Medya
  • 26.6.2007 17:28

SABAH VE ATV SATIŞA HAZIR

Ertürk, İstanbul 6. İdare Mahkemesi'nde Turgay Ciner tarafından açılan yürütmenin durdurulmasına ilişkin talebin reddedilmesinden sonra satış için herhangi bir engel kalmadığını kaydetti. TMSF'nin ev sahipliğinde düzenlenen Uluslararası Mevduat Sigortacıları Biriliği (IADI) Bölgelerarası Konferansı sırasında gazetecilerin sorularını cevaplandıran Ertürk, Merkez Medya Grubu şirketlerinin satışıyle ilgili bir soru üzerine, satışın önümde herhangi bir engel kalmadığını, bundan sonra satışın hukuki alt yapısını ve satış takvimini belirleyeceklerini aktardı. Ertürk, "Kabaca bir takvimle bu yıl sonundan önce bu varlıkları satmayı hedefliyoruz" dedi. Satışın geç olmamasına ve uzun sürmemesine çalışacaklarını söyleyen Ertürk, "Medya varlıklarını yönetmenin ne kadar zor olduğunu daha önce gördük. Zaman zaman bana da yönelik bazı suçlamalar oldu.Gazetelerin yayın politikalarına müdahale edildiğine ilişkin olarak. Fatih Altaylı bir televizyon programında bundan bahsetmiş.En azından bu tür iddialara yol vermemeyi amaçlıyoruz.TMSF'nin bugüne kadar yürüttüğü tarafsızlığını ve sadece teknik ve hukuksal bir iş yapma kurum imajını zedelememek için bu noktada acele etmeye kararlıyız" şeklinde konuştu. 'Varlıkların tamamı birden mi satılacak' sorusuna ise Ertürk, "Medya grubunu ayırmak düşürmek anlamına geliyor. Medya grubu denildiğinde yayın organlarını değerini düşürmemek için satışa çıkılacak. Tek bir paket olmayabilir birden fazla paket halinde de olabilir. Medya grubu adına hak edecek bir satış süreci gerçekleşecek" cevabını verdi. "TMSF, YIL SONUNA KADAR 1,5-2 MİLYAR TAHSİL EDECEK" Fon Başkanı Ertürk, Sabah Grubuna yönelik şu anda bir talebin oluşmadığını, ancak çok sayıda ilgi olduğunu ifade etti. Bu satışta diğerlerinden farklı olarak hem varlık hem de hisse satışı gerçekleşeceğini söyleyen Ertürk, satışların tamamlanmasıyla birlikte Dinç Bilgin'in borçlarının hepsinin tahsil edilmiş olacağını bildirdi. TMSF'nin şimdiye kadar 15 milyar dolara ulaştığını söyleyen Ertürk, bu yıl sonu itibariyle 1,5 ile 2 milyar dolarlık tahsilat yapacaklarını kaydetti. Ertürk, 'Bir konuşmanızda olağanüstü yasalarla bu tahsilatların gerçekleştirilebileceğinizi söylemiştiniz aynı düşünceniz devam ediyor mu?' şeklindeki bir soruya ise şu cevabı verdi: "Karşılaştığımız olaylar bankalar kanunu yetkilerinin hala önemli olduğunu ortaya çıkarmış. Daha önce arkeolojik kazı yaptığımızı dediğimiz günlerde o çalışmalarda yeni bilgi ve belgeler geliyordu. Kapandı dediğimiz olayı belgelerle açıtlığını görebiliyoruz. Protokol imzalamak her zaman çözümü getirmiyor yaptırım gücünün elimizde olması gerekiyor 60 milyar dolara yaklaşın bir borç ancak bu yetkilerle olurdu. Yasal yetkiler olmasaydı çok semolik bölümünü geri alırdık" Türkiye'de bu olayların bir kez daha yaşanmaması gerektiğini söyleyen Ertürk, "Bu yasal düzenlemeler Türkiye'nin aynı olayları bir daha yaşamaması için önemli. Bankacılıkta tarihin yeniden tekerrür etmemesi tekrarlamamasının tek güvencesi bu yasal yetkilerdir" dedi. TMSF'nin yaptığı icraatların tamamının davalık olduğunu kaydeden Ertürk, "Borçlu ve kişiler arasında ihtilaflar olabilir ama Bankalar kanunun ruhuna uygun değerlendirme yapılması halinde doğacak her sonuç kabulümüzdür. Bu unsurların dışındaki bir değerlendirme hepimizi maddi ve manevi zarara sokacaktır. TMSF sadece finansal olayın çözümü ile ilgilenmiyor. Uğraştığı olayları ortaya çıkan Saikler toplumsal yozlaşmadır. Bu hukuk mekanizması, toplumsal kuruluşlar ve herkesin ortak sorunu olmalıdır. Geleceğimiz için bu olayları bir daha yaşamamız gerekiyor" ifadelerini kullandı. Türkiye'de hukuk dışındaki başka faktörlerin rol oynadığı ülke olmaktan çıkması gerektiğini söyleyen Ertürk, "Zaman zaman bu kanunlar niye çıktı dediğimiz zamanlar oluyor. Kanunun sokaktaki insanın yorumlamasından bile çok farklı ve ters yorumları ile karşılaştığımızda ve bunu yapanlar otorite kurumlarsa orada başka türlü faktörlerin rol oynadığını düşünmeden edemiyoruz." diye konuştu. (ZAMAN) Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 17:55

İLGİLİ HABERLER