Yaşam
  • 8.12.2002 11:39

REKLAMCI ERENER: "ASIL TUHAF OLAN, REKLAMLARDA BAŞÖRTÜLÜ KADININ OLMAMASI..."

KAYNAK : Haber Vitrini Türkiye'nin en tanınmış reklamcısı Serdar Erener'e, "AKP iktidarı reklamlara başı örtülü kadınları taşır mı?" diye biraz uçuk bir soru sorduk. İyi ki de sormuşuz. Erener, "Tuhaf olan bu kadar başı örtülü kadınının yaşadığı bir ülkede reklamlarda başörtülü bir kadınının kullanılmıyor olması. Umarım bundan sonra kullanılır. Yani tesettür kıyafeti üreten bir markanın moda reklamlarını yapmak benim hiç uzak duracağım bir iş değil. Hatta yeni bir başarı kapısıdır. Markaların ve ticaretin dini olmamalı. Paranın da imanı yok, reklamın da" diyor. Erener, son günlerde Arçelik'in, "Robot Çelik ve Bekçi Sırrı"lı reklamları ile çok konuşuluyor. Reklamların sanıldığının aksine toplumu dönüştürücü bir manivela ya da kaldıraç olmadığının altını çizen Erener, 2003'te işler yolunda giderse reklamlarda neşe ve mizahın da artacağını ifade ediyor. Erener'in başörtü konusundaki görüşleri ise oldukça dikkat çekici. Çünkü o bugüne kadar başörtülü bir kadının reklamlarda olmamasını tuhaf bir otosansür olarak değerlendiriyor. "Başbakan'ın eşi başı örtülü olmasın diye çalışmak büyük bir riyakarlık. Bu insanın kendine olan güveninin olmaması haline çıkar" diyen Erener sözlerine şöyle devam ediyor: "Türkiye'de on kadından 7'sinin başı örtülü. Böyle bir memlekette reklamlarda hiç başı örtülü kadın yok. Bu enteresan değil mi?Umarım bu kamplaşma bu toplumun enerjisinden kaybettirmez. Çünkü ben bunun enerji kaybına yol açacağını düşünüyorum. Bunu bana çok yakın zamanda sordular. Ajansında başı kapalı insan olsun ister misin? diye. İşini iyi yapıyorsa niçin rahatsız olayım? Ben bir kültür elçisi değilim ki bir reklamcıyım." GÜL İLGİNÇ BİR MARKA AKP Lideri Tayyip Erdoğan'ın güçlü bir marka olduğunu söyleyen Serdar Erener'e göre Başbakan Abdullah Gül de ilginç bir marka. Ajansta çalışanlar ile saatlerce reklam karakteri bıyıklı mı olsun ya da kadının başında eşarp olsun mu, olmasın mı? gibi konuları tartıştıklarını dile getiren Erener, "Niye bıyıklı adam olmasın ki. 'Banka şubelerini hiç sevmem' diye bağıran adam bıyıklıydı. İspanya'da Abdullah Gül'e benzeyen onbinlerce insan var. Geçen gün Türkiye-İsviçre basket maçına gittim. Önümde bir grup İsviçreli işadamı oturuyordu. Hepsi bıyıklıydı. Ben bunun adını milli kompleks koyuyorum" yorumunu yapıyor. AB yolunda Demirbank engeli! Bu hafta İş&Finans'ta Serdar Erener'in ropörtajının yanı sıra bir çok konuyu bir arada bulmak mümkün. İşte bunlardan bazıları: * Demirbank'ın Alman hissedarları mağduriyetlerinin çözülmesi için AB nezdinde çalışmalarını hızlandırdılar. Başbakan Gül'e da mail gönderen grup sorunları çözülmeden Türkiye'nin AB'ye alınmamasını istedi. Uluslararası Demirbank Hissedarları Derneği Başkan Yardımcısı Dieter Kopler, dernek üyesi Demirbank hissedarlarının mail yoluyla AB Komisyonu'na Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne alınmaması yönünde mesajlar atmaya başladıklarını söyledi. * İş&Finans yazarlarından İbrahim Haselçin, Fenerbahçe ile İMKB'yi birbirine benzetti. Haselçin bu haftaki yazısında, "Borsanın kaderi de aynı. 11 ay yatıp sadece 1 ay mutlu olan bir azınlık borsacılar. Fenerliler gibi sürekli acı çekiyorlar, para kaybedip üzülüyorlar ama borsadan da vazgeçmiyorlar. Taraflar gibi borsacıların da umutları hiç tükenmiyor. Daima satın alınacak bir beklenti buluyorlar" diyor. * Gecem Çamaşır'ın 1986 yılında New Night adıyla üretmeye başladığı iç çamaşırları bugün Yeni Zelanda'dan Ekvator'a, Amerika'dan Arap ülkelerine kadar bir çok ülkede biliniyor. Şirketin kurucusu Celal Alabalık, önümüzdeki yıl Türkiye ve Avrupa'da knedi mağaza zincirini kurmak için harekete geçeceklerini anlattı. (Sabah) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:51

İLGİLİ HABERLER