Özbek, Erciyes Üniversitesi Öğrenci Konseyi tarafından düzenlenen, ''Türkiye'nin Güvenlik Sorunları'' konulu konferansta, doğuda görev yaptığı sırada ''Nevruz Bayramı''nın kutlanmadığını, kimsenin de ne olduğunu bilmediğini savundu.

Nevruz'un ''PKK'nın dayatması'' olduğunu öne süren Özbek, ''Bir parti var. Nevruz'u inatla Şemdinli'den başlatıyor. Ülkeyi yönetenler de bana göre seyrediyor. Gelişmeleri değerlendireceklermiş'' dedi.

Özbek, şöyle devam etti:
''Bazılarınız buna katılmayabilirsiniz ama AB, Türkiye için bir tehdittir. Bunun yanında mevcut iktidarın AB'ye bakışı da bir tehdittir. Elimde 5 Temmuz 1932 tarihli bir belge var. Birleşmiş Milletler kurulmuş. Atatürk'e diyorlar ki, 'BM'ye girelim, şartları bunlar.' Atatürk diyor ki, 'Ben şart anlamam. Beni davet ederler, incelerim, işime gelirse girerim.' Bu bunun belgesi. BM'de diyor ki, 'Atatürk yönetimindeki Türkiye Cumhuriyeti'nin BM'ye girişi bizi onurlandırır, şeref verir.' Gönderilen davetiye üzerine Türkiye Cumhuriyeti başını eğmeden BM'nin şerefli üyesi oluyor. Bir de siz AB karşısındaki halimizi bu söylediğimle karşılaştırın.'' ABD'nin, Büyük Ortadoğu Projesi ile Irak'ı işgalinin Türkiye'nin güvenliği için ikinci tehdit olduğunu savunan Özbek, ''hükümetin bazı söylemlerinin ve ABD ile olan işbirliğinin bu tehdidin takviye edilmiş hali'' olduğunu iddia etti.

Özbek, şöyle konuştu:
''Sayın Başbakan, 'Irak idealine bağlıyız' diyor. Irak idealini Sayın Bush nasıl açıklıyor? Irak'a girmeden önce ABD'de yaptığı konuşmada, 'Haçlı seferi başlıyor' diyor. Biz de yönetim olarak 'Irak idealine bağlıyız' diyoruz. 'Ortadoğu'da eş başkanız.' Daha dün duydunuz bunu başbakanın ağzından. Nasıl bir eş başkanlık bu? Yetkilerin nedir, sorumlulukların nedir, elinde bir belge var mı? Bir şey yok. Sayın Abdullah Gül, 'Büyük Ortadoğu Projesi'ni destekliyoruz. Amacımız İslam ülkelerine özgürlük ve demokrasi getirmek' diyor. Sayın Başbakan 1.5 yıl önceki bir söyleşisinde 'Diyarbakır, Büyük Ortadoğu Projesi'nin yıldızı olacak' diyor.'' Özbek, isim değiştirerek Kongra-Gel adını alan terör örgütü PKK'nın başına emekli bir milletvekilinin getirildiğini, bu kişinin TBMM'den maaş aldığını da öne sürdü.

Hükümete ''PKK'nın başındaki adama niye maaş veriyorsun?'' diye sorulması gerektiğini kaydeden Özbek, ''Vermiyorsa 'Vermiyorum' desin. Bunu konuşunca 'Bizi tenkit ediyor' diyorlar. Dünyada böyle bir şey yok. Çıkarırsın bir kanun vermezsin maaş. Avrupa bunların adını değiştirip başına milletvekilinin gelmesini sağladı, biz de seyrediyoruz'' diye konuştu.

YUNANİSTAN VE KIBRIS
Özbek, Irak Kürdistan Demokrat Parti (IKDP) lideri Mesut Barzani'nin açıklamalarını anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Barzani, 'Türkiye, İran, Irak, Suriye'de bizim vatandaşlarımız bölünmüş. Biz bu vatandaşlarımızı oturduğu topraklarla birleştireceğiz. Başka bir şey istemiyoruz' diyor. Fazla bir şey istemiyormuş. Kime güveniyor? Stratejik müttefikimize güveniyor. Buna kimse bir şey dedi mi? Demedi. Bunu alenen televizyonlarda, radyolarda söyledi. Biz ne yapıyoruz. İstanbul-Erbil arası doğrudan uçuşlar başlatıyoruz. 'Türk hükümeti aklını başına alsın, Türkiye'de terörle mücadele eden hükümetler ayakta kalamaz' diyor. Şimdi anladınız mı Türkiye'deki hükümet kimden emir alıyor? Barzani'den emir alıyor. Eğer emir almıyorsa, terörle mücadele etsin. Ordusuna, güvenlik kuvvetlerine sahip çıksın.'' Yunanistan'ın Türkiye'nin güvenliği için 3. tehdit olduğunu iddia eden Özbek, Türk ordusunun KKTC'den çekilmesi halinde Kıbrıs'ın da tehdit oluşturacağını savundu.
Özbek, Yunanistan ve Güney Kıbrıs'ın silahlandığını belirterek, şunları kaydetti:
''Bizim sert bir meclis başkanımız var. Diyor ki 'Casus belli kalkmalıdır.' Sen 'Casus Belli'yi nereden biliyorsun? Bildiğin bir şey değil ki. Sen başka şeyler biliyorsun. Casus belli, Türkiye, Yunanistan karasularını 12 mile çıkarırsa bunu harp nedeni saydığını söylemişti, söylemeye de devam ediyor. Meclis başkanı diyor ki, 'Böyle bir şey olmaz. 12 mil olursa da hemen harp ilan etmeyelim' diyor. Genelkurmay'a danışmadan, Bakanlar Kurulu'na, TBMM'ye danışmadan kendi kendine söylüyor. Böyle bir şey olur mu? Bu benim başkanım değil. Kim sahiplenirse sahiplensin. Bölücübaşı Kenya'da yakalandığında Yunanistan Büyükelçiliği'nde misafir edildi, üzerinde de Güney Kıbrıs pasaportu vardı. Hesabını sorduk mu?'' Özbek, konferansın ardından kitaplarını imzaladı.