık mazide kaldığını'' kaydetti. Papadopulos, ''AB'nin tam üyesi olarak 'Kıbrıs'ın ciddi bir kalkan elde ettiği ve devlet varlığının altının oyulması çabalarını göğüsleyebileceğini'' söyledi. Papadopulos, ''Türkiye'nin, 'Kıbrıs'la ilişkilerini düzeltmeden AB ile ilişkilerini iyileştiremeyeceğini anlaması gerektiği'' görüşünü savunarak, şöyle dedi: ''Şartlar elvermiş olsa ve Annan planı da birleşik bir Kıbrıs'ın AB üyeliğini Kıbrıs Türkleriyle birlikte kutlama olanağı verse çok daha mutlu olacaktık. Maalesef bu mümkün olmadı. İnanıyorum ki bir fırsat kaybedildi. Bu fırsatın niye kaybedildiğinin nedenleriyse çoktur. Müzakereler süreci ve müzakere şekli kesin sonuçta az engel olmadı. Müzakereyi yönetenlerin de kendi kritiğini yapmaları gerekir. İrlanda AB Dönem Başkanlığı 'Kıbrıs Cumhuriyeti'ne büyük yardımlarda bulundu. Bunlar takdire şayandır. Ben Dublin'de çok iyi karşılandım. Başka ülkelerin bana davranışında da bir fark görmedim. Birçoğuna tutumumuzu izah etme fırsatı buldum ve en kötü şeylerin artık mazide kaldığına inanıyorum. İyimser olmalı ve kendi kendimize güvenmeliyiz. 'Kıbrıs' artık AB'nin eşit ve tam üyesidir.'' Papadopulos, Dublin'den Londra'ya geçti ve Kıbrıs'ın orta çağlarına ait bir sergiyi açtı. ''Ortaçağ Kıbrıs Renkleri'' konulu serginin açılışında konuşan Papadopulos, şunları söyledi: ''AB'de yapıcı ortak olmak istiyoruz, rahatsız edici üye değil. 'Kıbrıs' halkı her ikisi de yasal iki soruya (Evet veya Hayır) yanıtı vermek zorundaydı. Seçenekler arasında 'evet derse halk cezalanacak' gibi bir seçenek yoktu. Dolayısıyla demokratik bir biçimde egemenlik hakkını kullanarak yüzde 76'yla iki seçenekten birini seçti. Demokratik hakkını kullandı diye 'Kıbrıs' halkının cezalandırılmasını kabul edemeyiz. En azından görüştüğüm yabancılar bu gerçeğe tam anlayış gösterdi. Kıbrıslı Türk vatandaşlarımızla bunu kutlayamadığımız için ve üyelik süreci gölgelendi diye üzgünüm. Fakat bu mücadelenin sonu değildir.'' BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN SÖZLERİ Bu arada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin tanınması konusunda ne düşünüyorsunuz?'' sorusu üzerine, ''Tanınmış zaten. Orada yapılabilecek herhangi bir şey yok. Şimdi dünya tanımış, 'ben tanımıyorum' demekle siz ne yapabilirsiniz?'' sözleri Rum basınında geniş yer buldu. Başbakan Erdoğan'ın sözleriyle ilgili olarak, Rum Dışişleri Bakanı Yorgo Yakovu, ''Türkiye'nin Kıbrıs Cumhuriyetini mecburen tanıyacağını'' iddia etti. Rum yönetimi sözcüsü Kipros Hrisostomidis de, ''Sayın Erdoğan'ın 'Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanıması doğru ve anlaşılır bir davranıştır. Çünkü Türkiye, bir üyesini tanımadan Avrupa Birliği gibi bir örgüte katılamaz'' dedi. Yeni Ufuklar Partisi (NEO) Başkanı Nikos Kutsu da, aynı konuyu yorumlarken şöyle konuştu: ''Erdoğan'ın ifadeleri, 'Kıbrıs Cumhuriyeti'nin tanınmasına yönelik ilk göndermelerdir. Bu da 'Kıbrıs'ın AB üyeliğiyle Kıbrıs sorununun yeni bir safhaya gireceği ve daha güçlü bir konumda olacağımız yönündeki tespitlerimizi doğrulamaktadır.'' Simerini gazetesi, Başbakan Erdoğan'ın sözlerini, ''Erdoğan ellerini havaya kaldırdı, (tüm dünya Kıbrıs Cumhuriyetini tanıyor. Ben ne yapayım? Tanımazsam ne elde edeceğim?)'' şeklinde okuyucularına yansıttı. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:08

İLGİLİ HABERLER