"Polis gelecek, evin kapısından girecek..."
Yıldız, Kayseri Büyükşehir Belediyesince düzenlenen Kale İçi Temel Atma Töreni öncesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a refakat ettiği Finlandiya, İsveç ve Polonya temaslarını dün tamamladıklarını hatırlatan Yıldız, seyahatin enerji sektörü açısından çok anlamlı hale geldiğini söyledi.
Türkiye'nin enerji verimliliğiyle ilgili katedeceği çok mesafe olduğunu belirten Yıldız, "Temiz enerji sistemleriyle alakalı inşallah katedecek mesafeler var. O açıdan inşallah hep beraber bunu Türkiye'de uygulamış olacağız" diye konuştu.
Kayseri'de kale ile alakalı düzenlemelerin, sanayileşmiş bir şehir olan kentin kültür ve tabiat varlıklarını koruması açısından önemli bir örnek olacağını dile getiren Yıldız, "O açıdan bütün emeği geçenleri tebrik ediyorum" dedi.
Bir basın mensubunun, "Bülent Arınç'ın, öğrenci evleri konusunda Başbakan Erdoğan'a yönelik açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki sorusu üzerine Yıldız, şunları söyledi:
"Bülent ağabeyimiz, uzun yıllardan bu yana hem partimize hem davamıza büyük hizmetler vermiş birisidir. Tabii ki bir kısım farklı görüşler olabilir. Her konuda aynı şeyler düşünülemeyebilir ama bunu bir ilişki yorgunluğuna bağlamayı, özellikle bazı basın mensuplarının üzerine atladığı bir konu olarak görmeyi çok doğru bulmuyorum. AK Parti siyasetinin istikrarı, yalnızca bir partinin istikrarı anlamına gelmemekte, Türkiye'nin siyasi istikrarıyla eş anlamlı hale gelmektedir. O yüzden, bu tür ayrılık gerekçesiymiş gibi, farklı düşünme gerekçesiymiş gibi sunmanın doğru olmadığına inanıyorum."
Başbakan Erdoğan'ın, bu konuya ilişkin Polonya'da açıklama yaptığını anımsatan Yıldız, "Basın yoluyla değil kendi aramızda, aile içinde yapılan toplantılarda bunlar mutlaka konuşulacaktır ama buradan muhalefetin bir fırsat oluşturmaya çalışmasını siyaseten hiç doğru bulmam" dedi.
Öğrenci evleriyle alakalı konuda da bireysel özgürlüklerle toplumun özgürlüğü ve güvenliğinin birbiriyle bağlantılı olduğunu ifade eden Yıldız, şunları kaydetti:
"Mesela ben 'caddenin ortasında yürümeyi çok severim' diyerek caddenin ortasından herhalde yürüyemiyorum, trafik kuralları var. O yüzden bireysel özgürlüklerin toplumun sosyal yapısıyla, değerleriyle, yetişme tarzıyla mütenasıp olduğunu hepimiz biliriz. O açıdan bu esas konunun Batılı toplumlarda da toplum adına çizilen birtakım kuralların, bazı usullere kurban edilmesi doğru değil. Polis gelecek, evin kapısından girecek, 'kim burada nasıl yaşıyor evrakınızı gösterin' diyecek. Böyle bir konu yok arkadaşlar. Bu, işi sulandırmak anlamına gelir. Femenler, toplumda dikkati çekmek ve toplumun kurallarını çiğnemek için çıplak gösteri yapıyor. Biz toplumun değerlerini korumak için müsaade etmiyoruz. Dünyanın her tarafında bu böyledir. Bu konuyu sulandırmamak lazım. Bunların kişisel hak ve özgürlüklerinin, meskenlerin içine, konutların içine müdahale edilecek tarzda sunulmasını konunun sulandırılması olarak görüyorum. Toplumun değerlerini mutlaka dikkate almamız gerekiyor."
