RAPORTÖR NE DERSE MAHKEME TERSİNİ YAPIYOR!

AKP hakkında açılan kapatma davasında hazırlanan raporun Mahkeme üyelerine sunulduğu açıkladı. Anayasa Mahkemesi Raportörü Osman Can’ın görüşünün ise 'partinin kapatılmaması' yönünde olduğu öğrenildi.

Anayasa Mahkemesi Raportörü Doç. Dr. Osman Can, kritik davada esasa ilişkin nihai raporunu yüksek mahkemeye sundu. Osman Can, raporunda parti kapatma kararlarıyla 'bireysel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması' arasında paralellik kurdu ve "Bir siyasi partiyi kapatmak bir kişiyi idama mahkum etmekle aynı anlama gelir" görüşünü dile getirdi.

AP Haber Ajansı ise Anayasa Mahkemesi’nin üst düzey bir yetkilisine dayandırdığı haberde, Osman Can’ın raporunda, “Adalet ve Kalkınma Partisi, üniversitede türban yasağını kaldırarak, sadece özgürlükleri genişletmeyi hedeflemişti” görüşüne yer verdiğini yazdı.

Anayasa Mahkemesi raportörü Osman Can 'türban davası' hakkındaki raporunda da aksi yönde görüş bildirmiş, ancak mahkeme Can'ın raporlarında savunduğu yönde karar çıkmamıştı.

RAPORTÖR ÖN İNCELEME RAPORUNDA DA 'PARTİ KAPATILMAMALI' DEMİŞTİ

Anayasa Mahkemesi Raportörü Doç. Dr. Osman Can, AKP'nin kapatılması davasıyla ilgili ön inceleme raporunda iki seçeneği değerlendirdikten sonra takdiri mahkemeye bırakmıştı.

Buna göre, 'iddianamenin iadesi için koşullar mevcut ama iddianame Anayasa Mahkemesi'ne sunulduğu anda kabul edilmiş de sayılabilir' görüşünü savunan raportör, 'Takdir mahkemenin' demişti.

Can, raporunda iki seçeneği de ayrıntılı olarak değerlendirdi ve iade seçeneğini irdelerken "Suçun sübûtuna ilişkin mutlak delil toplanamaması halinde iddianame iade edilebilir" dedi.

Can ayrıca dava ekindeki 17 klasörde delil olarak gösterilen bazı konuların iddianamede hiç yer almadığına dikkat çekmiş ve "Demokratik sistemlerle parti kapatmanın örtüşmeyeceği" görüşünü dile getirmişti.

TÜRBAN KARARINDA KARŞIT GÖRÜŞ

Anayasa mahkemesi raportörü Can, türbanı üniversitelerde serbest bırakacak anayasa değişikliği ile ilgili iptal davasında yine 'dava reddedilsin' görüşünü dile getirmişti. Osman Can, yüksek mahkemenin anayasa değişikliklerini esastan görüşemeyeceğini, sadece şekil yönüyle değerlendirebileceğini belirtmişti.

Can, Anayasa'ya göre Anayasa değişikliklerinin sadece kabul, oylama ve acele görüşme yasağı şekillerine uygun olup olmadığına bakabileceği, bu yüzden esasa girerek “iptal” kararı verilemeyeceği görüşünü savunmuştu. Ancak yüksek mahkeme, bu anayasa değişikliğini 9 üyenin oyuyla iptal etmişti.

367 DAVASINA BAKTI

Raportör Osman Can cumhurbaşkanlığı seçiminin toplantı yeter sayısı bulunmadığı gerekçesiyle iptaline ilişkin davada da karşı görüş bildirmiş, ancak mahkeme yine iptale karar vermişti.

'DEHAP KAPTILMASIN' DEMİŞTİ

Birçok kritik davada raportörlük yapan Can, Demokratik Halk Partisi (DEHAP) davasında da partinin kapatılmaması gerektiğini savunmuş ve HADEP'in devamı sayılan DEHAP'ın kapatılmasının "örgütlenme özgürlüğünün ihlali" anlamına geleceğini ifade etmişti.

BUNDAN SONRAKİ SÜREÇ

Raporun yüksek mahkemenin 11 üyesi tarafından incelenmesinin ardından, Anyasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç davanın ele alınacağı günü belirleyecek. Üyeler, belirlenen günde bir araya gelerek kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacak.

AK Parti hakkındaki kapatma davasını, 11 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi Heyeti karara bağlayacak. Asıl üyelerden herhangi birinin bulunmaması veya emekliye ayrılması durumunda 4 yedek üyeden en kıdemlileri heyete katılacak.

Anayasa’ya göre bir siyasi partinin kapatılmasına karar verilebilmesi için nitelikli çoğunluğun oyu aranacak. Buna göre, kapatma kararı için Anayasa Mahkemesinin 11 asıl üyesinin en az 7’sinin oyu gerekecek.

ABD'DEN KARAR TARİHİ

ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Mark Parris, AK Parti hakkında kapatma kararı çıkmasının, Türkiye'nin ABD ile ilişkilerinin tonunda bir etkisi olacağını ve "zaten duraklamış olan" Türkiye'nin AB üyelik sürecini "olumsuz etkileyeceğini" söyledi.

Merkezi Washington'da bulunan Stratejik ve Uluslararası Etütler Merkezi adlı düşünce kuruluşunda, Türkiye projesi direktörü Bülent Alirıza'nın düzenlediği bir toplantıda, Türkiye'deki son gelişmeler değerlendirildi.

Parris, kapatma davasında kararın Ağustos ortasında veya Ağustos'un üçüncü haftasında, "tahminen bir cuma günü" çıkmasını beklediğini ifade etti. Ak Parti hakkında kapatma kararı çıkmasının halen kuvvetli bir ihtimal olduğunu söyleyen Parris, "bir ay öncesine oranla kapatmanın önüne geçecek bir çözümün ortaya çıkması olasılığını daha yüksek gördüğünü" kaydetti. Parris, bir uzlaşmaya varılmaması durumunda alternatifin, "birbirine karşı iki tarafın da uçurumdan düşmesi" olabileceğini savundu.

OSMAN CAN KİMDİR?

1968 Iğdır'da doğdu. Ortaöğrenimini Ankara'da tamamladı. 1992 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu.

Almanya'da Köln Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde Türk ve Alman Hukukunda Cumhurbaşkanının Hukuksal Konumu konulu tez ile 1997 yılında Yüksek Lisans yine aynı üniversitede Düşünceyi Açıklama Özgürlüğünün Anayasal Sınırları konulu tez ile 2000 yılında Doktora eğitimini tamamladı. Doktora tezi Almanya'da kitap olarak basıldı.

“Demokratikleşme Serüveninde Anayasa ve Siyasi Partilerin Kapatılması” adlı çalışmasının ardından 16.10.2006 tarihinde Anayasa Hukuku Doçenti unvanını aldı. Çeşitli üniversitelerde Anayasa Hukuku, Devlet Teorileri, Anayasa Yargısı, Temel Hak ve Özgürlükler dersleri verdi. 2002’de Türk-Alman Kamu Hukukçuları Forumunu oluşturdu ve halen Türkiye Koordinatörlüğünü yürütmektedir.

02.07.2002 tarihi itibariyle Anayasa Mahkemesi Raportörlüğüne atanan Can, Anayasa ve Anayasa Yargısı Teorisi, Hukuk ve Siyaset Sosyolojisi ve Temel Hak ve Özgürlükler alanında akademik çalışmalar yürütmekte, bu çalışmalarını çeşitli bilimsel ve güncel hukuk dergilerinde yayınlamaktadır. Ayrıca bu yöndeki görüşlerini günlük gazetelerde kamuoyuyla da paylaşmaktadır.

Türkiye’de ve yurtdışında yayınlanmış kitap ve makaleleri bulunan Can, Türk-Alman Kamu Hukukçuları Forumunun çıkardığı kitap dizisinin editörlüğünü de yürütmektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır.

(VATAN)