Gündem
  • 17.12.2003 02:54

SADDAM'IN YAKALANMASI İSRAİL'İN SUİKAST FACİASINI ORTAYA ÇIKARDI!..

Devrik Irak diktatörü Saddam Hüseyin 1991 Körfez Savaşı sırasında 39 Scud füzesi ile Tel Aviv'e saldırdıktan sonra İsrail kararını verdi: İntikam alınacak! İsrail Ordusu komando özel birliği ‘Sayeret Matkal’, Saddam operasyonuna hazırlanmaya başladı. Irak lideri doğduğu ve ABD birliklerince yakalandığı Tikrit'te 1992'de öldürülecekti. İsrail askeri istihbaratı, Saddam Hüseyin'in yakalanmasının ardından geçmişin tozlu raflarından özel dosyalarını indirmeye, gizli operasyon ile ilgili sansürü kaldırmaya karar verdi. İsrail basını operasyonu adım adım yazdı. İşte başarısız Saddam Operasyonu, İşte Tzeelim Faciası. Her şey, Körfez Savaşı'ndan hemen sonra başladı. İsrail siyaseti de ordusu da savaşın sonuçlarından memnun değildi. Bu memnuniyetsizliğin birinci nedeni Saddam Hüseyin'in hálá iktidarda olması, her an yeniden silahlanabilecek olması idi. İkinci neden ise, Scud füzelerinin İsrail topraklarına düşmesinin İsrail'i uluslararası platformda zayıf konuma düşürmesiydi. ABD KIZMAYACAK Dönemin Savunma Bakanı ile İsrail Genelkurmayı'nın bir diğer hayál kırıklığı noktası ise ABD'nin baskısıyla İsrail'in Irak'ın batısındaki füze rampalarını yok etmeyi hedefleyen operasyondan men edilmesiydi. İsrail hayál kırıklığını kendisine saklamadı. İsrail, ABD Ordusu'nun içindeki üst düzey CIA yetkilileri ile yapılan görüşmelerde dönemin ABD Başkanı Jimmy Carter'ın suikastleri yasaklayan emrine tepkili olduğunu anladı. Saddam Hüseyin suikastle öldürülürse, ABD Yönetimi'nin İsrail'e gerçekten kızmayacağı sonucunu çıkaran İsrail Ordusu ve istihbarat teşkilatı MOSSAD, suikast planları üzerine çalışmaya başladı. BAŞBAKAN HABERSİZ Nisan 1991'de yapılan ilk çalışma toplantısında operasyonun kod adı konuldu: ‘Böğürtlen Çalısı.’ Bazı kaynaklara göre dönemin Başbakanı İzak Şamir, operasyon planlama safhasında olduğu için veya operasyonun planlanmasına dahi izin vermeyeceği düşüncesiyle konudan haberdar edilmedi. Ancak, operasyon olasılığı üst düzey İsrail Ordusu yetkililerince, dönemin muhalefet lideri olan İzak Rabin'e sızdırıldı. ‘Operasyon Böğürtlen Çalısı’, ilk günden itibaren İsrail'in güçleri arasında derin görüş ayrılıklarına neden oldu. Genelkurmay Başkanı Ehud Barak ile İsrail Ordu İstihbarat Şefi Uri Saguy iki kampa ayrılanlardandı. BAŞARI ŞANSI %20 Saguy itirazlarını şu 3 temel nedene dayandırdı: Ordu içinde araştırma yaptıran Saguy'a göre birliklerin Irak'a giderek Saddam Hüseyin'i öldürüp İsrail'e geri dönme şansı yüzde 20 idi. Mossad'ın Saddam Hüseyin'in yerini tespit etmesi ve tespit edilen kişinin Saddam'ın kendisi mi, dublörü mü olduğuna sağlıklı karar vermesi düşük bir ihtimaldi. Her ne kadar nefret edilirse edilsin, bir Arap liderinin suikast ile öldürülmesi İsrail Devletine karşı Arap dünyasında bir kamp oluşmasına neden olacaktı. İtirazlara rağmen operasyon yavaş yavaş ama yine de planlandı. KOD ADI ‘HEDEF’ Toplantıların ardı arkası kesilmiyor ancak, Genelkurmay Başkanı Ehud Barak, hálá istediği sonuç ve uyumluluğu alamıyordu. İşte bu sırada İzak Rabin seçimleri kazanarak iktidara geldi. Başbakanlık görevinin yanısıra Savunma Bakanlığı şapkasını alan Rabin operasyona ‘olur’ verdi. ‘Operasyon Böğürtlen Çalısı’ üzerinde büyük gizlilikle çalışıldı. Özel Operasyonlar bölümünün hiçbir yazışma ve arşivinde hedefteki ismin kim olduğu yazılmadı. Hiçbir metinde Saddam'ın ismine rastlanmadı. Saddam Hüseyin'e ‘Hedef’ olarak referans yapıldı. SONKARARFÜZE Genelkurmay Başkanı Ehud Barak operasyon planlarının ilerlemeyişinden şikayetçi olduğu için Tümgeneral Amiram Levine'yi operasyonu hızlandırmakla görevlendirdi. Levine'in önüne pek çok plan konuldu. Sonunda, operasyonun füzeli bir saldırı ile gerçekleştirilmesine karar verildi. CENAZEDE SALDIRI Mayıs 1992'de Saddam'ın Tikrit'teki amcası Tilfah'ın çok hasta olduğu öğrenildi. Tilfah, Saddam Hüseyin'in amcası olmanın da ötesinde, Irak yönetiminin üst düzey yönetici idi. Saddam Hüseyin'in çocukluk döneminde onu yetiştiren kişiydi ve ilişkileri çok yakındı. Tilfah hastaneye kaldırılırsa Saddam mutlaka ziyarete gidecekti. Tilfah ölürse, Saddam'ın doğduğu El Havaca köyündeki (bu hafta yakalandığı yerin çok yakınında) aile mezarlığına gömülürdü. Tabii Saddam da mutlaka bu törene katılırdı. Karar verildi. Amca Tilfah ölürse operasyon cenazede yapılacaktı yapılacaktı. İNTİHAR EDİN EMRİ Plana göre iki Sikorsky helikopteri Sayeret Maktal birliklerini cipleriyle birlikte Irak topraklarına indirecek, birlikler gece boyunca yol giderek füzelerin fırlatılacağı noktaya ulaşacaklardı. Gönüllülerden oluşan bir tim oluşturuldu. Operasyon başarısız olursa İsrail askerleri Irak ordusu tarafından ele geçirilmektense olay yerinde intihar edecekti. 5 Kasım 1992'de Tzeelim askeri üssünde tatbikat başladı. Düşmanı temsilen farklı farklı birliklerden hedef askerler seçildi. ÖLÜMCÜL HATA İçlerinden sadece hedefler arasında bulunan üst düzey asker Eyal Katvan, operasyonun amacının Saddam Hüseyin'i öldürmek olduğunu biliyordu. Kendisi de Saddam'ı canlandırdığı için ona tıpkı Irak liderinin giydiği gibi açık yeşil renkte üniforma giydirildi. İşte bu an, ölümcül hata yapıldı. Tatbikatın gerçek silahların kullanıldığı ama cansız hedeflerin seçildiği aşaması ile canlı hedeflerin seçilip kuru sıkı silahların kullanıldığı hazırlık ve son hazırlık aşamaları birbirine karıştırıldı. Sonuçta, 5 İsrail askeri olay yerinde öldü, 6 asker yaralandı. Ne gariptir ki Saddam Hüseyin rolündeki Eyal Katvan da sadece yaralılar arasındaydı. Basına çok kızdı İSRAİL Genelkurmay Başkanı Moşe Yaalon, Saddam'a yönelik 1992 yılında başarısızlıkla sonuçlanan suikast girişiminin, konuya ilişkin sansürün kalkmasıyla gazete manşetlerine taşınmasına tepki gösterdi. İsrail'in siyasi ve askeri tüm yetkililerinin katıldığı Herzeliya Konferansı'ndan sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yaalon, ‘‘İsrail basını yaptıklarımız veya yapmadıklarımızı yayınlamakla büyük sorumsuzluk örneği göstermiştir. Bazı şeylerin sözlere dökülmemesi gerekir’’ dedi. Dublörü metresiyle yatmış İSRAİL Ordusu, suikast hazırlığı sırasında Saddam'ı dublörlerinden nasıl ayıracağına ilişkin uzun bir çalışma yürüttü. Araştırmalar sonucunda, Saddam Hüseyin'i dublöründen ayıran en önemli farkın bacağından aldığı ve asla tam olarak iyileşmeyen yarası olduğuna karar verildi. Kudüs'teki Haddessah Hastanesi'nde 2 profesöre gösterilen görüntülerden çıkan sonuca göre Saddam Hüseyin, kalçasındaki ağrıdan ötürü acı çekiyordu ve bu nedenle de silahının bağlı olduğu kemeri sürekli havaya kaldırraka yürüyordu. Ayrıca Saddam Hüseyin dublörlerinin her yerde onun yerine geçmesine izin verdiği halde dublörlerini asla kadınlarının yakınlarına yanaştırmadığı göz önüne alındı. Ancak, bu son tez daha sonra Saddam'ın dublörünün Saddam'ın metresiyle bir gece geçirdiği anlaşılınca çürüdü. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:16

İLGİLİ HABERLER