PROTİSYON DOKTORLAR TUS YÜZÜNDEN HASTALARINA İLGİ GÖSTEREMİYOR
KAYNAK : Haber Vitrini
İZMİR/ Maaş ve statü açısından hor görülen pratisyen hekimler, Tıpta Uzmanlık Sınavı’nı (TUS) geçerek uzman olmak için gece gündüz ders çalışıyor. Rüyalarında bile soru çözüyorlar. Böyle olunca da hastalarıyla yeterince ilgilenemiyorlar. Problemin, “pratisyenliğin özendirilmesiyle aşılabileceği” ifade ediliyor.
14 Mart Tıp Bayramı Haftası’nı kutlamaya hazırlanan Türkiye’de Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) gerginliği yaşanıyor. Türkiye’de her yıl ortalama 20 bin kişinin girdiği TUS’ta ancak 2 bin kişi muradına erebiliyor. Sınavı kazanamayanlar ise yoğun stres içinde 6 ay sonra yeniden düzenlenecek TUS’u beklemek durumunda kalıyor.
TUS stresini yaşayanlar, yalnızca mezun öğrencilerle sınırlı değil. Okulu bitirip pratisyen hekim olarak görev yapanlar da aynı duruma düşüyor. İsminin açıklanmasını istemeyen bir pratisyen hekim, üç seneden beri TUS’a hazırlandığını; ancak sınavın zorluğundan dolayı bir türlü kazanamadığını belirtiyor. TUS için günde 10 saat çalıştığını söyleyen başka bir pratisyen hekim ise rüyalarında bile soru çözdüğünü vurguluyor. “Bazı uzman doktorlar, pratisyen hekimleri küçük görüyor. Görev yaptığımız yerlerde bize doktor gözüyle bakılmıyor. Yaptığımız tek iş, ders çalışmak. Dersin dışındaki işlere konsantre olamıyorum.” diyen pratisyen hekim, yemeklerden bile lezzet alamadığını ifade ediyor.
TUS’a hazırlanan kişilerin yaşadığı bu olumsuz tablolar, hastanelerde tutulan bazı kayıtlara da yansıyor. Uşak Devlet Hastanesi poliklinik kayıtlarına göre çeşitli meslek gruplarındaki ruh hastalarının sayısı, geçen yıllara oranla yüzde 81,7 artarken bu meslek gruplarının başında tıp doktorlarının geldiği görülüyor. Uşak Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı psikiyatr Dr. Erdoğan Erdinç, pratisyenlerin birçoğunun, mesleğe küskün olduklarını söylüyor. “Harıl harıl TUS’a çalışıyorlar. Adeta TUS sendromu oluşmuş durumda.” diyen Erdinç, bu stresin hayatın her sahasına yansıdığını kaydediyor.
Konuyu değerlendiren uzmanlar ise problemin, pratisyen hekimliğin özendirilerek aşılabileceği noktasında birleşiyor. İzmir Tabipler Odası Genel Sekreteri Mete Güzelant, pratisyenlik sisteminin geliştirilmesi ve birinci basamak sağlık hizmetlerinin önemsenmesi gerektiğini dile getiriyor. TUS sonucu kazanılan uzmanlığın özendirilmesinin doğru olmadığını belirten Güzelant, “Mecburi hizmet gibi zorlayıcı önlemler yerine, özendirici önlemlerin alınması şart. Çünkü uzmanlık için çaba sarf eden pratisyen hekimler, bu defa kendi işlerine konsantre olamıyor.” diyor. Pratisyenlere gereken değerin verilmediğini savunan Uşak Tabipler Odası Başkanı Dr. Erol Uysal ise hekimlerin bu yüzden, uzmanlığı bir çıkış yolu olarak gördüklerini söyledi. Dr. Uysal, “Bu, hem ülkemiz hem de bu alanda okuyan pratisyen hekim adayları açısından çok önemlidir. Aksi takdirde buralarda okuyan doktorlarımız, TUS’u kazanamadıkları durumda maddi ve manevi kayıplara uğramaya devam edecektir.” şeklinde konuştu.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 15:43