Gündem
  • 20.8.2009 08:46

PKK'NIN KÜRTLER ADINA KONUŞMAYA HAKKI YOK!..

KONDA saygın bir araştırma şirketi... 2008 araştırmasına göre Türkiye’de Kürtlerin oranı, çocuklar dahil, yüzde 15.7’dir.
Buradan hareketle siyasi formüller üretilebilir mi? Kürt milliyetçileri bunu yapıyor ama Kürtlerin hepsi bu görüşte mi?
Kürtlerin hepsi siyasi tercihlere mi sahip?
Türkiye genelinde Kürt oranı yüzde 15.7 ama DTP’nin aldığı en yüksek oy ancak yüzde 5.7 oldu.
İstanbul’da yaşayan Kürtlerin oranı KONDA’ya göre yüzde 15’tir.
Peki, DTP İstanbul’da ne kadar oy alıyor? Sadece yüzde 4...
PKK ve DTP bütün Kürtler adına konuşabilir mi? Konuşamaz.
Ama yüzde 5 civarında da olsa dayanıklı bir tabanı var.

Şehir ve varoş
KONDA’ya göre, Türkiye’de kendisinin Kürt olduğunu ifade edenlerin yüzde 34’ü, Doğu ve Güneydoğu’nun dışında, tüm ülkeye yayılmış vaziyette.
Büyük şehirlere göçenlerden ‘seküler’ Kürtler, Kürt kimliğini öne çıkarıyor, çoğunlukla DTP’ye oy veriyor.
Muhafazakâr olanlar ise etnik kimliği değil, Müslüman kimliğini öne çıkarıyor, çoğunlukla AKP’ye oy veriyor.
Göç şüphesiz bir entegrasyon yaratıyor ve terörün durduğu 1999 yılından sonra da Batı’ya göç devam etmiş. Demek ki, ‘zorla göçürme’ değildir.
İyi hayat şartlarına duyulan özlem, dünyanın her yerinde gelişmiş yörelere göç eğilimi yaratır. KONDA’ya göre, batı illerine göçen Kürtlerin yarısı bundan memnundur.
Zamanla daha bir yerleşecekler, memnuniyetleri artacaktır.
Burada “varoş” sorunu önemlidir. Kürtlerin Mersin’de yüzde 72’si, İstanbul’da yüzde 22’si varoşlarda yaşıyor.
Varoş, sosyal izolasyon ve siyasi radikalizm eğilimi yaratır.
Nitekim, KONDA’dan aldığım verilere göre, 2009 büyükşehir belediye seçimlerinde DTP Mersin’de iki Kürtten birinin, İstanbul’da ise sadece beş Kürtten birinin oyunu almıştır.
“Kentsel dönüşüm” projeleri ve ekonomik hareketlilik geliştikçe bu izolasyon kırılıp entegrasyon daha da güçlenecektir.
Varoşlardaki kapalı dini cemaatler de çözülecektir.

Bölgesel dağılım?
Yine KONDA’ya göre, Kürt nüfus oranı, istatistik dilinde “Ortadoğu Anadolu” denilen Hakkâri, Van, Tunceli gibi 8 ilimizin bulunduğu yörede yüzde 79’dur. “Güneydoğu Anadolu” denilen Şırnak, Diyarbakır, Mardin gibi 9 ilimizin bulunduğu yörede yüzde 64, “Kuzeydoğu Anadolu” denilen Iğdır, Ağrı, Erzurum gibi 7 ilimizin bulunduğu yörede yüzde 32’dir.
DTP’nin oyları ise, bu üç istatistiksel bölgeyi kapsayan Doğu Anadolu’da yüzde 22, Güneydoğu’da yüzde 25’tir. DTP sadece Van, Batman, Diyarbakır, Şırnak ve Hakkâri’de yüzde 45’i geçmiştir.
AKP’nin Doğu ve Güneydoğu’daki oyu yüzde 40 civarındadır.
Şu da önemli: Bu bölgelerde de güçlü bir göç eğilimi var. Kürtlerin yüzde 60’ının bulunduğu yerde yaşamak istediği tek bölge Güneydoğu’dur. Bu oran Kuzeydoğu ve Ortadoğu Anadolu bölgelerinde yüzde 35 civarına düşüyor. Çoğunluk göçmek veya “belirli şartlarda” göçmek istiyor.
Önce refah arzusudur bunun anlamı.
Piyasa ekonomisi, şehirleşme, ulaştırma, hatta ekonomide “sermaye hasıla oranları” gibi teknik veriler; bunlar fevkalade önemli dinamiklerdir.
Ayırımcılık olsaydı bu sosyal hareketlilik olmazdı. “Üniter devlet”in kıymetini bilelim. “Demokratik açılım”la da kültürel özgürlükler genişleyecektir, bunu PKK’ya karşı olan Kürtler de istiyor haklı olarak.

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 15:38

İLGİLİ HABERLER