Spor
  • 14.12.2009 02:17

POLAT'IN KRİTİK ARDA VE TRANSFER MESAJI!..

Galatasaray Kulübü başkanı Adnan Polat ara dönem transfer stratejilerini takımın genç kaptanı Arda için neler düşündüğünü anlattı.

Süleyman Rodop: Öncelikle şunu sorayım. Geçtiğimiz günlerde Kulüpler Birliği Toplantısı yaptınız. Neydi bu toplantının amacı?

Adnan Polat: Kulüpler Birliği Başkanının istifasını görüşmek üzere toplandık. Ancak 29 Ocak'ta Kulüpler Birliği'nin Olağanüstü Seçim Kurulu var. Önümüzde 1.5 aylık bir süre var ve kulüpler, kulüp başkanları, Aziz Yıldırım'dan bu süre içerisinde başkansız kalmaması gerektiğini ve olağan kurula kadar devam etmesini o zaman bırakmasını rica ettiler. Başkan Aziz Yıldırım da bu isteği kabul etti.

S.R: Aziz yıldırım yaptığı açıklamada kesin olarak istifa ettiğini söylemişti. Nasıl oldu bu vazgeçirme? Diğer başkanlar ikna etmeye mi çalıştı, neler yaşandı bu toplantıda?

A.P: Neticede aklın yolu birdir. Aziz Bey Kulüpler Birliği Başkanlığını bırakmak için o toplantıyı düzenlemişti ama orada görüşüp karara bağlayacaktık. Genel Kurula 1.5 aylık süre olunca bu şekilde bir karar verildi. Kulüp başkanları rica etti ve kendisi de bunu kabul etti. Genel kurula kadar Kulüpler Birliği Başkanı olarak kalacak.

S.R: Kulüpler Birliği'ne Aziz Yıldırım'ın istifasından başka gündeme gelen şeyler de vardı heralde? Naklen yayın ihaleleri...

A.P: İki konu vardı. Biri Merkez Hakem Kurulu ve hakemleremizle ilgili, diğeri de Ocak ayında yapılacak olan yayın ihalesiyle ilgili görüşmeler yapıldı.

S.R: Yabancı hakeme Galatasaray kulübü ya da Adnan Polat olarak bakış açınız nedir? Türkiye'de yabancı hakame gerek var mı sizce?

A.P: Hayır, ben yabancı hakeme ihtiyacımız olduğunu düşünmüyorum.. Mevcut hakemlerimizi daha geliştirmek, daha iyi eğitmek, daha iyi maç yönetmelerini sağlamak üzere gayret verilmesi gerektiğini düşünüyorum.

S.R: Zaman içinde gerek Aziz Yıldırım gibi sizlerin de diğer kulüplerin de hakemlerden bir hoşnutsuzluğu, daha doğrusu memnuniyetsizliği ve güvensizliği ortaya çıkıyor. Bunu siz de hissediyor musunuz?

A.P: Zaman zaman yapılan hakem yöntemlerinnde maç yönetimlerinde hakemlerin uygulamalarından tüm kulüplerin memnuniyetsizliği var. Hepimizin var... Bugün var, yarın da olacak. Çünkü hakemler maç yönetirken hata yapacaklar. Onlat hata yaptığı vakit de memnun olmayacağız. Ama bu futbolun içinde olacak önemli olan bunun frekansının yoğunluğunun düşük olması. Onu sağlamak lazım. Güvensizlik dediğiniz vakit yani bizim hakemlerimizin bir maçın neticesini önceden belirleme vaya bir ligin şampiyonluk veya küme düşme gibi konusunda böyle br güvenlik söz konusu değil.

Oradaki güvensizlik bence hakemlerin maç yönetirken, maçın neticesinde etki edecek hatalar yapıp yapmama konusunda güvensizlik var. Ve bu memnuniyetsizle aynı anlamda bir mana taşıyor. Bunun çözümlerini bulmamız lazım. Bence sadece olayın şikayet eden tarafı değil, çözüm üreten tarafı da olmamız lazım.

S.R: Oğuz Sarvan'la bu konuda ikili temslarda bulundunuz mu?

A.P: Benim hiç temasım olmadı. Yani benim Oğuz bey ile göreve geldiği vakit bir kere karşılaştım. Havaalınında sadece biraz, 2-3 dakika merhabalaştık. Onun dışında hiç telefonla konuşmadım.. Bir kere Federasyon'da gördüm, merhaba dedim o kadar.Hakemlerin hatalarını minimize etmek için çareler, çözümleraramak bence temel hedefi olması lazım Federasyon'un da Kulüpler Birliği'nin de...Zaten bu amaç için de görüşme talebinde bulunulmuştu Federasyon ve MHK başkanımızdan.

S.R: Kulüpler Birliği olarak siz TFF Başkanı Mahmut Özgener'i kulüpler birliğine davet ettiniz. Ancak o, "Ben gelmem siz gelin" dedi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

A.P: Bence bu kadar kaba bir üslupla söylenmiş bir üslup yok. İki taraf da nezaket içinde bunu söyledi. Yani Federasyon bizim federasyonumuz. Federasyonun binası da kulüplere ait. Onların federasyon vasıtasıyla kiraladığıbina. Biz Federasyon'a da gideriz, Federasyon daha önce Kulüpler Birliğine de geldi. Başka bir yerde de görüşülür. Ama gündemdeki tartışılacak konu o değil ki.. Tarşılaşılacak konu; biz hakemlerimize nasıl katkıda bulunuruz. Onlara nasıl daha iyi saha içi yönetim oluşturmasını sağlarız. Ona kafamızı yormamız lazım. Biraz medy üzerinden olunca hedefinin dışına çıktı. Heralde bir çözüm buluruz. Neticede herkes sağduyulu...

S.R: Yani Galatasaray kulübü olarak Federasyon'da da buluşmaktan gocunduğunuz nokta yok?

A.P: Hayır, yani neden olsun ki? Federasyon'da da olabilir, Kulüpler Birliği'nde de olabilir veya dışarıda başka bir mekanda da... Yani buradaki bizim tartıştığımız problem nerde toplanılacağı değil ki! Hakemler ile ilgili nasıl iyileştirme yapabiliriz onu konuşmamız lazım.

S.R: Sayın başkan, sezon öncesi büyük transferler yaptınız, yıldız futbolcular aldınız ancak Avrupa'da çok iyi bir noktada olmanıza rağmen ligde istediğiniz sonuçları alamadınız. Bu kadronun ligdeki yeri sizce bu mu ya da sizi hayal kırıklığına uğratıyor mu bu durum?

A.P: Yani iyi başladık. Son haftalarda ortaya çok iyi bir performans koyduğumuz söylenemez ama baktığınız vakit: şu anda ligde de liderden 1 puan gerideyiz. 1 haftada herşey değişebilir. Ve Galatasaray takımının ortaya koyduğu performanstan tabi ki beklenti olarak daha yüksek bir beklenti içindeyim. Yani bu yarıyı 40 puanla bitiririz diye düşünüyorum. Çok kötü puanlar kaybettik. Talihsiz puanlar kaybettik. Bu Galatasaray takımı , yani takımı oluşturan bu futbolcularla daha iyi neticeler almalı diye düşünüyorum. Tabi niye daha iyi neticeler alamıyoruz, neden oynadığımız, kazanmamız ğereken maçları kazanamıyoruz diye bir sürü görüşmeler, incelemeler, araştırmalar yapılıyor. Ama Galatasaray takımının aşağı yukarı futbolcularının tamamı 30'a yakın, 30'dan fazla maçoynadı. Birinci ligde bütün maçlarda oynayan bir futbolcunun oynayacağı kadar maçı yarım sezonda oynamış oluyor. Yorgunluk, sakatlık gibi nedenler var ama bunun bizim bahanemiz olmaması lazım. Daha iyi olacağız. Ben Galatasaray takımının içindeki arkadaşlık ruhuna, kolij havasına, oradaki samimiyeti görüyorum, çok da hoşuma gidiyor oradaki atmosfer. O anlamda bir sıkıntımız yok. Galatasaray takımından memnunum. Daha iyi olabilirdik ama şu andaki ortaya koydukları, gerek Florya olsun gerek dışarda olsun performanslarından memnunum. Daha iyi olacağız. Teknik direktörümüzden ve ekibinden, teknik heyetten memnunum. Bir şikayetim yok.

S.R: Teknik heyetiniz son zamanlar basının hedef oklarını alıyor. Çok eleştirilen bir teknik direktör haline gelmeye başladı. Bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?

A.P: Biz Rijkaard'a güveniyoruz. Bir sorunumuz yok. Sorumluğunun bilincinde. İşini yapmak içir üst düzeyde gayret gösteriyor. Bir sorun görmüyoruz. Ama dışarıdan gelen eleştiriler hep vardı, bundan sonra da olacak.

S.R:Sayın Polat, Avrupa Ligleri'ndeki bu üstün pirformansı neye bağlıyorsunuz? Çünkü Galatasaray garçekten Avrupa Ligi'nde, grubunda lider oldu, son maç oynanmamasına rağmen ve üstün bir performans sergiliyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Ligde ayrı bir Galatarasaray, Avrupa Kupaları'na daha mı iyi motive oluyor futbolcular kafalarında hedef olarak UEFA Kupası'nı mı düşünüyor yoksa?

A.P: Biz yola çıkarken bütün kupaları hedefledik. Türkiye Ligi'nin ne kadar önemli olduğunu bütün futbolcular biliyor. Biz gelecek sene yeni stadımızda şampiyonlar Ligi'nde oynamak istiyoruz. Teknik heyet de futbolcular da bunun bilincinde. Bence Türkiye ligi maçlarında bazen konsantrasyon eksiği yaşadığımız doğur. Avrupa Kupaları'nda bugüne kadar daha iyi konsantre olduk. Onun için de iyi neticeler aldık. Bundan sonrasına bakacağız. Şu anda biz şampiyonluğun en büyük adayıyız. Yani Galatasaray takımı sezonun başındaki ortaya koyduğu performans ile çıkarsa da şampiyonluğun herhalde birinci sıradaki adayı olacak. Paniğe kapılmadan, sabırlı bir şekilde çalışıyoruz. Neticesini alacağımıza inanınıyoruz.

S.R: Sayın başkan Arda'yı genç yaşta kaptan yaptınız. Nasıl buluyorsunuz Arda'nın kaptanlığını, gerek saha içinde gerek saha dışında bu oynadığı futbola yansıması... Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

A.P: Şu ana kadar ortaya koyduğu performanas bakarsak, ben Arda'nın herşeyinden çok memnunum. Saha içi ya da saha dışı yaşantısından arkadaşlarına, yapmış olduğu liderlikten ortaya koyduğu futboldan memnunum. Yani Arda tabi bu yaşta bu yükümlülüğün altına girdiği vakit bazı sıkıntılar yaşayabilcekti ki bu olabilir. Bu onu bekliyordu. Çok fazla gündeme getiriliyor, çok fazla eleştiriliyior. Ama bizim gözümüzde Arda kaptanlığını da futbolculuğunu da en iyi şekilde yapıyor. Kapasitesini de daha da yukarılara çıkaracağını biliyorum ben onun.

S.R: Yani kaptan olarak uzun süre bu takımda kalacak Arda öyle değil mi?

A.P: Onu Allah bilir. Bilemiyorum ama Arda yurtdışına gitmek isterse, ben kendisine söyledim. Arda'nın muhakkak üst düzey bir takıma transfer olması söz konusu olduğunda, onun yolunu açarız.

S.R: Her takıma vermeyiz diyorsunuz...

A.P: Yok yok... Olay sadeve para değil zaten. Ama onlara gitmesi için öncelikle Avrupa'da bir kupa kaldırmaları lazım. O birinci şart.

S.R: Avrupa'da kupa kaldırdıktan sonra yollayacaksınız?

A.P: Elde etme şansları olacak evet.

S.R: Bu zor değil mi sizce? Ömürboyu Florya'da kalacak anlamına gelebilir mi?

A.P: Hayatta herşey olabilir o doğru. İNşallah öyle bir şey olmaz ama ben futbolcuların gelecekte, eğer arzu ediyorlarsa gitmeyi kulübü de tatmin ediyorsa hayatlarında zincir olmasından yana gedilim.

S.R: Sayın Polat Arda'yı Messi ile kıyaslayanlar oldu. Siz baktığınız zaman tabii ki Arda kendi futbolcunuz. Messi ile Arda'nın kıyaslanmasına ne söyleyebilirsiniz? Çünkü siz de Barcelona maçlarını seyrediyorsunuz...

A.P: Hiç bir şey söylemem Messi'yi tanımıyorum, sadece dışardan biliyorum. Kıyaslamada yapmaya gerek yok ikisi de ayrı tip oyuncular. Ben kaptan olarak da Arda'dan futbolcu olarak da Arda'dan memnunum. Böyle de devam etmesini istiyorum.

S.R: Evet son haftalarda da bir form sıçraması yaptı...

A.P: Olabilir herkesin hayatında inişler çıkışlar oluyor. Arda'nın da olacaktır.

S.R: Peki Elano diye bir futbolcu aldınız ki Brezilya Milli Takımı'nın vazgeçilmez futbolcularından... Dunga kendisini her maçta oynatıyor ve Brezilya Milli Takımı'nda da her maçta gollerde ya asisti var ya gol atıyor. Ancak Galatasaray'da istenilen performansı bir türlü ortaya koyamıyor, bunu neye bağlıyorsunuz?

A.P: Yani yabancı futbolcuların bazıları hemen adapte olamayabiliyor. Elano'nun öyle bir problemi olabilir. Bir de bu dönemde çok fazla gitti geldi Brezilya'ya. Döndü ertesi gün maç oynadı, dinlenemeden, konsantre olamadan... Ama ben Elano'nun futbolculuğunu tartışmıyorum. Profesyonelliğini de tartışmıyorum. Çünkü kendine çok iyi bakan Florya'da da çok iyi antrenman yapan çok uyumlu, sakin, işini en iyi şekilde yapmaya çalışan bir futbolcu gün geçtikçe ben daha iyi bir Elano'yu göreceğimizi düşünüyorum.

S.R: Kendiniz hiç konuştunuz mu Elano ile sayın başkan?

A.P: Konuşuyorum tabi ki.

S.R: Tabi o da üzgün müdür?

A.P: Hayır hayır mesela şu anda biraz evvel yemekte sohbet ettik. Kendisine güveniyor. Daha iyi olacağını biliyor. Ben de bilmiyorum, izleyip göreceğiz. Şu anda hemen bir maçta, iki maçta insanları kral yapmak veya yerin dibine sokmak benim tarzım değil.

S.R: Evet Milan Baroş'un sakatlığı var ki; geçtiğimiz yılın gol kralı bu sene de iyi bir sezona çok iyi bir başlangıç yapmıştı. ARıyor mu Galatasaray Milan Baroş'u?

A.P: Ön tarafta pres yapan, rakip defansı yoran bir santrfora ihtiyacı var Galatasaray'ın da... Milan bunu çok iyi yapıyordu, tabii ki arıyoruz.

S.R: Ne zaman dönecek sahalara?

A.P: Doktorların ve kendisinin söylediği ikinci yarının başında hazır olacak. İnşallah da olur.

S.R: Bu arada ikinci yarının başına kadar Milan Baroş'un sakatlığının düzelmesine kadar Galatasaray'dan gidecek futbolcular var mı devre arasında?

A.P: Bu konunun bende kalması lazım. Şu anda bunun cevabını veremem bunu lig bittiği vakit, yani önümüzdeki hafta maç oynandıktan sonra teknik heyetle bir değerlendirme toplantısı yaptıktan sonra bu konuda bir şeyler söyleyebiliriz.

S.R: Ancak takviye olacağını söyleyebiliriz devre arasında değil mi?

A.P: Ben hep söylüyorum; "Hayat biter, transfer bitmez." Onun için nasıl istiyorsan öyle yorumla...

S.R: Peki Galatasaray taraftarına buradan söyleme istediğiniz bir şey var mı sayın başkan? Çünkü son maçta bazı istenmeyen olaylar oldu, küfürler oldu daha doğrusu...

A.P Valla Galatasaray taraftarıbu sezon benceolağanüstü bir performans çizdi. Özellikle hem taraftar hem Ultraaslanımız takıma da çok sahip çıktı. Statta çok ender maçlarda boş yer gördük. Son maçta yani Hüseyin Göcek maçı iyi yönetiyordu da son on dakika ne oldu bilmiyorum ama herkes biraz çileden çıktı. Çünkü neticede bu tür eylemler hep bize zarar veriyor. Kulübe zarar veriyor. Hem maddi hem manevi olarak... Biz Galatasaray duruşunu sezon başından beri çok iyi sergiliyoruz. O şekilde devam etmemiz lazım. Taşkınlık yapanları da sinirleri sağlam olanların tutması lazım. Ben bugüne kadar da katkılarından dolayı hepsine teşekkür ediyorum.

S.R: Son bir soru soracağım; Yiğit Şardan yönetimde size çok yardımcı oldu. Bildiğim kadarıyla istifası da sizi çok üzmüştü. Çünkü sizinle konuştuğumda öyle söylemiştiniz. Nedir bu şardan olayında son nokta?

A.P: Yiğit Şardan bizim İletişim A.Ş'mizin başkan vekiliydi. Ben başkandım. Ordan istifa ettim. Yiğit başkan oldu şimdi. Çünkü bütün hayata geçirilen projelerin hepsini Yiğit hazırladı. Bu Galatasaray Mobil, Galatasaray TV, Galatasaray Bonus, Galatasaray Bilyoner bir de Galatasaray internet TV şimdi iki tane daha proje var. Zaten şirketi birebir götürüyordu. Bu göreve de tam yetki ile işinin başında, aynı zamanda Galatasar'da başkan danışmanı... Toplantılarımıza katılma imkanı da var. O her toplantımıza da katılabiliyor. Yönetim olarak bir bütün halinde biz hep beraber çalışıyoruz. Heyecanımıza da kaybetmedik. Bir çok problemimiz var. Birer birer de üstesinden geliyoruz.

S.R: Sayın Polat Aziz Yıldırım belki de 3 sene şampiyon olacağız, Yıldırım Demirören biz 5 sene arka arkaya olacağız dediler. Galatasaray'ın amacı nedir? Siz ne diyorsunuz bu şampiyorluk konusunda?

A.P: Biz bu seneye bakıyoruz, ondan sonrasını sonra düşünürüz.


(TELEGOL)

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 13:29

İLGİLİ HABERLER