Gündem
  • 19.3.2004 16:02

PROF. DR. ÜMİT ÖZDAĞ: ''TÜSİAD'IN KENDİSİNE YENİ EFENDİLER ARADIĞI BİR ORTAMDA GENÇLERİ SUÇLAMAYALIM''

M.HALUK ÖZDEN ESKİŞEHİR - Ankara Gazi Üniversitesi (GÜ) öğretim görevlisi Prof. Dr. Ümit Özdağ, TÜSİAD'ın Ankara'nın dışında kendine yeni efendiler aradığını ileri sürdü. Türk Eğitim-Sen Eskişehir Şubesi tarafından düzenlenen ''Değişen dünya şartlarında Türkiye ve yeniden Türk milliyetçiliği'' konulu konferansa katılan Prof. Dr. Ümit Özdağ, ''Çocuklarımıza bir pasaport ve bir bilet verip, Türkiye'nin dışında istediğin bir ülkenin üniversitesine git, orda oku. Ancak 30 sene Türkiye'ye dönmeyeceksin desek, acaba bunu kaç kişi kabul eder? Ama bu gençleri suçlamayalım. TÜSİAD'ın kendisine Ankara'nın dışında yeni efendiler aradığı bir ortamda neden gençlerimizi suçlayalım ki?'' dedi. Cumhuriyet'in ilmek ilmek ördüğü milli kimliğin çözülmek istendiğini vurgulayan Özdağ, ''Kıbrıs çıkarkmasını yaptığımız o günlerde büyük bir gurur ve heyecanı birlikte yaşıyorduk. Cumhuriyet döneminin Kore'den sonra ilk savaşıydı. Hemen yanımızdaki coğrafyada yaşanan ve Anadolu dışına ilk çıkışımızdı. Bizi çok heyecanlandırıyordu. Başkalarını heyecanlandırmıyor muydu? Yugoslavya'da Arnavut ve Boşnaklar 1974'den sonra doğan çocuklarına Ecevit adını veriyordu. Biz harekatın ardından bankalara koşarken, Lice'de ise genci, yaşlısı askerlik şubesi önünde toplanmış. Ne olduğunu anlamak için dışarıya çıkan bir üsteğmen, Türkçe bilmedikleri için, bir askerin yardımıyla Kürtçe ne istediklerini sormuş. Onlar da, Kıbrıs'a savaşmaya gitmek istediklerini söylemişler. Ancak aynı Lice'de, 18 sene sonra bir Türk generali şehit edildi. Türk milli bütünlüğünün artık aynı şekilde olduğunu söylemek mümkün değildi. Tabii ki bu sadece PKK'nın çalışmalarıyla değil. Aynı zamanda dış güçlerin psikolojik operasyonlarının bun da büyük payı var'' diye konuştu. Türk milleti diye bir millet olmadığını ileri sürenlere tepki gösteren Özdağ, ''Bir zat çıkıyor, bir tez atıyor ortaya. Tezinde diyor ki aslında Türki milleti diye bir millet yoktur. Türk milletini Atatürk ortaya çıkartmıştır. Ermenileri keserek, Rumları keserek. Bu tezin bütün bir batı yazarlarında ön plana çıktığını görüyoruz. İki sene önce İzmir'de iş adamlarının katıldığı bir toplantı yapıldı. Bu toplantıda hepsine kitapçık verildi. Bu kitapçıkta yer alan cümlelerde, Türk diye bir halk yoktur, Türkçe konuşanlar vardır deniyordu. Bu terbiyesizliğin nerelere vardığını görüyoruz. Neden bu yapılıyor? Türk milleti diye bir millet yoksa, Türkiye Cumhuriyeti gayri meşru bir devlet olur. Yarın bu gayri meşru devlete karşı yapılacak her türlü saldırının meşruluğu vardır. Bu meşruluğun alt yapısının hazırlandığı bir dönemden geçiyoruz. 12 Eylül öncesinin marksisti, 12 Eylül sonrasının gönüllü Ermeni milliyetçisi Taner Akçam, Almanya'da yazdığı bir kitapta, Türkiye Cumhuriyeti gayri meşru bir devlettir demiştir. Ancak bu saldırı sadece dıştan mı gelmektedir? Hayır. 1970'li yıllarda KGB tarafından üretilen Türkiye'nin bir mozaik olduğu tezine 1980'li ve 1990'lı yıllarda Türk devlet adamları sahip çıkmış ve bugün böyle bir noktaya gelinmiştir. Bugün mozayik tezi de gerilerde kalmış, nerdeyse yerine Türkgillik adlı bir tez sunulmuştur. Bu Türkiye Cumhuriyeti Anayasa'sına yapılan en büyük saldırıdır. Unutlayalım ki, bu devletin bir hukuk devleti, sosyal devlet, laik devlet olması yanında, en önemli niteliği de bir Türk Cumhuriyeti olmasıdır'' diye konuştu. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:51

İLGİLİ HABERLER