Gündem
  • 7.3.2003 00:11

RAUF DENKTAŞ : " DESTEĞİNİZE MUHTACIZ "

ALİ ULURASBA ANKARA- Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, bugün TBMM Genel Kurulu'nda milletvekillerine hitaben yaptığı konuşmada, BM Genel Sekreteri Kofi Annan planını sert bir dille eleştirerek, "Plan olduğu şekliyle kaldığı takdirde, barış harekatı ile kendini zor kurtarmış olan Kıbrıs Türk'ü yeniden daha zor koşullar içerisine itilmektedir" dedi. TBMM Genel Kurulu'ndaki konuşmasında Denktaş, "Sanki barış harekatını cezalandırıyorlarmış gibi barış harekatı ile elde etmiş olduğumuz huzur kaynağı, yani 2 kesimli coğrafyamız, bu kez 60 bin Rum'un içeriye süzülmesiyle bozulmaktadır. 1977'den beri gündem de duran. Bu esastır. Bunu genel sekreterin hangi düşüncelerle bozmaya yeltendiğini bilemiyoruz. Fakat plana baktığımızda Rum tarafından yüzde 100 Rumlar'dan oluşan küçük devlet kuzeyde adına kurucu devlet denen, ancak devlet olmayan bir karma devlet görüyoruz. Bu devletsizliktir bu haksızlıktır. Bu huzurun kaynağı olan 2 kesimliliği ortadan kaldırmaktır. Çok korkuyoruz, Rumları çok iyi bildiğimiz için 1960, 1974 olaylarına gebe bir durum olmaktadır, o olacaktır" diye konuştu. "BU PLAN, KIBRIS MESELESİNİ HALLETMİYOR" Plan ile Rumlar'a kişisel tapu hakkı da tanındığının ve onların eskisi gibi Kıbrıslı Türkler'in içine yayılacağını belirten Denktaş, şöyle devam etti: "Bu plan Kıbrıs meselesini halletmiyor. Kıbrıs meselesini yeni bir satıhta, yeni maceralara sürükleyecek bir zemin hazırlıyor. Böyle düşünüyoruz. Maalesef Genel Sekreter 'Bu plan çok güzel dengeler hassas dengeler üzerine kurulmuştur onun için bunu artık değiştiremezsiniz' demek suretiyle bir dayatma yoluna gitmiştir. O kadar ki bize planda ön görülen 3 yabancı yargıç var bu yargıçları falan gün falan saate kadar 3'nün ismini bana veriniz yoksa ben tayin yaparım durumuna gelmiştir. Bu yaklaşım iyi niyetle bağdaşmaz. Kıbrıs Rum hegemonyasına verilmekte. Bizi bir azınlık durumuna düşürecek olarak değerlendirmekteyiz. Bunun için tadilatını istiyoruz ve bunda ısrarlıyız." Kıbrıs Cumhuriyeti'nin 1960'da kendi kendiliğine kurulmadığını, uluslararası anlaşmalarla kurulduğunu ve somut haklar bulunduğunu ifade eden Denktaş, Annan planı ile bu anlaşmaların ortadan kalktığının altını çizerek, "Biz bu planı kabul ederken bu haklar ortadan kaldırılacaktır" ifadelerini kullandı.Denktaş, şöyle konuştu: "LAHEY'E, ANKARA'DAN ALDIĞIMIZ GÜÇLE GİDECEĞİZ" "Yani biz 134 bin kişilik seçmen gücümü var. 134 bin kişinin yarıdan çok fazla oyu ile Türkiye'nin güvenlik açısından ve kendi güvenliği açısından, güvenliğimiz açsından elde etmiş olduğu uluslararası anlaşmalarla teyit edilmiş olan hakkını referandumla ortadan kaldırma hakkımız yoktur. Bu konuda Türkiye tabiatıyla kendi yasaları çerçevesinde durumu değerlendirecek ve ona göre cevabını verecektir. Lahey'e gideceğiz. Ancak Ankara'da yapmış olduğumuz temaslar neticesinde güçlü olarak gideceğiz. İyi niyetli gideceğiz ve bu planı değiştirme yollarını arayacağız inşallah. Rum Lideri Papadopulos, eğer o da hakikaten değiştirilmesini istediği birçok kısım varsa bana açıkça söylemelidir. Ben ona söyleyeceğim. Sayın Papadopulos, iki tarafın mutabık kalmadığı, içerisinde beğenmediğimiz değiştirilmesi gereken bir çok husus olan bir planı sanki mutabık kalmışız gibi bütün Kıbrıs'ın Anayasası teşkilatı olarak nasıl referanduma götürürüz. Tamamlanmamış plana evet derse ne olur yeniden kavga. Ben bunu beğenmiyorum diye yeni kavgalara yol açacak değil miyiz. Bunu kendisine soracağım." Annan planına benzer bir planın İsrail-Filistin olayında kullanıldığını ve bunun Nobel ödülü bile aldığını hatırlatan Denktaş, bunun yapay bir anlaşma olduğunun daha sonra ortaya çıktığını ve hala bugün 'kanın gövdeyi götürdüğünü' belirtti. "Biz sağlam bir anlaşma istiyoruz" ifadelerine yer veren Denktaş, 1960'da olduğu gibi yırtılıp atılacak bir anlaşma istemediklerini belirtti. Denktaş, "60 milyonluk yüce bir ulusun ayrılmaz ve kopmaz bir parçası olduğumuzu görüyor hissediyor ve gurur içerisinde direnişimizi sürdürüyoruz. Desteğinize muhtacız" ifadeleriyle sözlerini bitirdi. TBMM Başkanı Bülent Arınç, Başbakan Abdullah Gül, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş'ın konuşması sırasında Genel Kurul'da kaldılar. TBMM'DEN SICAĞI SICAĞINA KIBRIS DEKLARASYONU Denktaş'ın konuşmasının ardından AK Parti, CHP ve DYP sıcağı sıcağına bir deklarasyon yayınlayarak, KKTC'nin ve Denktaş'ın arkasında olduğu mesajı verdi. 4 maddeden oluşan destek deklarasyonunda şu ifadelere yer verildi: "1- Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni 21 Ocak 1977 ve 1999 tarihlerinde aldığı kararlara atıfta bulunarak, bu milli davada TBMM ve Türk milletinin tam bir birlik ve beraberlik içinde bulunduğu gerçeğini bütün dünyaya bir kere daha ilan eder. 2- Kıbrıs meselesine adil ve kalıcı bir çözüm bulunması için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin sarf ettiği çabaları içtenlikle destekler. 3- Kıbrıs meselesine bulunacak çözümün tarafların eşit statü ve dayanması gerektiği hususunu önemle vurgular. 4- Türkiye'nin 1960 antlaşmalarından kaynaklanan garantörlük haklarının sürdürülmesi gereğini belirtir." Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:30

İLGİLİ HABERLER