Gündem
  • 28.4.2025 10:30

PKK/YPG elebaşı Abdi rahat durmadı.. Şara ile anlaşması iptal oluyor

Suriye Cumhurbaşkanlığı, SDG ile yapılan anlaşmaya ilişkin: Bölücü bir gerçeklik dayatma veya ayrı yapılar oluşturma girişimlerini reddediyoruz.

Suriye Cumhurbaşkanlığı, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) yönetimiyle varılan anlaşmadaki gelişmelere ilişkin Pazar günü bir açıklama yaparak, bölücü bir gerçeklik dayatma veya ayrı yapılar kurma girişimlerini reddettiğini vurguladı.

Suriye cumhurbaşkanlığı yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şaraa ile SDG liderliği arasındaki son anlaşma, sakinlik ve kapsamlı bir ulusal çözüme açıklık yönünde olumlu bir adım teşkil etti. Ancak, SDG liderliğinin federalizmi talep eden ve sahada ayrı bir gerçeklik kuran son eylemleri ve açıklamaları, anlaşmanın içeriğiyle açıkça çelişiyor ve ülkenin birliğini ve toprak bütünlüğünü tehdit ediyor."

Suriye Cumhurbaşkanlığı, "Anlaşmanın, özel veya dışlayıcı projelerden uzak, birleşik ulusal bir ruhla uygulanması halinde yapıcı bir adım" olduğunu belirterek, "Federalizm veya özyönetim kisvesi altında kapsamlı bir ulusal mutabakat olmaksızın bölücü bir gerçeklik dayatma veya ayrı birimler kurma girişimlerinin açıkça reddedildiğini" vurguladı.

"Suriye topraklarının ve halkının bütünlüğünün kırmızı çizgi olduğunu, buna aykırı her türlü davranışın ulusal saflardan uzaklaşma ve Suriye'nin birleşik kimliğine saldırı anlamına geldiğini" söyledi. "Bazı bölgelerde demografik değişime doğru tehlikeli eğilimler gösteren, Suriye'nin toplumsal yapısını tehdit eden ve kapsamlı bir ulusal çözüm şansını zayıflatan uygulamalar" konusunda derin endişe duyduğunu belirtti.

Suriye Cumhurbaşkanlığı ayrıca, "SDG'nin kontrolündeki bölgelerde Suriye devlet kurumlarının çalışmalarının aksatılması, vatandaşların hizmetlere erişiminin kısıtlanması, ulusal kaynakların tekelleştirilmesi ve devletin çerçevesi dışında sömürülmesinin, bölünmelerin derinleşmesine ve ulusal egemenliğin tehdit edilmesine katkıda bulunduğu" konusunda uyardı.

Suriye cumhurbaşkanlığı açıklamasında şunları ekledi: "SDG liderliği, Araplar, Kürtler, Hristiyanlar ve diğerleri gibi yerli bileşenlerin bir arada yaşadığı kuzeydoğu Suriye'de karar alma sürecini tekeline alamaz. Herhangi bir bileşenin karar alma gücüne el koymak ve temsilini tekeline almak kabul edilemez. Gerçek ortaklık ve tüm taraflar için adil temsil olmadan istikrar veya gelecek olamaz."

"Kürt kardeşlerimizin haklarının, Suriye halkının tüm unsurları gibi, tam vatandaşlık ve kanun önünde eşitliğe dayalı, hiçbir dış müdahaleye veya yabancı vesayete ihtiyaç duyulmayan tek Suriye devleti çerçevesinde korunduğu ve yaşatıldığı" vurgulandı.

Suriye Cumhurbaşkanlığı, başta SDG olmak üzere anlaşmanın ortaklarını, "anlaşmaya dürüstçe bağlı kalmaya ve dar veya dışsal kaygılardan ziyade en yüksek ulusal çıkarları önceliklendirmeye" çağırdı.

Açıklamada, "Suriye'de çözümün ancak halkın iradesine dayanan, ülkenin birliğini ve egemenliğini koruyan, her türlü yabancı vesayet veya hegemonyayı reddeden Suriyeli, ulusal ve kapsamlı bir çözüm olabileceği yönündeki kararlı duruşumuz" vurgulandı.

https://mf.b37mrtl.ru/media/pics/2025.04/original/680e33634236041e4e1133ab.jpghttps://mf.b37mrtl.ru/media/pics/2025.04/original/680e33624236041e4e1133aa.jpg

Suriye Cumhurbaşkanlığı'nın geçen mart ayında SDG ile kapsamlı bir siyasi anlaşmaya vardığını duyurması dikkat çekici. Bu anlaşma   , SDG'nin devlet kurumlarına entegrasyonunu öngörüyor, Suriye topraklarının bütünlüğünü vurguluyor ve her türlü bölünmeyi reddediyor.

Anlaşma, Suriye Devlet Başkanı Ahmed el Şara ile SDG komutanı Mazlum Abdi arasında Şam'da yapılan görüşmenin ardından duyuruldu.

Mazlum Abdi, güçlerinin Suriye hükümetinin saflarına katılması yönündeki anlaşmanın, tüm bileşenleri kapsayan ve iyi komşuluk ilişkilerini güvence altına alan yeni bir Suriye inşa etmek için gerçek bir fırsat olduğunu vurguladı .

NE OLMUŞTU..
Rojava’da yıllardır tartışması yürütülen ve bütün Kürt tarafların temsilcilerinin katıldığı “Ulusal Konferans” bugün yapıldı. Konferansın sonuç bildirgesi açıklandı. Bildirgede "ortak Kürt heyetinin ivedi bir şekilde oluşturulması" kararı alındığı bildirildi.

“Rojava Birlik ve Ortak Tutum Konferansı” alt başlığı ile Kamışlo kentinde yapılan konferansa çok sayıda kişi katıldı.

Konferansa, Rojava’daki Kürt siyasi partileri, gençlik ve kadın örgütleri, aydın, yazar, sanatçı, din insanları ve toplumun ileri gelenleri, Şam, Halep, Hama, Bab ve Azez’den Kürt şahsiyetler katıldı.

Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) ve Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) öncülük ettiği konferansa Başkan Mesud Barzani’nin temsilcisi Dr. Hamid Derbendi’nin yanı sıra KYB, DEM Parti’den de heyetler katıldı.

Konferansın sonuç bildirgesi açıklandı.

"Ortak Kürt heyetinin ivedi bir şekilde oluşturulmasına karar verilmiştir"

PYD Başkanlık Konseyi üyesi Foza Yusif ve ENKS başkanı Mihemed İsmail tarafından okunan sonuç bildirgesi şöyle:

“Rojava Kürt Birliği ve Ortak Tutum Konferansı Sonuç Bildirgesi

Rojava Kürt Birliği ve Ortak Tutum Konferansı, uzun süren diyaloglar ve arkadaşlarımızın, kardeşlerimizin takdire şayan çabaları sonrası 26 Nisan 2025’te Qamişlo’da Kürt partileri, sivil toplum örgütleri, kadın hareketleri ve örgütleri ile Suriye Kürtlerinin farklı bölgelerinden Kürt toplumunun bağımsız aktivistlerinin katılımıyla gerçekleşmiştir.

8 Aralık 2024’te devrilen ve Suriye’nin tüm halklarının, inançlarının ve toplumlarının özgürlüğünü, onurunu çiğneyen; Suriye coğrafyasını baştan başa viran eden, milyonlarca insanı katleden, göçerten baskıcı rejimin devrilmesinin ardından yeni Suriye’nin inşasında Kurdî bir ortak görüş oluşturmak, Suriye’nin geleceğini şekillendirmek ve Kürt sorununun çözümünü gerçekleştirmek için bu konferans gerçekleşmiştir.

Suriye halkları bu rejimin devrilmesi ve baskının sona ermesi için, özgürlüğünü ve onurunu korumak için canlar vermiştir. Suriye’deki Kürt halkı bu rejimin uygulamalarına maruz kalmış birçok canı kurban vermiş, binlerce Kürt şehit olmuştur. Kürt halkı, ulusal haklarına ulaşmak ve üzerindeki baskıları bertaraf etmek için onlarca yıldır mücadele etmiş, bu ulusal mücadelesini Suriye’de çoğulcu demokratik bir sistemin inşası mücadelesiyle ortak bir şekilde yürütmüştür.

Tarihi sorumluluklarımız ve mevcut sürecin gereklilikleri, kolektif iradeyle ortak bir Kurdî görüş oluşturmak ve Suriye’deki Kürt sorununa demokratik ve ademi merkeziyetçilik gibi adil bir çözümü gerekli kılmaktadır.

Katılımcılar, Konferansta sunulan ortak Kürt görüşü ve tutumuna ilişkin belgeyi çok uluslu, çok dinli, çok kültürlü kimliğe sahip, uluslararası insan hakları sözleşmelerine bağlı, kadın özgürlüğü ve haklarını koruyan ve siyasi, toplumsal ve askeri kurumlara etkin katılımını sağlayan, Kürtlerin anayasal haklarını güvenceye altına alan, birlik içindeki bir Suriye çerçevesinde, Kürt sorununa adil ve kapsamlı bir çözüm bir belgesi olarak benimsemişlerdir.

Konferans, ortak Kürt tutumunu kabul ederek bunun ister Kürt siyasi güçleri arasında, ister onlarla Şam'daki yeni yönetim ve Suriye'deki diğer tüm ulusal güçler arasında olsun, ulusal diyaloğun bir temeli olarak görülmesini talep etmektedir. Herhangi bir bileşeni ortadan kaldırmadan ya da inkar etmeden, tek taraflı bir zihniyete sahip düşünceler ve uygulamalardan uzak, hiçbir ayrım gözetmeksizin halkın onurunu ve haklarını anayasal güvenceyle koruyan, Suriye'nin bölgesel ve uluslararası ilişkilerine saygılı, bölgede istikrar ve güvenlik unsuru olan tüm halklarını kapsayan yeni Suriye'nin inşasına katılmak amaçlanmaktadır.

Sonuç konferansta, bu ortak görüşün hayata geçirilmesi temelinde siyasi gerçeklik için çalışacak, ilgili kesimlerle görüşecek ve diyalog yapacak ortak Kürt heyetinin ivedi bir şekilde oluşturulmasına karar verilmiştir.”

Güncellenme Tarihi : 28.4.2025 10:37

İLGİLİ HABERLER

Onceki Sayfa
Sonraki Sayfa