Medya
  • 17.5.2002 01:07

RAUF TAMER ECEVİT'İN SIRTINI DUVARA ÇARPAMAYACAĞINI BİZZAT KENDİ ÜZERİNDE DENEYEREK İSPATLADI

KAYNAK : Haber Vitrini ANKARA/Başbakan Ecevit'in 'Sırtımı duvara çarptım.Bu yüzden ağrı arttı' sözüne takan Star'dan Rauf Tamer, bugünkü köşesini bu konuya ayırdı.Tamer,"Sırtımı duvara nasıl çarpabilirim diye dün epey çalıştım. Geri geri yürüyüp güm diye dayandım.Hayır. Olmuyor.Yavaş gelmişsem, zaten anlamsız bir temas...Hızlı gelmişsem, bu def'a da sırtımdan ziyade duvara kafam çarpıyor. Ecevit, nasıl becerdi bunu, nasıl çarptı sırtını duvara, nasıl yaktı canını...Bütün gün kendimi duvardan duvara attım, gazetede evde, kaç duvar varsa hepsine çarptım, yine de beceremedim " dedi. İŞTE RAUF TAMER'İN YAZISI Duvar ve ben Sırtımı duvara nasıl çarpabilirim diye dün epey çalıştım. Geri geri yürüyüp güm diye dayandım.Hayır. Olmuyor.Yavaş gelmişsem, zaten anlamsız bir temas...Hızlı gelmişsem, bu def'a da sırtımdan ziyade duvara kafam çarpıyor. Ecevit, nasıl becerdi bunu, nasıl çarptı sırtını duvara, nasıl yaktı canını... Çok zor bir şey bu. * Epey çalıştım. Olmuyor, olmuyor. Sonra başka yerlerimi duvara vurmaya başladım. Omzumu vurdum, acıdı. Elimin tersini vurdum, çok acıdı. Parmağımı vurdum, o da çok acıdı. Hele dizim, dirseğim, hálá sızlıyor. Ama sırtımı duvara vurmayı beceremedim. - Ah, kafam. Yáni, sırtımdan başka her tarafım ağrıyor. * Adale tutulmasını bilirim. Felaket bir şeydir. Ya bir yanlış hareket, ya da terliyken yediğin bir hain rüzgar (bazen ikisi birden), günlerce seni kıvrandırır. Sağa dön, dönemezsin. Sola dön, dönemezsin... Ama 'sırtımı duvara çarptım'. Hayır. Sırtını duvara çarpmakla adale tutulmaz. Esasen sırtın duvara kolay çarpmaz. Önce popon mani olur, sonra kafan. Dene, gör. * Böyle bir ayrıntıyla sizi meşgul ettiğim için üzgünüm. Ama bu yazıyı gayriciddi bulmayın. Burada fizik konuşuyor. Başbakanımızın sağlığına özen gösteren herkes gibi, ben de heyecanlıyım. Denizi geçip dereye takılmak var mı? Bu adale'yi çözmeliyiz. Ne var ki, sırtının duvara çarpmasıyla bir ilişki kuramıyorum. Bütün gün kendimi duvardan duvara attım, gazetede evde, kaç duvar varsa hepsine çarptım, yine de beceremedim. * Aslında 'duvara çarpmak' ekonomik bir deyimdir. - Türkiye duvara çarpar mı? 3-4 yıldır bunu konuşuyoruz. Çok şükür, Türkiye -her şeye rağmen- duvara çarpmadı. Başbakan bile çarptı, Türkiye çarpmadı. Başbakan da zaten yüzüstü değil, sırtüstü çarptı. Sırt adalesi, mutlaka bir başka hareketten dolayı tutuldu, Başbakan duvardan zannetti. * Bunlar mühim değil. Hepsi geçer. Yeter ki Başbakanlığın merdivenlerini yeniden dizayn edelim. Nedir o öyle? Ecevit'e tuzak gibi. Ama Başbakan'ın sağlığı için asıl ölçü nedir, bilir misiniz? Evine gidip zile basacaksınız. Eğer Ecevit kapıyı kendi açıyorsa, demek ki her şey düzelmiş. Hele bir de mutfağa girip çay demliyorsa ve bardakları tepsiye koyup kendi getiriyorsa, biliniz ki turp gibidir. Ben ise dündenberi haşat oldum. Kafam, gözüm, elim, kolum, dirseğim, dizim, hep çürük içinde kaldı... 'Sırtımı duvara nasıl çarpabilirim' merakı, bana pahalıya patladı. Şu yazı bitsin, duvar çalışmalarına tekrar devam edeceğim. Bu işin sırrını çözeceğim... Herhalde bir püf noktası olmalı. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:52

İLGİLİ HABERLER