'RÜŞVET' SUÇLAMASIYLA CEZAEVİNE GİRECEK OLAN VALİ SAYGI ÖZTÜRK'E KONUŞTU
- * Şarman, terörün yoğun olduğu bir dönemde Batman Valiliği’ne atandı. Korucu ve askerlerden oluşan “Özel Karma Birlik” oluşturulmasında çaba gösterdi. Onlar için silah ithal etti.. “Özel Karma Birlik” bakanlara da tanıtıldı. Ancak ne zaman birliğin “yasadışı” olarak kurulduğuna ilişkin iddialar gündeme getirildi, Şarman’dan başka olaya sahip çıkan olmadı. O şimdi silah ithali ve özel birlik kurmaktan da yargılanıyor.
SAYGI ÖZTÜRK
Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin Batman eski Valisi Salih Şarman hakkında mahkumiyet kararı verdiği gün telefonda “geçmiş olsun, hakkınızda verilen cezaya çok üzüldüm” dedim. Bana “bu sözleriniz gerçekten mi, yoksa timsahın göz yaşları mı?” diye sordu. Gerçekten üzülmüştüm. Bu ülkede yıllarca kaymakamlık, il valiliği yapmış birisinin memuriyetten çıkarılmasına, rüşvet aldığı gerekçesiyle 6 yıl 3 ay hapis cezası almasına, ağır para cezasına çarptırılmasına iki ağabeyi idareci olan birisi olarak gerçekten üzülmüştüm.
Salih Şarman bana “üzüntün timsahın göz yaşları mı?” derken beni iğneliyordu. Çünkü, kamuoyuna “Batman’ın kayıp silahları”, valinin verilen bir ihale karşılığında “rüşvet aldığı” iddiasını ben taşımıştım. “Kayıp silahlar” olayını arkadaşım Sezai Şengün ile birlikte çalıştığımız gazetede günlerce yazmış, bütün boyutlarıyla olayı belgelerle ortaya koymuştuk.
KAYIP SİLAHLAR VE ÖZEL BİRLİK
Güneydoğu’da PKK ve Hizbullah terörün en yoğun olduğu Eyül 1993’de Salih Şarman Batman Valiliği’ne atanmıştı. Terörle mücadele konusunda etkili çalışmalar yürütüyor, hatta olayı biraz daha ileriye taşıyıp asker, polis ve koruculardan oluşan “Özel Karma Birlik” kuruyordu. Bu birlik için Çin’den, Bulgaristan’ın Kintex firmasından 6,5 milyon dolarlık silah ve mühimmat alındı.
İşte sorun da burada başladı. Faturası gelen bazı silahların, gerçekte gelmediği İçişleri Bakanlığı ve Gümrük Müfettişleri’nin yaptığı çalışmalarla ortaya çıktı. Alınan silahların bir bölümünün de ikinci el silahlar olduğu belirlendi. O günlerde “kayıp” denilen silahların bir bölümünün Hizbullah militanlarına dağıtıldığı iddiaları da ortaya atıldı. “Özel Karma Birlik”in yasadışı bir biçimde oluşturulduğu öne sürüldü.
İşte bu konuda valiye haksızlık yapıldı. Çünkü, Batman’da yapılan toplantıda dönemin Başbakanı, İçişleri Bakanı, MİT Müsteşarı, Genelkurmay yetkilileri “Özel Karma Birliği” görmüş, orada düzenlenen törende çalışmalarından dolayı Vali Salih Şarman’ı kutlamışlardı. Birliğin yasadışı bir biçimde oluşturulduğu öne sürüldüğü zaman, Salih Şarman’dan başka kimse olayı üslenmedi. Şarman “kayıp silahlar”, “yasadışı birlik oluşturmak ve bunları silahlandırmak” suçundan hala yargılanıyor.
“UĞUR DÜNDAR’A ANLATACAĞIM”
Batman İl Daimi Encümeni tarafından gerçekleştirilen “çok katlı otopark ihalesi” yapılacaktı. Müteahhit Hamit İnal, ihalenin kendisine verileceği vaadi üzerine müfettiş raporlarına göre valinin eşi Z. Şarman’a 06 VDL 72 plakalı 1994 model Mersedes 320 S otomobili hediye etti. Ancak, o günlerde ihalenin Mersedes karşılığı verildiği iddiaları yayıldı. İhale iptal edildi. Otomobil valinin eşinde kaldı. Kendisine otomobilin verilmemesi üzerine Hamit İnal’ın ağabeyi valiye “eğer otomobili iade etmezse, onu Uğur Dündar’a şikayet edip Arena programında her şeyi anlatacağım” diye haber gönderdi. Otomobil, 11 ay sonra Hamit İnal’a verildi.
Bu iddiayı araştırmak için giden Mülkiye Müfettişi Necati Küçükdumlu, Trafik Tescil Şubesi’ne bir yazı gönderip valinin, eşinin ya da yakınlarının o günkü tarih itibariyle adlarına kayıtlı Mersedes otomobili bulunup bulunmadığını sordu. Gelen yazıda adlarına kayıtlı “Mersedes otomobil bulunmadığı” belirtildi.
DÜĞÜMÜ ÇÖZEN MÜFETTİŞ
Vali hakkındaki iddiaları araştırmak üzere daha sonra Mülkiye Başmüfettişleri Candan Eren ile Muzaffer Öztürk Batman’a gitti. İki müfettiş, farklı bir yöntem izledi. Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Dairesi Başkanlığı’na başvurup günün tarihi itibariyle değil, geçmişten bugüne kadar Vali Salih Şarman, eşi ya da birinci derecede yakınları adına Mersedes marka otomobil kaydı olup olmadığını sordu.
İşte düğüm çözüldü. Otomobil Salih Şarman’ın eşinin üzerine kayıtlıyken İstanbul’a satılmış. Otomobilin dosyası bulundu, ilk satışın yapıldığı Ankara-Maltepe’deki galeriye ulaşıldı. Müfettişler, Batman Valisi Salih Şarman’a da Mersedes olayı ile ilgili sorular yönelttiler. Vali, kendisi ya da eşinin Mersedesi olmadığını belirtti. Ayrıca mal beyanında da Merseddes yer almıyordu.
Değişik aşamalardan sonra Danıştay 2’nci Dairesi, Salih Şarman’ın “ihale vaadi karşılığında Mersedes otomobil almak, gerçeğe aykırı mal bildirimde bulunmak, o dönemde geliri ile uyumlu olmayan bir biçimde haksız mal edinmek” suçlarından yargılanmasına izin verdi. Yargıtay 5’inci Ceza Dairesideki duruşmada Şarman, Mersedes alımının ihaleyle ilişkilendirilmesinin doğru olmadığını öne sürdü, Müteahhit Hamit İnal’ın, Mersedesi eşinin üzerine daha önce aldığını ve kendisinin bu durumu öğrenir öğrenmez aracı iade ettiğini söyledi. Şarman savunmasında “Yetim hakkı yemedim. 30 senelik şerefli memuriyet hayatım boyunca devlet malında hiç gözüm olmadı” dedi.
Mahkeme, 1993-1997 yıllarında Batman Valiliği yapan, halen merkez valiliği görevinde bulunan Salih Şarman’ı “ömür boyu memuriyetten çıkarılmasına, 6 yıl 3 ay hapis cezasına, 41 milyar para cezasına” mahkum etti. Şarman karara itiraz etti. Yargıtay Ceza Genel Kurulu ise ise kararı yerinde buldu.
ŞARMAN, “GÖZCÜ”YE KONUŞTU
Dün telefonla Salih Şarman’la konuştum. Şarman, verilen ceza için “bu ülkeye hizmet için baş koyan herkesin başına gelebilen bir olay” dedi. Şarman, GÖZCÜ gazetesine şunları söyledi:
“Ben hiç kimseden ne rüşyvet aldım, ne rüşvet kabul ettim. Hiçbir yargı kararı bu gerçeği değiştiremez. Benim rüşvet almadığım o kadar açık-seçik ortada ki rüşvet veren yok ortada. Rüşvet almaktan dolayı yargılanan, mahkum olan benim. Oysa rüşvet veren ortada yok. Ne hakkında açılmış bir soruşturma, ne açılmış bir dava var hakkında. Ben kendi kendime rüşvet vermiş gibi hissediyorum kendimi. Ben kimseden ne bir kuruş rüşvet aldım, ne kabul ettim, ne de böyle bir olaya meydan verdim. ‘Yargı kararı var’ diyeceksin. Ama hiçbir yargı kararı bu gerçeği değiştiremez. Perde arkasında ne olup bittiğini biliyorsun. Onlara bu saatten sonra girmek istemiyorum. İç hukuk yolları var. Çalışmayan yollar ama onları da kullanacağız. Onun dışında söyleyeceğim bir şey yok.”
İşte bu sözlerinin ardından “herhalde mutlusun?” diye bir soru yöneltti. “Hayır” karşılığını verdim. Ben “kayıp silahlar ve rüşvet iddiasını” resmi belgelere dayanarak kamuoyu gündemine getirmekle görevi yaptım. Bir valinin rüşvet suçlamasıyla ceza almasına bu ülkenin bir yurttaşı olarak üzülmemek ne mümkün... Hele iki ağabeyi idareci olan birisinin böyle bir olaydan mutlu olması söz konusu olabilir mi?
Salih Şarman, gerçekten sıkıntılı bir dönemde görev yaptı. PKK ve Hizbullah savaşının en şiddetli döneminde Batman’daydı. Mutlaka anlatacağı, söyleyeceği çok şeller vardır. Dün bana son sözleri şöyle oldu:
“Sonuna kadar hakkımı arayacağım. Oldu oldu, olmazsa girer aslanlar gibi yatarım. Hiç önemli değil. Bu ülkeyi sevmenin bedeli var. Hiç önemli değil, girer o bedeli de öderiz.”
Bu olayı ortaya çıkaran Başmüfettiş Candan Eren’e ne oldu dersiniz? Onu da yarın anlatacağım.
(GÖZCÜ)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:22