Yaşam
  • 6.3.2002 15:20

PROF GÖRÜR: ELİNE KAĞIT KALEM ALMAMIŞ İNSANLAR DEPREM UZMANIYIM DİYOR

KAYNAK : Haber Vitrini DEVLET ARIK ANKARA - TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Başkanı ve Türkiye Deprem Araştırma Konseyi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Naci Görür, deprem uzmanlarını toplumun psikolojisini bozmakla suçlayarak, "Eline kağıt kalem almamış insanlar deprem uzmanıyım diyor" dedi. Görür, Marmara Denizi'nin deprem potansiyeli hakkında yorum yapan kişilerin Marmara'da hiçbir araştırma yapmadan konuştuğunu da söyledi. 'DEPREMİ RANT MESELESİ YAPTILAR' ATO ve Uluslararası Rotary Kulüpleri tarafından düzenlenen 'Mesleki Etik' konulu panelde konuşan Görür, bazı meslektaşlarını etik davranmamakla suçladı. Deprem konusunda araştırma yapmayan insanların medyada yer alma pahasına çıkıp yorum yaptığını ifade eden Görür, işin ehli insanların çıkıp konuşması gerektiğini söyledi. Deprem konusunda söylenen her sözün bilgiye dayanması gerektiğini vurgulayan Görür, "Hiçbir bilim adamı 'Benim düşüncem böyledir, benim düşüncem şöyledir' diyemez. Kesinlikle böyle birşey olamaz. Bizim kendi düşüncemiz açıklanmaz. Milyonların psikolojisini etkileyecek bir konu rant meselesi haline getirilmiştir. Bir kişi tek başına deprem uzmanı olamaz. Bu çok gülünç. Filan ekiple, filan yerde yapılan bir araştırma ancak açıklanabilir. Uluslararası bilimsel standartlarda araştırma yapmadan kalkıp depremle ilgili birşey söylenemez. Bu ülkeye, bu insanlara yazık olur" diye konuştu. "Bu ülkede deprem uzmanlığı şeyhülislam fevtaları verilerek yürütülüyor" diyen Görür, böyle bir mantığın kabul edilemez olduğunu söyledi. Görür, "Hiç eline kalem kağıt olmamış insanlar bugün deprem uzmanıyım diye hepimizi üzüyorlar. Ben de bundan çok rahatsızım" diye konuştu. 'ONLAR UZMAN DEĞİL' Bir kişinin depremi her yönüyle bilmesinin mümkün olmadığına işaret eden Prof. Dr. Naci Görür, bu kişilerin çıkıp konuşmasının da doğru olmadığını bildirdi. Görür, bu kişilerin 'Ben deprem uzmanıyım' diyerek her deprem sonrasında televizyon televizyon çıkıp birşeyler söylemesini yanlış bulduğunu ifade ederek, bunu yapan kimselerin uzman olmasının imkansız olduğunu kaydetti. Görür, bir deprem olduğu zaman ilk önce deprem merkezinin aletlerle incelendiğini, koordinatlarının ve derinliğinin belirlendiğini, uzmanların hesaplama yapmasının ardından sonucun kamuoyuna açıklanabileceğini hatırlattı. Bunun saatler alan bir iş olduğunu belirten Görür, "Ancak biz de deprem olduğu an, saniye, beş dakika sonra herkesin konuştuğunu görüyorsunuz. Bunlar doğru değil. Deprem konusunda ilk deprem olduğu zaman zaman, hesap, alet lazım. Marmara gibi tehlikenin denizden geleceği bir yerde üzeri bin metre suyla örtülü bir alanın deprem tehlikesinden söz etmek için araştırma yapmak gerekir. Bu araştırma öyle bir kişinin sahillerde dolaşmasıyla, harita yapmasıyla mümkün değil. Uluslararası donanımlı gemiye ihtiyacımız var. Çok değişik konularda yer bilimi uzmanına ihtiyacımız, yüksek teknoloji cihazlarına, güçlü bilgisayarlara ihtiyacımız var. Denizden alınan verileri işleyecek laboratuvarlara ihtiyacımız var" şeklinde konuştu. 'GÖLGE ETMEYİN YETER' Teknoloji uygulayarak veri ürettikten sonra Marmara'nın deprem potansiyeli, tehlikesi, fayı hakkında bilgi verilebileceğini vurgulayan Görür, bunlar yapılmadan 'ben zaten biliyordum, söylemiştim' denilmesinin bilimsel etiğe uygun olmadığını dile getirdi. "Araştırma yapmayanlar halkın kafasını karıştırıyor" uyarısında bulunan Görür, siyasilerin ilgisizliğinden de yakındı. Görür, dünyanın en yüksek teknolojileri kullanılarak yapılan araştırmaların askeri ve sivil yetkililere iletildiğini ancak hiçbir sonuç alamadığını belirterek, "Deprem Marmara Denizi'nde bekleniyor. Burada yapılan araştırmanın koordinatörlüğünü yaptığım halde ne oluyor, ne bitiyor diye arayan yetkili sayısı yok denecek kadar az. Bunun nedeni de bu şaşırtmadır. Artık çalışarn, üreten kurum ve kişilere söz hakkı verilmelidir. Çünkü topluma zarar verilmeye başlandı" dedi. Görür son olarak, deprem uzmanlarına seslenerek şunları söyledi: "Bu çalışmaların uygulamaya geçirilmesi için araştırmanın içinde olmayan insanların gölge etmemesi gerekir. O insanlara, hangi ekiple, teknoloji, gemi kullanarak araştırma yaptınız. Bunu sorarsanız, o insanlar kameranın önüne geçemez. Türkiye'de Marmara Denizi'nin deprem potansiyeli hakkında söz söyleyenlerin yüzde 90'ı Marmara Denizi'nde hiçbir araştırma yapmamışlardır.H içbir araştırma gemisinin üzerine çıkıp çağdaş teknoloji kullanarak araştırma yapmamışlardır. Halbuki tehlike denizde. Bize söyleyecek söz düşürmüyorlar". Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 15:38

İLGİLİ HABERLER